SANA NASIL GÜVENEYİM..?

SANA NASIL GÜVENEYİM..? İnsani ilişkiler dışında İslam dinine bağlı olmayanlara güven ve itimadımız var dersek yalan olur. Zaten müslüman olmayanlarda bu gerçeği alenen ifşa eder oldular. Sarışın ve mavi gözlüler, Hristiyan ve beyazlar, üçüncü dünya ülkesi değil avrupalı, Irak, Afganistan değil bizim gibi arabaya binenlerin ülkesi, Burası medeni bir Avrupa kenti, bizim dinimizden olanlar…gibi her türlü ayrımcılığın, ırkçılığın, ötekileştirmenin, farklılık duygusunu alenen ifade eden söylemlerin milyonların gözü önünde yazılı ve görsel medyada ifşa edilmesi bazılarımızı şaşırtmış olabilir ama içlerinde bir ömür tüketmiş birisi olarak hiç etkilenmediğimi ifade edebilirim. İnsanlar hangi dini inancı sahipleniyorlarsa, ancak o dinin öğretileri doğrultusunda bir hayat yaşayacakları ğayet açıktır. Bizlerin canımızı, malımızı kimlere emanet edeceğimiz bellidir. Emanet kavramı, güven duygusu itimada şayan olma hâli İman ile alakalı hususlardır. Güven duygusunun imanla alakasına dikkat çeken Peygamber Efendimiz (sav), gayet açık ve çarpıcı bir ifadeyle: **Emaneti olmayanın imanı yoktur..** buyurmaktadır. Biz Müslümanlar için de geçerli olan uygulama bu çizgidedir…

SANA NASIL GÜVENEYİM..? Bütün dünyanın gözleri önünde batılı devletlerin, bir ay boyunca kendileri gibi güçlü, süper devleti adete zayıf olanın üzerine kışkırttıkları gerçeğini yaşayarak gördük. Sözde bizden dedikleri, sahiplendikleri, korumayı taahhüt ettikleri devlete işgal girişimi başlayınca da bir kaç yaptırım geveleyerek tabir caizse hepside toz duman oldular. Şimdilerde cılız diyebileceğimiz sesleri duyulmaya başlasa da bu arada binlerce kişi öldü. Batılı iri devletler menfaatı, çıkarı olmayınca kesinlikle boşuna parmaklarını dahi oynatmazlar. Aynı durumda Ukrayna yerine Türkiye de olabilirdi Allah korusun. O yüzden en kısa zamanda güçlenerek, başta silah sanayiini dışa bağımlı olmaktan kurtarmamız gerektiğine inananlardanım. Batılı ülkeler içinde hatta komşularımız da dahil; Türkiye ye dost olan güven ve itimat edilmeye lâyık bir devletin olmadığını biliyoruz. Yine de bizler zulüm yapana zalimlikle, ihanet edene o nisbette ihanet ederek cevap veremeyiz. Tirmizi’nin bizlere ulaştırdığı bir hadiste, Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır:**Emaneti güvendiğin kimseye ver. Sana hainlik yapana sen hıyanet etme…**

SANA NASIL GÜVENEYİM..? İtikadi olarak; Allahu Tealanın yegane sahih dinine bağlanmadan, o dinin tahkîkî, yakînî, kâmil imanını elde etmeden hiçbir devirde tam bir güven ve huzur toplumu oluşmamıştır inancındayız. Tarihin şeref levhaları bunun örnekleriyle doludur. Saadet Asrı önümüzdeki en canlı misaldir. Yakın geçmişimizde Osmanlı toplumundaki emniyet ve güven atmosferine bakmak da yeterlidir…Örneğin, Osmanlı ordusu sefere giderken düşman topraklarından bağ ve bahçelerden geçiyorlardı. Bahçelerin sahipleri korkularından dağlara kaçmış, dizlerini döverek manzarayı seyrediyorlardı. Ordu ayrılınca bahçelerine döndükleri zaman hayretten donakalmışlardı. Çünkü Osmanlı askerleri yedikleri meyvelerin parasını dallara asmış öyle gitmişlerdi. Dünyaya kafa tutan bu insanların içlerinde Allah korkusu, emanet duygusu olmasaydı onlara kim mani olabilirdi? Rabbimiz, Fatır Suresi ayet. 68. mealen şöyle buyuruyor:*** Yine onlar ki, Allah ile beraber tuttukları başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, günahının cezasını bulur…***

SANA NASIL GÜVENEYİM..?Kardeşlerim, şimdilerde adı süper güce ulaşmış devletler savaşacağı devlete savaş ilan etmeden topraklarına giriyor, Terörist gibi, Eşkıya misali, milyonlarca kişiyi öldürüyor, evlerini yıkıp yakıyor, talan ediyor. Diğer söz söyleme hakkını verdiği devletlerde susuyor, zulme ortak oluyorlar. Dogu Türkistan da insanlar yok yere katlediliyor. Arakan da Müslümanlar alenen yakılıyorlar, Afganistanı önce Rusya ardından Amerika yerle bir ediyor, Avrupanın orta yerinde, Bosna Hersek tarihinin en büyük zulmünü yaşıyor, ses yok. Irak’ta satmış oldukları silahları bloke ederek bir buçuk milyon insanı koalisyon güçleriyle ölüme yolladılar yine ses yok. Suriye adeta boşaltıldı, milyonlar öldürüldü, milyonluk şehirler hayalet beldelere dönüştü. Libya ha keza öylesine mezbeleye döndürülürken iri devletler ancak oradan edinecekleri çıkarlarını düşündüler. Tek söyledikleri bu ülkelere demokrasi ihraç etmekti, başlarına çalınsın böylesi demokrasileri…Rabbimiz Âli İmran Suresi ayet. 85. te mealen şöyle buyuruyor:***Kim, İslâm’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden (böyle bir din) asla kabul edilmeyecek ve o, ahirette ziyan edenlerden olacaktır…***

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.