KAZANDIKLARIMIZIN EN TEMİZİNDEN… Manâ olarak infak ve nafaka aynı kökten gelen kelimelerdir. Sadece Allah rızasını ümid ederek Allahu Tealanın yolunda gereken yerlere vermektir infâk. İnfâk, nafaka, zekat, fitre gibi verilmesi lâzım olan malı hak sâhibine sunmaktır. Aynı ifadeleri içeren nafaka sözcüğüde verip geçindirme, besleme, Allah yolunda harcama anlamlarına gelir. Bir terim olarak; gerek akrabalardan veya diğer insanlardan yoksul ve muhtaç olanlara para veya maişet yardımı yaparak, onların geçimini sağlama, demektir. Zarûrî ihtiyaç ve maişet için sarfolunacak paraya ve azık çeşidinede aynı zamande *nafaka* denildiği mâlumdur. Bu terim günümüzde de aynı anlamlarını koruyan ifade bütünlüğüdür. Örneğin, Bir kimsenin kanunen geçindirmek zorunda bulunduğu kimselere mahkeme kararıyla bağlanan aylık miktarına da nafaka diyoruz… Rabbimiz Bakara Suresi ayet. 262. de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Mallarını Allah yolunda harcayıp da arkasından başa kakmayan, fakirlerin gönlünü kırmayan kimseler var ya, onların Allah katında has mükâfatları vardır. Onlar için korku yoktur, üzüntü de çekmeyeceklerdir…*** Rabbim bu bilinçle yaşayanlardan eylesin…
KAZANDIKLARIMIZIN EN TEMİZİNDEN… Rabbimiz, Mallarımızı, canlarımızı, zamanlarımızı, ilimlerimizi, fırsatlarımızı, imkânlarımızı kendi istediği doğrultuda harcamamızı buyuruyor. İslâm fıkhında infakın kapsamı geniştir. Aile reisinin bakmakla yükümlü olduğu kimselere harcama yapmasını kapsadığı gibi; diğer yoksul ve muhtaçlara yapılan zekât, sadaka ve benzeri yardımları da anlamı içine alır. Rabbimiz, kazandıklarımızın en temizinden infak etmemizi isytiyor. Yâni kaynağı temiz olan, kazanma yolu temiz ve helâl olan, helâl yollardan kazandığımız mallarımızdan infak etmemizi emir buyuruyor. Rabbimiz, Bakara suresi ayet. 267.de mealen şöyle buyurmaktadır:***Ey iman edenler. Kazandıklarınızın iyilerinden ve rızık olarak yerden size çıkardıklarımızdan hayra harcayın. Size verilse, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Biliniz ki Allah zengindir, övgüye lâyıktır..*** Cenabı hak bizleri sadece kendi nefsini düşünenlerden eylemesin…
KAZANDIKLARIMIZIN EN TEMİZİNDEN… Cenâbı Hakk, yüce rızâsı istikametinde kulun infakını karzı hasen yani güzel bir borç olarak isimlendirmekle insanoğluna lutufta bulunmaktadır. Tabiî, halis niyetle ve bu dünyada şahsî hiçbir menfaat beklemeden, gösteriş ve şöhret niyeti olmaksızın verilmesi şartıyla… Bunun için verildikten sonra teşekkür beklenilmemeli ve sadece Allâh rızası için sarfedilmelidir. Ayeti kerîmelerde infak ile ilgili güzellikler sayılamayacak kadar çoktur biz bazı hususlara dikkat çekelim inşaallah. İnfakta Mü’min kardeşini tercih etmek daha güzeldir. Fânî ve dünyevî gâyeler için değil, Allâh rızâsı için infâk etmek düşüncesiyle hareket etmemiz esastır. Kıyâmetin şiddetinden infâk ile korunma yollarını aramamız nasihat edilmiştir. Mü’minlerden bu nevi sâlih ameller işlenmesinin istendiği hususunu kesinlikle aklımızdan çıkarmamamız öğütlenmektedir. Rabbimiz Bakara suresi ayet. 3. te mealen şöyle buyurmaktadır:***Onlar gayba inanırlar, namaz kılarlar, kendilerine verdiğimiz mallardan Allah yolunda harcarlar…***Rabbim bizleri rızasına uygun hareket edenlerden eylesin…
KAZANDIKLARIMIZIN EN TEMİZİNDEN… İnfak ibadetiyle birlikte kişinin bakmakla yükümlü oldugu kişileri düşünmesi zorunludur. Kişinin gücü yettiği zaman kendisi için gerekli olan nafaka. Bu, başkalarına yapılacak yardım ve Allah yolunda harcamadan önde gelir. Çünkü kişinin yaşamını sürdürmesi ve başkalarına olan infak görevini yerine getirebilmesi buna bağlıdır. Peygamber efendimiz (sav) bu hususta mealen şöyle buyuruyor: ** İnfaka önce kendinden, sonra nafakası senin üzerine vacip olan kimselerden başla…**Buhari, zekat… Cenabı hak bizleri Hiddetin, şehvetin, şöhretin, cismanî zevklerin girdabına düşmüşmekten muhafaza buyursun. Bizleri Nefsine kul olanlardan eylemesin. Rabbimiz Nisa suresi ayet.36.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah’a ibadet edin ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yakın arkadaşa, yolcuya, ellerinizin altında bulunanlar (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranın; Allah kendini beğenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez…***Cenabı hak bizleri verdiği niğmetleri hakkıyla üzerinde taşıyan şerefli kullarından eylesin… Sallu alâ Rasulina Muhammed…
Sermedkadir…