FÜTURSUZLUK EYLEMİ… Fikir hürriyeti sığınmacıları ve özgürlük söylemlerinde çığır atlayarak son zamanlarda,dini değerlerimize, inançlarımıza,mukaddesatımıza, geçmiş atalarımıza, fark gözetmeksizin Osmanlı toplumuna, İslâmî hükümleri esas alan yaşayışımıza yönelik tacizler ve hakaretler söylemlerini artırdılar. Bu eylem ve söylemlerin Millet meclisi çatısı atında yapılmış olması aynı zamanda hakaret edenlere koruma kalkanı oluşturmakta, kin ve nefret ifadelerini fütursuzca dillendirmektedirler.*Fikir hürriyeti*adı altında hakaretamiz cümlelerin alelade söylenmesi bilindiği gibi; Mer’i yasalarda, yüz yıla yakındır koruma şemsiyesi diye yutturulan zehir, İsviçre Medeni Kanunu’nun hükümleri doğrultusunda olduğundan her hangi bir cezai işlem yapılamamakta, Müslümanların, cılız, üstü örtülü, kendinden emin olamadan söylenmiş kaçamak cümlelerinin dışında her hangi bir tepki verilememekte, Din düşmanları da almış oldukları bu cesaretle daha da azgın ifadelerle saldırmaktadırlar… En’am Suresi ayet. 111. mealen şöyle:*** Eğer biz onlara melekleri indirseydik, ölüler de onlarla konuşsaydı ve her şeyi toplayıp karşılarına getirseydik, Allah dilemedikçe yine de inanacak değillerdi; fakat çokları bunu bilmezler…***
FÜTURSUZLUK EYLEMİ… Sözümüze daima son zamanlarda diye başlıyoruz lâkin bizler İslam dinine ve Müslümanlara fütursuzca saldırı eylemini iyice kanıksadık. İslam dinini, İlahi din olma vasfını, Allahu Tealayı, Peygamberleri, Melekleri, Kitapları…bir düşüncenin, fikrin, ideolojinin ürünü zanneden eksik akıllı, geri zeka sahipleri İslamiyeti sanki bir felsefi söylem gibi görüyorlar…Felsefe;İnsan beyninin üretmiş olduğu fikri temayüllerdir, söyleyen kişinin adıyla anılır örneğin Aristo, platon, nitche gibii.. Bazı filozoflar da vardır ki söz, fikir ve ideolojileri insanlar arasında taraftar bulamadan unutulur gider. Bizler hiç kimsenin dinine inancına, fikri yapısına, parti, cemaat, cemiyet ve teşkilatına karışmıyoruz, insan istediği gibi inansın tabii ki; bizleri ilgilendirmez. Lâkin kabul edemediğimiz konum benim inancıma, İslami hükümlere, akideme, mukaddesatıma da hiç kimsenin hakaret etme hakkı yoktur. Dokunulmaz olduğu kanunla belirlenmiş Milletvekillerinin saldırısı bu yöndedir…En’am Suresi ayet. 35. Mealen şöyle:*** Eğer onların yüz çevirmesi sana ağır geldi ise, yapabilirsen yerin içine inebileceğin bir tünel ya da göğe çıkabileceğin bir merdiven ara ki onlara bir mucize getiresin. Allah dileseydi, elbette onları hidayet üzerinde toplayıp birleştirirdi, o halde sakın cahillerden olma..***
FÜTURSUZLUK EYLEMİ… Meclis kürsüsünü kendilerine payanda ederek; İslam dininin hükümlerine, mukaddes diye bildiğimiz değerlere düşmanlığı ön plana çıkaran mâlum vekillerin;Doğu ve Güneydoğu vilayetlerinde güya küçük yaştaki evlilikleri, tesettürlü hanımların giyim şekillerini irdeleyerek rencide edici ifadelerini kusmuşlardır. Sözlü eylemlerinin içeriğine baktığımızda düşmanlık gösterilen Allahın kitabı ve Peygamber Efendimizin (sav) sünneti seniyyesidir. İsteyen marksist, Leninist ya da hangi ideolojinin mensubu ise düşüncesi doğrultusunda giyinsin ya da soyunsun ilgilenmiyoruz, lâkin özgür oldugu ifade edilen insanlık özelliklerinden bırakın da bizler de nasibimize düşeni yaşayalım. Tabii ki dinimizi yaşarken sizlerin hatırını gözetecek değiliz. Bu kulaklar nice Cumhurbaşkanlarının kendi tesettürlü evladını; Suudi Arabistana kovma tehditlerine ve nice hazımsız Başbakanların seçilmiş milletvekiline tahammül edemeyip meclis kürsüsünde;atın bu hanımı buradan çığlıklarına şahid oldu endişe etmeyin… Zariyat Suresi ayet. 11. mealen şöyle:*** Onlar koyu bir cehalet içerisinde kalmış gafillerdir…***
FÜTURSUZLUK EYLEMİ… Kardeşlerim, yeri geldiğinde vatanımızı seviyoruz, insanımızı benimsiyoruz, bütün inançlara saygılıyız, dil, din, etnik yapı…kültürel zenginliklerimizdir diye beyânımız var. Yürürlükteki kanunların ilk maddelerinde vatandaşlık ifadeleri beyân ediliyor, artık usandık, bıktık , ğına geldi. Yeter artık; İslâm ve mukaddesat düşmanları her fırsatta kinlerini kusmasınlar. Başta milletvekilleri İslam düşmanlığını fütursuzca Müslümanların gayretine dokunacak şekilde rencide etmesinler. İslâm düşmanlığında sınır tanımayan seviyesiz çukur zihniyet, içinde boğulduğu cehaletin ve karanlığın faturasını her seferinde İslam dinine Müslümanlara ödetmesin. Hangi dinden olduğunu bilemediğim bir İzmir Milletvekili; *Bizim dinimizde Tesettür yok* diye iftira ediyor. Güzelliğine O kadar güveniyorsan, kendine de yakıştırıyorsan istersen çırılçıplak dolaş beni hiç ilgilendirmiyor. Ama İslam dinini baz alarak karalamak istediğin söylem beni bir Müslüman olarak rencide ediyor. İslama, kutsalıma, mukaddes değerlerime hiç kimsenin hakaret etme hakkı yoktur. Yoksa bana ne; senin dinin sana, benim dinim bana… Kasas Suresi ayet. 55. mealen şöyle:*** Onlar, boş söz işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: Bizim işlerimiz bize, sizin işleriniz size. Size selam olsun. Biz kendini bilmezleri arkadaş edinmek istemeyiz, derler…*** Sallu alâ Rasulina Muhammed…
Sermedkadir…