A’RAF  NASİHATLARI…

A’RAF  NASİHATLARI… İlahi metod; aklımıza gelen gelmeyen her ne varsa eğitim ve ögretim tekniğini gayet açık bir şekilde gözlerimiz önüne sermektedir. Örneğin, İnsanları  islam dinine çağırma, tebliğ, davet, usül girişimi son derece önemlidir. Çünkü cahiliyenin düşüncelerini, değer yargılarını, ahlâkını, geleneklerini, göreneklerini, kurumlarını, rejimlerini, toplumsal yapılarını, ekonomik sistemlerini, Allahu Teala ile, kainatla, insanlarla ilişkilerini köklü, yaygın ve geniş boyutlu biçimde anlatma metoduyla,  tekniğiyle rabbimiz insanları en güzel biçimde insanlar içerisinden seçip göndermiş olduğu Peygamberi vasıtasıyla şuur ve bilinçle ümmetini aşılamış, bilgilendirmiştir. İslam dininin temel meselelerinin anlaşılması ancak ve ancak; Allahu Tealanın insanlar için indirdiği mesaja riayet etmeleriyle, Allaha şeksiz ve şüphe duymadan teslim olmalarıyla gerçekleşecektir. Allahu Tealayı ilah olarak kabul edip, eğemenliğine itaat ve hakimiyeti yalnızca Rabbimizin tekeline vermek burada en önemli unsurdur…A’raf Suresi ayet. 3. mealen şöyledir:***Rabbinizden size indirilene Kur’ana uyun. O’nu bırakıp da başka dostların peşlerinden gitmeyin. Ne kadar da az öğüt alıyorsunuz…***İnananlar için;Ne muhteşem bir nasihat…

A’RAF  NASİHATLARI… Emir yüce Rabbimizden geldiği için mutlak doğru hüviyetini arz etmektedir. Rabbimizden bizim için indirilen kitaba, Kur’anı Azimüşşana uymamız, bizi her nereye götürüyorsa oraya gitmemiz, Nasıl bir yol tarif ediyorsa o yolda yürümemiz, Rabbimizden her ne gelmişse baş üstüne itaatiyle kabul etmemiz, Rabbimiz bize ne göndermişse ona tabii olmamız istenmektedir. Ömrümüzün bütününde hayatımızın her bir anında kurtuluş reçetemiz Kur’anı Kerim öğütleridir. Önümüzdeki imam, ebedi hayat rehberimiz, önderimiz, yasamız kur’andır. Hüküm yaradan’dan gelince doğru yolda olduğumuz gayet açıktır. Rabbimiz geçmişten misaller vererek gözümüzü ve gönlümüzü açmaktadır. Bizim gibi nice toplumlar yaşamış, nice topluluklar geceleyin mışıl, mışıl uyurken ya da gündüzün hiçbir şeyden haberleri olmadığı halde dinlenirken, eğlenirken, ansızın Allahın emriyle yok olmuşlardır. Örneğin, Nûh Aleyhiselamın kavmi gece helâk edilmiş, Hûd kavmi ise güpegündüz yerin dibine batırılmıştır…A’raf Suresi ayet 4. mealen şöyledir:*** Nice memleketler var ki biz onları helâk ettik. Azabımız onlara geceleyin yahut gündüz istirahat ederlerken geldi…***  

A’RAF  NASİHATLARI… Rabbimiz bizleri sapık kavimlerin yolundan değil; sıratı müstâkime davet ediyor. Düşüncesiz toplumların sonu helâk olmaktır buyuruyor. Toplumu yönlendiren yönetici­lerin bir çoğu iyilik yaptığını zannederek, kanunlar koyup insanları yö­netiyor. Birkaç sene sonra kanunun kötü sonuçlarını görüyor ve yeniden değiştiriyor. Ülke yazboz tahtası haline geliyor ve sosyal hastalıklar patlak veriyor. İşte toplumun helâkına sebeb olan fikirsizlerden uzak durun buyuruyor Rabbimiz. Meselâ şimdi şu anda Allahı da, Allah’ın kitabını ve Peygamber Efendimizin (sav) sünneti seniyyesini de de dışlayarak, beşeri düzen, nizamı, kanunları, yeryüzü tanrılarını, yasalarını uygulamaya çalışanlar ikaz ediliyor, uyarılıyor. bu ve bunun gibi beşeri yasalar insanları sapıklığa götürür, bu sistemler insanları çıkmaza, felakete sürükler, İlahi yasalara uymayanlar insanlığı helâka, çıkmaz sokaklara, harama ve pisliğe taşırlar bunlara uymayın, Kur’ana uyun buyuruyor Rabbimiz…A’raf Suresi ayet. 5. mealen şöyle:*** Azabımız onlara geldiğinde çağırışları, „Biz gerçekten zalim kişilermişiz“ demelerinden başka bir şey olmadı…*** Hem zalimler hem de zalimlere uyanlar gerçeği ifade etselerde son pişmanlık fayda vermeyecektir.*Bâ’du harabul basra*

A’RAF  NASİHATLARI… Kardeşlerim, Kur’anı Kerimin hangi suresine bakarsak bakalım; hemen hemen bütün ayetlerin mucizevi bir şekilde kurtuluş reçetemiz olduğunu görüyoruz. Rabbimiz, Kur’anın her bir sayfasında Peygamber Efendimize (sav) kutsal kitabımıza tabii olma ve ondan başkalarına uymama talimatı verdiğine şahit oluyoruz. Rabbimizin, Peygamber Efendimize (sav) vermiş olduğu buyruk aynı zamanda biz ümmeti için de bir emir mahiyetindedir. İslam dinine teslim olduğunu dil ile ikrâr, kâlb ile tasdik eden bizler, İlahi yasa olarak, Allahın indirdiğine tâbi olmak zorundayız. Hangi meselemiz olursa olsun; sadece Allahı dinlemek ve hayatımızı ilahi gerçekler ışığında şekillendirmemiz icab etmektedir. Rabbimizin bizden istediklerini bilmek için, Peygamberi vasıtasıyla gönderdiği ilahi mesajı okumak zorundayız. Kitabımızdan habersiz yaşama zilletinden kurtulmamız gerekmektedir. Allahu Tealaya itaat noktasında, Rabbim yâr ve yardımcımız olsun…İbni Mace’nin zamanımıza aktardığı hadis mealen şöyle:**Şüphesiz Allah, biçimlerinize ve sözlerinize bakmaz, işlerinize ve kalblerinize bakar…**Sallu alâ Rasulina Muhammed…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.