HAK KELÂMI ALLAHUEKBER…

HAK KELÂMI  ALLAHUEKBER… İnanıyorum ki; hiç bir söz ve ifade boşu boşuna  yani manâsızca ağızdan çıkmaz. *Allahuekber* kelâmı’da böyledir. Allahuekber demek, Allahu tealanın yüceliğine ve azametine övgüde bulunmaktır. Peygamber Efendimize (sav) ilk vahiy geldiğinde; Cebrail Aleyhiselam Allah’ı yüceltme ve her türlü varlığın üzerinde tutma ve Allahu Tealayı en yüce ifadelerle kabul etmesi konusunda senâda bulunmak ile emrolunmuştur. Rabbimiz Alak suresi ayet. 1. de mealen şöyle buyurmuştur: ***Yaratan Rabbinin adıyla oku…*** Özellikle, Mekke’de inen ilk ayetlerde bildirilen ve *Allahuekber* Allahu Teala her şeyden yüce ve büyüktür cümlesinde ifadesini bulan *Tekbir* daha sonra ezanda, kamette, ve bütün Namaz ibadetimizde en çok tekrarlanan bir senâ olmuştur. Günde beş kere okunan ezanda ve her farz namaz için getirilen kamet’te  *Allahuekber* ifadesi yer alır. İnsanlara mutluluğa erdirici nizamın ancak İslam dini oldugunu müjdeleyen mübarek bir mesaj olan ezan, Tabir caizse İslam anayasasına özünü veren mukaddes bir çağrıdır. Gerçekten dinimiz Allaha iman etmek, Allahın kanunlarına bağlanmak ve Peygamber efendimizi (sav) rehber, örnek ve önder tanımak esaslarına dayanmaktadır. Rabbimiz Vakıa Suresi ayet. 85 . te mealen şöyle buyurmaktadır:***O anda biz ona sizden daha yakınız, ama göremezsiniz…*** Allahuekber… Sen her şeylere kadirsin Allahım…

HAK KELÂMI  ALLAHUEKBER… Tevhidi, yani *Allahuekber* kelâmını anlamak ezanı anlamaktan geçer diye inanıyoruz. Ya da şöyle de diyebiliriz; *Allahuekber* lafzı en güzel şekliyle, minarelerde, şerefelerde ve ezanı muhammediyye ile ifade edilmektedir. *Allahuekber* Lafızlarıyla Mutlak ve Siyasi hakimiyetin ancak Allahu Tealaya ait oldugunu  Dünyaya ilan eden Ezanı Muhammedi, İslam toplumunun yönetim şeklinin, ancak İslam dininin hayat kurallarına, düsturlarına dayalı olabilecegini bildirir yönü ne kadar açık ve kesin ifadeleri ile ilan edilmektedir. Her sabah dünya yeniden güzel bir başlanğıca hazırlanırken, gerçeği, hakikati kavrayabilecek insan kafasına İslam nizamını tanıtan ve bu hak dine iman edilmesine, kanunlarının yaşanmasına her gün beş defa davet eden Ezanı Muhammedi’nin manâ ve içeriği ne kadar engin, derin ve muhteşemdir. Elbetteki ezansız bir İslam toplumu düşünülemez Öyle bir diyardan, beldeden söz edilemez…Yüce Dinimizin Allahın emirlerine ve yasaklarına bağlanarak Ona ibadet etmeye çağıran düsturlarını, dünya ve ahiret mutluluğuna davet eden mukaddes içeriğini *haydin namaza gelin, haydin kurtuluşa gelin* Hayya ales Salati ve Hayyaalel felah cümleleri ne güzel açıklamaktadır…Allahuekber…Rabbimiz Müzzemil Suresi ayet. 8. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Rabbinin adını an. Bütün varlığınla O’na yönel…*** Rabbim bizleri nefes alıp verdiğimiz müddetçe kulluk şuuruyla kendisine yönelenlerden eylesin…

HAK KELÂMI  ALLAHUEKBER… Bizler her *Allahuekber* ifademizde, zikrimizde, Allah en azametlidir, en uludur, en üstündür, en büyüktür, her şeyin üzerindedir. Allah tek büyüktür diyoruz. *Allahuekber* bir zikirdir. Allah kendisini zikreden kullarını sever. Allahı zikretmenin yollarından biri *Allahuekber* zikridir. Allah’u ekber özellikle Namaz’larımızda tekrar edilen tesbih sözlerinden biridir. Aynı zamanda Namazlarımızın ardından yaptığımız tesbihlerimizde söyleriz. Sahihi Buharide bizlere ulaştırılan bir hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmuşlardır: ** Kim her namazın ardından otuzüç kere sübhanallah, otuzüç kere elhamdulillah ve ötuz üç kere Allahuekber deyip, yüzüncüsünü *Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerîke leh. Lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve âlâ külli şeyin kadîr,* diyerek tamamlarsa, deniz köpükleri kadar da olsa günahları bağışlanır…**İnanıyorum ki; muhabbet, Allah sevgisi; Kutsi bir hâl, Müslüman yani teslim olan nazarında, manevi inanışın zirve noktasıdır. Allaha karşı duyulan sevgi, Allah inancıyla eş anlamlıdır. İnanan insan için Allah sevgisi ğaye’lerin en uç noktası ve oluş yani vuslat durumudur. Yani Müslümanın, Mü’minin emeli, arzusu, vuslatı, ğayesi ancak ve ancak Allah sevgisi ile tamamlanır…Rabim dilimizden Allah kelâmını bu muhabbet ve sevgiyi eksiltmesin…

HAK KELÂMI  ALLAHUEKBER… Kardeşlerim, İzmir depreminde, göçük altından depremzedeler, 90. küsur saat sonra *sağ salim* çıkınca bekleyen kalabalık *Allahuekber* nidalarıyla sevincini belli etmişler. Mâlum çevreden birileri tekbir seslerinden çok rahatsız olmuşlar. Halbuki, Müüslüman olarak bizler başta *namaz* ibadetimiz olmak üzere en fazla dilimizde yer eden Allah kelâmı *Allahuekber* sözüdür. Biz her Allahuekber deyişimizde Rabbimizin büyüklüğünü haykırıyoruz. Allahu ekber *Allah en büyüktür*, Allah tek büyüktür diye ifade ediyoruz.  Günde beş vakit’te ezan ile Allahu Tealanın büyüklüğünü âlemlere haykırıyoruz. Bilindiği gibi ezan; İslam Dininin özü ve özeti mahiyetindedir. Ezan Allahın birliğini, büyüklüğünü kelimeyi şehadeti, Peygamber efendimize (sav) olan şahitliğimizi, Mü’minlerin birbirlerini kurtuluşa çagrısının özüdür. 1440. küsur yıldır Allahuekber zikrinin haykırılışında bir istiklâlin, Bağımsızlığın, Hürriyetin ifadesini Allahuekber diyerek âlemlere sesimiz çıktığınca gücümüz yettiğince söylüyoruz ve inşaallah söylemeye devam edeceğiz…*Allahuekber…*Rabbimiz İsra Suresi ayet. 111. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah’a hamdederim de ve tekbir getirerek O’nun şanını yücelt…*** Rabbim bu ilahi emirleri hiç bir zaman aklından çıkarmayan kullarından eylesin… Sallu alâ Rasulina muhammed…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.