EĞER KARAR VERDİYSEK…

EĞER KARAR VERDİYSEK… Ele aldığımız hangi işimiz olursa olsun; Kararlılıkla, azimle işimize yoğunlaşırsak Rabbimizin izniyle başarıya ulaşacağımız ümid edilir. Bu husus ameli meselelerde böyle oldugu gibi, imani meselelerde de aynıdır kanaatını taşıyoruz. Eğer mü’minler, Allah’ın âyetlerine yakinen iman eder, Allahın emirleri mucibince gereği gibi sabrederlerse; Allah Celle şanuhu onlara mutlaka yardımını ulaştıracaktır. Mü’minler, Allah yolunda yaptıkları çalışmalarda ve Allah Celle ve alâ’ya olan ibadetlerinde sabırlı olacaklar, hatta bu sabırlarında ısrarlı davranacak olurlarsa İnşaallah neticede büyük mükafatın sahibi olacaklardır inancındayız…Sahihi Muslim’de bizlere ulaştırılan bir hadis’te Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır:** Kuvvetli mü’min, Allah katında zayıf mü’minden daha hayırlı, daha üstün ve daha sevimlidir. Bununla beraber her ikisinde de hayır vardır. Sana yararlı olan şeyi elde etmeye çalış. Allah’tan yardım dile ve  asla acizlik gösterme. Başına birşey gelirse, Eğer keşke şöyle yapsaydım, şöyle olurdu, diye hayıflanıp durma. Allahın takdiri bu. O ne dilerse yapar de. Çünkü *eğer keşke* kelimesi, şeytanı memnun edecek işlerin kapısını açar…**Rabbim bizleri Şeytanın şerrinden muhafaza eylesin…

 

EĞER KARAR VERDİYSEK… Azim ya da azm kavramları manâ olarak;ısrarla istemek, kasdetmek, karar vermek, kesin karar sahibi olmak, karar, irade, sabır…gibi anlamlarihtiva eder. Bir işin yapılmasından önceki aklî teamüllerle psikolojik arzu ve eğilimlerin doğurduğu tereddüt döneminden sonra o işi şu veya bu şekilde yapmak husûsunda bir tercihe ulaşılırsa bundan azim, ulaşılmazsa tereddüt ve şaşkınlık hâli oluşur. Kuranı kerimde beş yerde  *kesin karar vermek* anlamında olmak üzere toplam dokuz yerde azim kavramından bahsedilir, bunlardan birinde Peygamber efendimize (sav) *azimli Peygamberler* gibi sabırlı olması, acelecilikten sakınması emredilmektedir. Hadisi şerifleri dikkatli bir gözle incelediğimizde görürüzki;kararlılık,sabır,niyet,hayırlı iş, ve hatta Farz gibi kavramlarda azim tabiri kullanılmıştır. Rabbimiz Âli imran suresi ayet. 200. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Ey iman edenler. Sabredin, düşmanlarınıza karşı sebat gösterin, nöbet bekleşin, Allah’dan gereğince korkun ki, kurtuluşa eresiniz…***Rabbim bizleri inandığı doğruları büyük bir kararlılıkla yerine getirmeye çalışanlardan, cümlemize inandığı dogruları yaşama gayreti nasib eylesin…

 

EĞER KARAR VERDİYSEK… Kararsızlık hâli bizleri vesvese ve acaba duyguları ile başbaşa bırakır, ikilem içerisinde kalır ne yapacağını bilemez acizliğiyle kıvranırız. Örneğin sabırsız insanlar azim ve kararlılık sahibi olamazlar. Azimli olmak için sabretmek ve bazı zorluklara gögüs germek, acı ve eziyetlere katlanmayı göze almayı gerektirir. Burada bir tarihi rivayeti harırlamadan geçemeyecegiz şöyle ki; Timur hana cesaretini toparlayıp gelen birisi şöyle bir soru sorar. Ya hakan’ım önünüze gelen herkesi yeniyor her yerde galip geliyorsunuz. Yıldırım Bayezidi’de yendiniz, Önünüzde hiç bir güç ve kuvvet saglamca duramıyor bu gücü, kuvveti nereden buluyorsunuz, bu işin sırrı nedir diye sorar. Soruyu soran adama Timur Han der ki: parmagını ver benim parmagımı da sen dişleriyin arasına al ikimizde kuvvetle ısıralım, denilen yapılır. Adam kısa bir süre sonra can acısıyla bağırır ve bağırıncada tabii Timur hanın parmagı kurtulmuş olur.Lakin adamın parmagı halâ Timur hanın dişleri arasındadır bir müddet daha canını yaktıktan sonra bırakır ve der ki: Senin can acısıyla bağırman sana fayda vermedi, ama benim sabır ve azimle O acıya katlanmam bana fayda sağladı işte olayın sırrı burada der. Rabbim vermiş olduğumuz kararların arkasında mukavemetle durmayı nasib eylesin…

 

EĞER KARAR VERDİYSEK…Kardeşlerim, kararlı olmak, Azimet sahibi olmak, Allahu Tealanın yapılmasını emrettiği ve yapılmamasını istediği hususlarda tam bir titizlik gösterip emir ve yasaklarına kesin kararlılıkla uymakla ifade edilen güzel haslet ve amellerimizdendir. Her birimizin mutlaka inandığı dogruları, belirlenmiş fikri yapısı, karakterini ortaya koyan kırmızı çizgileri, vazgeçemeyeceği imani hassasiyetleri vardır. Şahsiyetini zedeleyip bugün farklı yarın başka görüş ve düşünceleri dillendirirse ancak kendi seciyesini yerle bir etmiş olur. İnandığı dogruları hayatına aksettiren birisini kesinlikle ayıplamak aklımızın ucundan geçmez ama; dönek fikirlileri, ne yapacağına halâ karar verememiş uyuşukları, ne söylediğinden habersiz mızmızlananları, ikilem içerisinde yüzen ne idiğü belirsizleri, rüzgarın esiş istikametinde yön tayin eden silik şahsiyetleri, yanlış anlaşıldım vari beceriksiz mazeret sahiplerini mutlaka belirlememiz gerekmektedir…Sahihi Buhari’nin zamanımıza aktardığı hadis mealen şöyledir:**Kıyamet gününde, Allahın huzurunda, insanların en kötüsü, bir kısım insanlarla başka türlü, ötekilerle başka türlü konuşan ikiyüzlülerdir…** Sallu alâ Rasulina Muhammed…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.