AMARAT’A  KAR  YAĞMIŞ…

Cami, Okul  bir  de  GÖÇMEN  evleri.

Çatıya hasret toprak dam idi diğerleri.

Sabahın ilk ışığında herkesi azim telaş  alırdı.

Şaka değil Altmışlarda muazzam kar  yağardı…

 

Bütün köylü Kar kürüyor ellerinde ne varsa.

Önce  İŞİ  bitirecek;  sonra  AŞ  yer  kalırsa…

Çörek, peynir, Yoğurt, Pekmez nasıl olsa doyardık.

Dert  etmedik   RIZKIMIZI;  şükretmeye  bakardık…

 

Metre’lerle  Kar  birikmiş; Ahır önü  açılacak.

Evin  en  tembel  üyesi Hayvanları  sulayacak.

Ana’lar  TANDIR’I  yakmış  bazlama’lar  mis  gibi.

Kete,  Çörek, halka, BELDİRMEÇ adı bile sevimli…

   

Öyle  TİPİ  olurdu  ki, dağlar  gelinliğini  giyerdi.

Daha ev’de  durulurmu; YÜN  çoraplar  çekilirdi…

Çocuk  fıtratı  gereği  OYUN  peşinde  koşacak.

Eğer  kızağıda varsa  değme; saatlarca  kayacak…

 

Bir  beklenti  içindeydim  belki  yorulan  olursa.

Al  sen  de  kay  diye  lütfedip   önüme  koyarsa.

Eline  bir  FIRSAT  geçmiş  daha  halâ  durulurmu.

O zevk  asla  unutulmaz; Dünya’lar  benim  olurdu…

 

Kış ay’ları  bereketli; Düğün, dernek  kurulurdu.

Akla  hâyale  gelmeyen  eğlence  şenlik   olurdu.

Hâli  vakti  olan  farklı;  davul  zurna  eşliğinde.

Güreş meydanı kurulmuş; Pehlivanlar peşrevde…

 

Hatıralar  canlı  durur; Soğuğa  alışkın yüzlerdik.

Mahalle  Oda’ları  vardı; Kış  gelince  sevinirdik.

Gönüller  bir  olunca; Sohbet, muhabbet  bitermi.

Üç ay dünyadan kopardık; Sermed zaman geçermi…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.