Akrabalarımız

Ebedi hayat mektebimiz Kuranı Kerimde Cenabı Rabbulalemiyn Nisa suresi.ayet.36.da mealen şöyle buyuruyor:

*** Allaha kulluk edin, O’na bir şeyi ortak koşmayın. Ana babaya yakınlara, yetimlere, düşkünlere, yakın komşuya, uzak komşuya yanınızdaki arkadaşa, yolcuya ve elinizin altında bulunan kimselere iyilik edin. ***

AKRABA: Birbirine yakın kimseler, aralarında, neseb, süt veya evlilikten dogan bir yakınlık bulunanlar manasını taşır.

Birbirinin soyundan gelmek veya evlilik sebebiyle eşlerden birinin kan hısımları ile diger eş arasında meydana gelen yakınlıga akrabalık; bu durumda olan her bir kimseye de akraba denir. Akraba, hısım manasına gelen –karib- kelimesinin çogulu olup, aslı –akriba-dır. Fakat bu kelime Türkçemizde akraba şeklinde yaygınlaşmıştır.

İslam dininde Akrabalar: 1.) Aynı sülbden gelenler (Kan akrabaları) 2.) Evlilikle kurulan (yani sıhri akrabalar) 3.) (Diger hukuk sistemlerinden ayrı olarak ) süt akrabaları olmak üzere üç kısımdır.

Süt akrabalıgı, bir kimsenin süt çagındayken ( yani iki yaşına kadar) sütünü emdigi kadın ve akrabalarıyla kendisi arasında meydana gelen akrabalık bagıdır. Mesela: Sütünü emdigi kadın onun süt annesi ; kocası süt babası çocuklarıda süt kardeşleri olur. İki yaşına kadar emilen süt çocugun vücut yapısını tamamladıgı için, emzirenin bir parçası: emziren de emenin tıpkı öz annesi gibi bir Annesi durumundadır. Bir de, hukuki işlemler sonucu olan , evlat edinme şeklinde bir akrabalık bagı vardır. Cahiliye devri arapları arasında yaygın olan bu tür bir akrabalıgı, İslam dini, bütün sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırmıştır.

Dinimiz, akrabalar arasındaki ilişkilerin saglam, sıcak ve devamlı olmasına , akrabaların birbirine maddeten ve manen destek olmalarına çok önem vermektedir. Hısımlık hakkını gözetmek, Allah ve Rasulünün ısrarla emrettigi şeylerdendir.

Toplumun çekirdegini oluşturan Aile ve onun etrafını sıkıca saran akrabalık bagları ne kadar saglam olursa , toplum da o kadar saglam ve güçlü olur. İlahi kanun geregi insanoglu, dünyaya bazı kişilerle arasında hısımlık bagları ile birlikte gelir. Bu bagın saglam olması, insana yüksek bir moral gücü kazandırır. İşte bu güç kişiye , hayatın zorluklarını gögüsleme ve ondan zevk alma şansını saglar.

Sevgili Peygamberimiz (sav) mutlulugun kaynagı olan sevginin , veraset yoluyla (yani yakın ve uzak akrabalar kanalıyla) kazanılacagını belirtmiştir. Birbiriyle sıkı ve sıcak ilişkiler içinde olan akrabalardan meydana gelen cemiyetler de güçlü olur. Hatta, devlet de bundan güç alır. İslam dininin hedeflerinden biri de, saglam bir Müslüman toplum oluşturmaktır. İşte bundan dolayı Sılayı rahim dedigimiz akrabalık ilişkilerini devamlı ve canlı tutmanın büyük bir yeri vardır. (şamil islam ansiklopedisi)[1]

Samimi ve sadık Müslümanın iyiligi ana baba evlat ve ve eşine has degildir. Akrabalarınada iyilikte bulunur, onları ziyaret eder. Yukarda ayette de görüldügü gibi Akrabalar önem bakımından ana babadan sonra gelmektedir. Kuranı kerim yukarıdan aşagıya dogru herkese bir makam vermiştir.

Bu sıralamada önce Anne- Baba sonra akrabalar daha sonra da bütün insanlık ailesi gelir. Böylece İslami sorumluluk, mesuliyet aile çevresinden başlar, sonra akraba dairesine uzanır, sonrada cemaat çevresine geçer ve kolaylık, acımak, rıza ve sevgi ile hayatı insan ogluna layık, tatlı ve güzel yaşanası bir hale sokar.

İslam dini akrabaya, hiç bir ve sistemde verilemeyen bir önem vermiş akraba ziyaretini teşvik edip alakayı kesenleri, akrabayı terk edenleri tehdit etmiştir. Kuran ayetlerindende anlıyoruzki; İslamda akrabaya verilen önemi öne almakta onlara iyilikte bulunmak için insanların duygularını geliştirerek akrabalık hukukunu zayi olmaktan koruyup onlara kötü davranmaktan sakındırmaktadır. Kuranı kerim Allahtan korkmayı emretmiş, akrabayı da önemine binaen ögmüş ve yüceltmiştir. Akrabalıgın ehemmiyetini açıklamak için bir çok ayette Allaha imandan ve ana baba ya ihsan dan sonra akrabaya iyi davranmaktan bahseder.

Akrabaya iyilik; tevhid, namaz, dogruluk ve iffet gibi bu dinin büyük alametleri arasında sayılmıştır. Akraba ziyareti ve akrabaya iyilik İslam dininin ilk prensiplerinden ve İslamın davete başladıgı ilk zamanlardan itibaren ortaya koydugu kurallardandır. Demekki akrabaya iyilik bu dinin en büyük en bariz alametlerinden biridir.

Akrabaya iyiligi teşvik eden nasslar oldukça çoktur. Enes (ra) in rivayet ettigine göre Peygamber efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur:

** Rızkının genişlemesini ve ömrünün uzamasını istiyen akrabasına iyilik etsin.(muttefakun aleyh)** Öyleyse akrabaya iyilik insanın malına ve ömrüne bereket verecek; kişinin malı artacak ve ömrü uzayacaktır. Bunun aksi olan akrabalık baglarını koparmak da kişinin başına bela getirir, Allahın ve insanların gazabını celbeder(kendi tarafına çeker) ve Ahirette cennetten uzaklaşmasına sebep olur. Nitekim Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor: ** Akrabalık bagını koparan cennete giremez.**

Yine akrabalık bagını koparan kimsenin bulundugu topluluga rahnet te inmez. Beyhakinin (rha) rivayet ettigi bir hadiste mealen şöyle buyuruluyor:

** İçlerinde akrabalık baglarını koparan biri bulunan topluluga rahmet inmez.** Bu yüzden büsük sahabi Abdullah b.Mesud (ra) meclisinde akrabalık bagını koparmış insanın bulunmasına müsaade etmez ve razı olmazdı. Çünkü o kişi o mecliste edilen duanın kabul olmasına engel olacaktır.

Taberani A’meş ten şöyle rivayet ediyor: İbni Mesud (ra) , sabah namazından sonra bir halka içinde dediki: * Allah için akraba bagını koparmış biri varsa kalksın. Çünkü biz Rabbimize Dua etmek istiyoruz. Sema’nın kapıları ise akrabalık baglarını koparan kimseye kapalıdır. *

Bir Cuma gecesi de Ebu Hureyre de Abdullah b.Mesud gibi yaptı ve şöyle dedi: * Akrabalık baglarını koparmış herkesin yanımızdan kalkması hususunda ısrar ediyorum. Üç defa böyle söyledigi halde kimse kalkmadı. İki sene önce halasını terk etmiş bir genç halasına gelerek yanına girdi. Halası ona: Yegenim seni buraya getiren nedir ? diye sordu. O genç te Ebu Hureyre’nin (ra) şöyle şöyle dedigini işittim dedi. Kadın ona git ve sor: Niçin böyle söylemiş ? Ebu Hureyreye soruldugunda kendisinin Peygamberimizin şöyle dedigini işittigini söyler:*

** İnsanoglunun amelleri her Perşembe akşamı yani Cuma gecesi Allaha arz edilir. Akraba baglarını koparmış olanın ameli kabul edilmez. (Buhari,Ahmed b. Hanbel.) **

Dikkatli ve ahiretinin selametini düşünüp Allah rızasını gözeten Müslüman bu nasslar karşısında derinden sarsılır. Zira akrabalık baglarını kesmek rahmete engel olur, ettigi dualar reddedilir, ameli kabul edilmez. Dua edip te duasının kabul edilmemesi, amelinin geri çevrilmesi ve Allahın rahmetine sıgındıkça ondan uzaklaşmış olması gerçekten de en büyük beladır. Bu yüzden de gerçek bir müslümanın akrabalık baglarını koparacagı asla düşünülemez.

Akrabalık baglarını koparmak İslam dininin hidayetiyle aydınlanmış bir müslümanın işleyemeyecegi bir günahtır. Kalbi İslam dini ile nurlanmış gönlü Allaha itaat ve rızasını kazanmak için açolmış gerçek Müslüman böyle bir şeyi asla yapamaz. Çünkü akrabalık baglarının koparılması Allahın cezasını erken verdigi, ahiretten önce, o günahı yapanın dünyada cezalandırıldıgı günahlardandır. Akrabalık baglarının koparılması ve zulüm yakın manalardır.

İnanıyoruz ki; Dünya meşgaleleri mal, eş ve çocukları muttaki ve şuurlu müslümanın akrabalarına ikramda bulunup iyilik yapmasına engel olamaz. Bu iyilik ve ikramı yaparken de İslam dininin çizdigi yolu takip eder. Anne den başlar sonra baba sonra da sırasıyla yakınları.

Peygamber efendimize bir adam geldi ve dedi ki: Ya Rasulullah. En çok hemhal olmaya (sevilmeye) sohbet etmeye kim layıktır ?

** Annen, sonra annen, sonra yine annen, daha sonra baban . ondan sonra da sana en yakın olanlar. (Muttefakun aleyh) **

Ahmed b.Hanbel ve İbni Mace’nin rivayet ettigi bir hadis mealen şöyledir: ** Allah iyilik yapma hususunda size annelerinizi tavsiye ediyor, sonra yine annelerinizi tavsiye ediyor, sonra babalarınızı tavsiye ediyor. Ondan sonra da (sırasıyla) en yakın olanları tavsiye ediyor.**

Nasslardan aldıgımız bilgiye göre Müslümanın akrabalarına yaptıgı her iyilik için iki ecir vardır. Biri akrabası oldugu için, digeri sadaka ecri. Bu yüzden de hediye ve ihsanın (iyiligin) akrabaya yapılması daha iyidir. Tabii ihtiyaçları varsa, böyle yaparsa Müslüman iki ecir (sevap) alacaktır. Ayrıca akrabası da kendisine sevgi besleyecektir. Peygamber efendimiz de (sav) buna teşvik etmektedir.

Abdullah b. Mesudun (ra) eşi zeynep sekafiye (ra) Rasulullahın (sav) şöyle buyurdugunu söylüyor: ** Ey kadınlar toplulugu mücevherlerinizden de olsa sadaka verin.** Rasulullah (sav) her fırsatta akrabaya iyiligin faziletini açıklar ve bunu üzerinde önemle dururdu.

Samimi sadık ve şuurlu Müslüman akrabası müslüman olmasa dahi onlara karşı iyilikte bulunur. İslam dininin hoşgörüsü Akrabalar gayri müslim dahi olsalar onlara iyilikte bulunmayı tavsiye edecek kadar yüce’dir. İnsani duygular Müslüman kalbinden kopup ayrılamaz. Bilakis o duygulardan müslüman olmasalar dahi her akraba nasibini alır.

Daha önce Müslüman olmasalar dahi İslam dininin ana babaya iyilige teşvik ettigi görülür. – Önce en yakın hısımlarını uyar- ayeti nazil olunca, Rasulullah (sav) Kureyş kabilesinden olanları çagırdı. Yakınları ve uzakları gelip toplandılar onlara karşı şöyle buyurdu:

** Ey Abdi Şems ogulları ! Ey K’ab b. Lüey ogulları ! Kendinizi ateşten kurtarınız. Ey Mürre b. Ka’b ogulları ! Kendinizi ateşten kurtarınız. Ey Abdi Menaf ogulları ! Kendinizi ateşten kurtarınız. Ey Abdulmuttalip ogulları ! kendinizi ateşten kurtarınız. Ey Fatma Kendini ateşten kurtar. Çünkü ben Allaha karşı sizin için suyuyla suladıgım akrabalıgınız hariç hiç bir şey (yapmaya) malik degilim. (Muslim) **

Peygamber efendimiz (sav) –Suyuyla suladıgım akrabalıgınız hariç- şeklinde olmuştur. Bu ifade Arap belagatının (düzgün hakikatli güzel söz) incilerinden biri sayılır. Çünkü akrabalıgı iyilik ile sulanıp meyve veren bir topraga benzetti. Onun kesintiye ugramasıyla ise toprak kuraklaşıyor kin ve cefa bitiyor o topraktan Evet, Müslüman sever ve sevilir. Onu bütün insanlar sever Çünkü onda İslam ahlakının müşahhas (teşhis edilmiş, şahsiyeti belli olmuş,cinsi anlaşılmış) hali görülür.

Bu sebepten Hz. Ömer (ra) Rasulullahın (sav) kendine gönderdigi hulleyi (belden aşagı ve belden yukarı olan iki parçadan ibaret olan elbise) müşrik olan Anne bir kardeşine hediye etmekte bir beis (sakınca) görmedi. İşte burada da müslüman olmasalar dahi akrabaya iyiligi teşvik etmektedir. Bu da İslam dininin hoş görülü insani bir din oldugunun delilidir.Bu garip bir durum degildir. Çünkü Allah , Peygamberine *** Seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik. *** buyurmakta. Peygamber efendimiz de (sav) ** Ben ancak üstün ahlakı tamamlamak için gönderildim. ** demektedir.

Samimi, sadık ve şuurlu müslüman Akrabaya iyiligi geniş manasıyla anlar. Ve akrabaya iyiligi çogu zaman zannedildigi gibi sadece onlara mal vermekle olmaz bilakis bundan daha geniş ve derin bir manası vardır. Bu bazan akrabanın fakirlerine mal vermek ile olur. Bazan akrabalık baglarını kuvvetlendiren , sevgiyi pekiştiren ve karşılıklı şefkat ve merhameti güçlendiren ziyaretle olur. Nasihat ile, yardım ile olur. Bazan güzel bir söz ile, bazab tatlı bir yüzle olur. Kalplerde sevgi kaynaklarını fışkırtan diger hayırlı amellerle olur.

Peygamber efendimiz bir hadisi şerifte şöyle buyuruyor:

** akrabalarınıza selamla dahi olsa iyilik ediniz.**

Samimi, sadık ve şuurlu müslüman akrabalarına onlar kendisine iyilik etmeselerde karşılık beklemeden iyilik eder. Çünkü o bu davranışıyla eger Allahın rızasını ve İslami bir ahlak ile ahlaklanmayı istemişse iyiligine karşılık beklenmez. Bilakis onlar kendisini terk etse dahi, örnek müslümanahlakını göstermek için onlara yine iyilikte bulunarak İslam dininin insanda olmasını istedigi yüce ahlakı onlara gösterir.

Şuurlu ve samimi müslümanda bulunması gereken bu manayı Peygamber efendimiz (sav) bir hadisi şerifte buyuruyorki;

** Akrabaya karşılık bekleyerek iyilik eden , iyilik etmiş olmaz. Asıl iyilik eden akrabası kendisini terk etse de akrabalık bagını koparmayandır. (Buhari) **

Peygamber metodu yumuşak huylulugu, sabrı, affı ve hoşgörüyü teşvik edip akrabaya iyilik yapanın gönlünde bu degerlerin yer etmesini saglamaya çalışmaktır. Çünkü akrabasından kötülük ve cefa gördügü halde onlara iyilik yapmak ahlakların en yücesi sayılır. Nitekim yüce Allah akrabaya iyilik edenle birlikte oldugunu buyurmuş ve iyiligi reddedip akrabalık baglarını koparanlar için korkunç bir tablo çizmiştir.

Rasulullaha (sav) bir adam gelerek şöyle dedi: -Ya rasulullah ! benim bazı akrabalarım var. Ben onlara gidiyorum ama onlar benden uzak duruyorlar. Onlara iyilik yapıyorum, bana kötülük yapıyorlar. Onlara yumuşak davranıyorum onlar bilmemezlikten geliyorlar.

Peygamber (sav) bunun üzerine şöyle buyurdu:

** Eger dedigin gibiysen sen onlara kızgın kül içiriyor gibisin. Bu hal üzere oldugun sürece Allahtan senin yanında onlara karşı bir yardımcı vardır. (Muslim) **

Akrabaya iyilik eden ve akrabalarının kendisinden uzak durmasına ragmen buna sabreden kimseye Allahın yardımcı verdigini belirtmektedir hadis.

O yardımcı akrabalarına karşı o şahsın kalbini sabır ile doldurur ve onun o yüce ahlakında sabit kalmasını saglar. Hadis aynı zamanda kendilerine iyilikte bulunan kimseye kötülükle cevap verenlere uygulanacak cezayı da kızgın kül yemeye benzetir.(Müslümanın şahsiyeti.Ali Haşimi.)[2]

Samimi sadık ve şuurlu Müslüman her türlü şartlarda akrabasına Allahın rızasını gözeterek iyilik yapar, zaman zaman onları ziyaret eder veya diger iyilik şekilleriyle onları hatırlar. Ve küçük insanların yaptıgı gibi bazı basit şeylerden dolayı akrabaya sırt çevirmez. Allah (cc) bizleri akrabaya saygılı, hürmetli olanlardan eyler inşaalah. Allaha onun rasulüne, sahabeye, tabiine ve ondan sonra gelen tebei tabiine ve onlardan sonra zamanımıza kadar gelen İslam alimlerine baglı kalıp itaatli olan Müslümanlar inanıyorumki akraba haklarına riayet ederler yoksa onun dışında bir kurtuluş yolunun olmadıgını bilmemiz, kavramamız pek te zor degildir.

Allah’ım. Müslümanlara düşmanları karşısında birlik ver, berâberlik ver, kardeşlik ver, çalışkanlık ver, vefâkârlık ver, dirlik ver, düzenlik ver, güç ver, kudret ver. Müslümanları âciz kılma, zayıf kılma, fakir kılma, tembel kılma, miskin kılma, başarısız kılma, basîretsiz kılma, muhâkemesiz kılma. Müslümanlar arasına ayrılık verme, gayrılık verme, ihtilaf verme, düşmanlık verme. Müslümanları kardeş kıl. Kırgınlıkları gider. Dargınlıkları yok et. Husûmeti kaldır.

Allahım (cc) bizi bu düşünce dogrultusundan ayırma. Bizlere şuur ihsan eyle.Bizlerin ayaklarını kaydırma. Bizleri yolunu sapmışlardan eyleme. Bizleri ehli sünnet vel cemaat yolundan ayırma. Bizleri dosdogru yolun sıratı müstakimde sabit kıl. Sen her şeye kadirsin Allahım…Amin…

Sermed Kadir… 11.11.1999

[1] Şamil İslam ansiklopedisi.c.1.s91.92.
[2] Müslüman şahsiyeti.Ali haşimi.s.107.119.

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.