ĞAYB ALEMİ HABERCİLERİ…

ĞAYB  ALEMİ  HABECİLERİ …Yüce Rabbimizin yaratılmışların en şereflisi olan biz insanlara verdigi akıl nimeti, her türlü duyu organlarımız, sezgilerimiz, rüyalarımız bu ve buna benzer ögrenme vasıtaları ile hakkında kesin veya zanni bilgi edinebildigimiz şeylerin tümüne Şehadet alemi diyoruz. Bunun yanında İnsanların bu sayılan kendine ait vasıtalarla hakkında bilgi edinemeyecegi yarın başına nelerin gelecegi gibi bizce bilinmesi mümkün olmayan  konuların hepsine de Ğayb alemi denildiği bilinmektedir. İnsanlık tarihi boyunca ğayb alemi insanoglunun merakını çekmiş ve insanlar ğayb alemi hakkında da bilgi edinmek istemişlerdir. Tabiidir ki; İnsanoglunun bu aşırı merakı, önüne geçilmez istegi ğaybden haber verdigini söyleyen bir sürü gayrı meşru meslek erbabını da zamanımıza taşımıştır. Tarihin her döneminde Sihirbazlar, gaybdan haberler ulaştırdıgını ifade eden kahinler, saklı oldugu eşyanın yerini haber verme iddiasında olan Arraf’lar ve her türlü fal’cılar insanların temiz İnanç ve İman duygularını istismar ederek tehlikeli denizlere kulaç atmışlardır…Rabbimiz, Bakara suresi ayet. 102 .de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Süleyman peygamber asla kafir olmadı. Fakat o şeytanlar kafirdirler ki sihri ögretirlerdi…***

ĞAYB  ALEMİ  HABECİLERİ … Ğayb alemi en fazla merak duyulan meselelerin başında gelir. İnsanlık tarihinin her dönemi gelecek habercileri ile doludur. Günümüzde bu işlerle uğraşanların haddi hesabı yoktur ayrıca geçmiştekilere ilaveten Medyumlar, Ruh çağırıcılar, tarot’çular, astroloji ile ugraşan yıldız falcıları her gün yazılı ve görsel medyada insanların hem degerli zamanlarını çalmakta, hem zar zor biriktirdikleri rızıklarına göz dikmekte hem de insanları Dinden, İmandan soğutma girişimlerini büyük bir gayretle yerine getirmektedirler. Dolayısıyla yaygınlaşan Hurafelerin, mitolojilerin, ve bilumum batıl inanç sürüsünün toplumda, cemaat ve cemiyet içerisinde yaygınlaşmasında ve bazı kişilerin asla kendilerinde bulunmayan bir takım üstün niteliklere sahip kabul edilmesine ve böylece menfaata yol açan ğaybı bildigi ve ğaybdan haber verdigi yalanlarına muhtelif şekillerine dikkat çekmede büyük etkileri olduğu muhakkaktır…Rabbimiz Felak Suresi ayet. 4. te mealen şöyle buyurmaktadır:***Dügümlere nefes eden büyücülerin şerrinden Allaha sıgınırım.*** Bizler de her türlü ğayb habercilerinin şerrinden Allaha sığınıyoruz…

ĞAYB  ALEMİ  HABECİLERİ … Şurası kesin olarak bilinmelidir ki; Dinimiz, İmanımız, İtikadımıza göre ğaybı sadece Allahu Teala bilir. Örnek olarak sihir tabirine bakacak olursak: İnsana yönelik olarak tabiat üstü gizli güçlerin yardımı ve aracılığıyla belli bir maksadı gerçekleştirmek ve belli bir gayeye için uygulanan, etkili oldugu kabul edilen eylem olarak tarifini yaparız. Sihir, İslam dininin kesin olarak yasaklayıp reddettigi bir inanç ve işlem olup tabiat kuvvetleriyle insanlara bir takım etkilerin yapıldıgı söylenen ilkel bir anlayışın olgusudur. Tevhid inancının insanların hayatından uzak kaldıgı dönemlerde toplumların hurafeye ve ilkel inançlara saplanmasıyla ve özellikle totem  inancının yani ilkek toplumlarda ata veya koruyucu olduğu sanılarak kutsal tanınan hayvan, bitki ya da doğal bir olayın kabulünün yaygın oldugu kitleler arasında göz boyama  yollarıyla yapılan sihir, eski İran, Çin, Mezopotamya, Arap yarımadası, Mısır ve Hindistan gibi ülkelerde bir meslek haline getirilmiştir. Bu mesleği sürdüren torunları hepimizin mâlumudur…Hakim’in zamanımıza ulaştırdığı rivayette Ali efendimiz (kv) diyor ki:* Üç kimse cennete giremez. İçki müptelası, akrabalık hakkını gaspeden ve sihire inanan kimseler…* Olayın vehametini dile getiren Hazreti Ali efendimizden Allah razı olsun diyoruz…

ĞAYB  ALEMİ  HABECİLERİ … Kardeşlerim,Hafız Zehebi (Rh.a) diyorki: *Sihirbaz olabilmek için muhakkak küfre sapmak gerektiginden, sihir büyük günah sayılmıştır. Melun şeytanın insanlara sihir ögretmekten biricik maksadı, onları, Allaha eş tanımaya yöneltmektir. Dalâlete düşen bir çok kimselerin sihir yapmanın küfür oldugunun farkına varmadan ve sadece haram oldugunu zannederek sihir yaptıklarını görüyoruz…*Ğayb habercilerinin başı sihirbazlar olduğu için ön plana sihirbazları aldık. Hurafelerin arttığı, Allah inancının ve saglam düşüncenin zayıfladıgı dönemlerde daha çok rastlanan bir olay olan sihir, bazı toplumlarda dini törenlerle bir inanç haline getirilmiş, Allahu Tealanın kudreti unutularak, sihirbaz ve kâhin’in  sözleri geçerli olarak anlaşılmış, öyle kabul edilmiştir. Örneğin, erkegi bağlamaya çalışmak ve eşleri birbirine sevdirmek için yapılan büyüler de küfür ve dalâlet yani sapıklık teşkil eden bir çok sözler ihtiva eden sihirden başka bir şey degildir. İslam şeriatında; Sihir ve Büyü büyük günahlardandır. Sihir Allahu Tealaya karşı bir nevi küfürdür. Peygamber efendimizde (sav) helâk edici yedi günahtan birinin sihir olduğunu buyurmuştur. Onun için sihir yapmaktan sakınmalı her türlü ğayb habercilerinden uzak durmalıyız… Sallu alâ Rasulina Muhammed…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.