DÜN’ÜMÜZÜ UNUTMADAN, YARINLARA ÜMİTLE…

DÜN’ÜMÜZÜ  UNUTMADAN, YARINLARA  ÜMİTLE… İslam  dinine, kural ve  kaidesine uymayanlar kuru akıllarıyla, çarpık fikirleriyle,ters ve mukaddesat bağlamında her şeye zıt mantıklarıyla, uyuşmuş beyinlerinin  zorlayıcı teorileriyle yaklaştıkça, bizlerde inandıgımız dogruları mutlak gerçekleri bir bir anlatma çabası içerisinde olmaya gayret sarfedeceğiz, İblisin inatçı kibiri bizleri hak mücadelemden asla geri koymayacaktır. İman, inanç, itikad izharımızı ömrümüz oldukça son nefesimize kadar azimle devam ettirecegiz inşaallah. Evet bu mutlak dogrulara, gerçeklere, hakikatlere, realiteye karşı gelen İnkârcılar  topluluğu hangi teoriyi üretirse üretsin mutlak surette  yenilgiye ugrayacak ve sonunda perişan olmayı hakedecektir. İnandıgımız dinimiz: İslam nizamı; itaat etmek, boyun egmek, teslim olmak; temiz, lekesiz ve kötülüklerden salim bulunmak, selamete ulaşmak veya ulaştırmak anlamında bizlere bu manâda huzur aşlayıcı,güç iksirini sunmaktadır, yeter ki; dünümüzü unutmadan yarınımıza ümitle bakmaya gayret sarfedelim…Peygamber efendimiz (sav) bir  hadisinde  mealen  şöyle  buyurmaktadır: ** Kendisinde şu üç şey bulunan kişi, hem sevabı hak etmiş, hem de îmanını tamamlamıştır: Dünyada yaşadığı güzel bir ahlâk, kendisini Allahın yasaklarından uzaklaştıran verâ ve cahilin cehlinden alıkoyan olgunluk…**(Bezzâr.)

..

DÜN’ÜMÜZÜ UNUTMADAN, YARINLARA ÜMİTLE…Şurası bir gerçektirki; İnsanların Allaha teslim olmadıgı yerlerde degişik teslimiyet ve itaat makamları ortaya çıkmakta ve insanlar pek çok şeye esir yapılmaktadırlar. Dini inançlar ve müesseselerin yıkıldıgı ülkelerde, onların yerini birer din müessese haline gelen ideolojiler almıştır. Din’ler gibi çagdaş ideolojilerinde duaları, ilahileri, efsaneleri, mabedleri, heykelleri, resimleri vardır. Fakat akli temele dayanan ideolojilerde dinlerdeki derinlik, güzellik, ilahi mesaj, Rabbimizin beyân ettiği derin manâ, Peygamber Efendimizin (sav) mucizevi yol gösterici ferasetli ifadeleri yoktur. Her şey suni, sanal, yüzeysel oluşumlardır. Bugün yaptıkları moda kavramına yarın demode gözüyle bakan bir tükenmişliği, bitirme, harcama kültürünü reddeden bir ilahi dinin mensubu olarak böyle bir aldanmanın bizleri esfeli safiline yani aşağıların aşağıların aşağısına ileteceğine inanıyor ve İslam şeriatına sımsıkı yapışmayı tek çıkar yol olarak görüyoruz… Rabbimiz En’am Suresi ayet. 162. de mealen şöyle buyurmaktadır:***De ki: Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah içindir..***

DÜN’ÜMÜZÜ  UNUTMADAN, YARINLARA ÜMİTLE...Bizler maddi manevi her türlü tehlikeler  karşı daima uyanık bulunmak  mecburiyetindeyiz. *Su uyur düşman uyumaz* sözü öylesine ifade edilmiş lâf kalabalığı değildir. Gün geçmiyor ki; bir politikacı, bir akademisyen, kafası karışık sözde bir eğitimci, kendini sanatçı zanneden ahlâksızlık nümunesi orta oyuncusu, hayvan hürriyetini özgürlük diye pazarlayan adapta sınır tanımaz görgüsüz, her şeyi yazacağına, çizeceğine alışmış batı hayranı yazar çizer takımı, apoletlerine yıldız dolduran bir kibir heykeli, ayetleri, duaları birbirinden ayıramayan parti lideri, her önüne gelene evet efendim secdelisi yağdanlıklar…Sıra din mevzuuna gelince geçmişi silip süpüren, geleceğe sadece vaat şemsiyesini açan at gözlüğüyla bakmaktadırlar. Tabiidir ki; bu zihniyete karşı sonuna kadar Kur’an ve Sünneti seniyyeden aldığımız doğrularla mücadelemizi sürdürecek,dün’ümüzü unutmadan yarınlara aynı imanın vermiş olduğu ümitle sarılmaya devam edeceğiz…Rabbimiz Saff Suresi ayet. 11. de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Allah’a ve Resûlüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihad edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır…***

DÜN’ÜMÜZÜ UNUTMADAN, YARINLARA ÜMİTLE… Kardeşlerim, Müslüman birey olarak birinci ve ikinci kaynağımız Kur’anı Kerim ve Sünneti seniyyedir. Birilerinin Hristiyan kültüründen araklayarak ifade ettiği gibi İslam dini: İslam dinini Allahu Teala ile İnsan arasındaki iç münasebetin, vicdan hayatının nizamı bağlamına indirgeyen, bu sistemi kendi alanı dışına taşırmayan, din mevhumunun dünya işlerine karışamayacağı fikrini bayraklaştırıp müstâkil bir yapı zanneden, Fransız devrim artıkları olan felsefi kafa karışıklığının aydın dayatmalı; *Tanrıyı öldürdüğünü zannedip yaşasın insan fikriyatı* diyerek kendi fikrini putlaştıran kitapsızları din mevzuunda söz söyler hâle gelenler bizim inancımızı temsil edemezler. İslamın adını Allahu Teala koymuştur. Yaradanımız din olarak kulları için İslamı seçmiş ve göndermiştir. Rabbimiz açık açık ayetlerini bildirmesine ragmen cehalet taraftarı savunucular farklı teorilerini her platformda açıklayıp körpe beyinleri yanlış yönde yıkamayı kendilerini vazife bilseler de; Bizler Kur’an ve Sünneti seniyyeye sımsıkı bağlılığımızı devam ettireceğiz…Dün, bugü, yarın, kıyamete kadar; kurtuluşun İslamda olduğuna inanıyoruz…Rabbimiz Leyl Suresi ayet. 6 – 7. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Ve en güzeli de tasdik ederse,  Biz de onu en kolaya hazırlarız onda başarılı kılarız…***Rabbim, bizleri en güzel olandan ayırmasın…Sallu alâ Rasulina Muhammed…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.