BİR AYETİN MÜBEŞŞİRİ… Rabbimiz Hadid Suresi ayet. 12. de mealen şöyle buyurmaktadır: ***Mümin erkeklerle mümin kadınları, önlerinden ve sağlarından, amellerinin nurları aydınlatıp giderken gördüğün günde, onlara: Bugün müjdeniz, zemininden ırmaklar akan ve içlerinde ebedî kalacağınız cennetlerdir, denilir. İşte büyük kurtuluş budur…*** Ne kadar yeis, moral bozukluğu, keyifsizlik, üzüntü, elem, ümitsizlik hâli… olursa olsun; bir mü’min Kur’anı Kerimin kapağını açıp ta okumaya başlayınca kendini bambaşka bir alemde bulacaktır. Her ayetin bir şifa, her ayetin bir müjde, her ayet bir umut ışığı, her ayet bir hâmi, gönül okşayıcı mübeşşir, gönül ısıtıcı nezir, kâlbin nurunu artırıcı ışık, yalnız olmadığımızın güvencesi, her zaman ve daima sığınılacak bir liman, zaman kavramı içinde geçmiş ve gelecek toplumlara reçete, hiç bir vakit eskimeyen yeni ve terütaze, kıyamete kadar iman ehli her kim varsa ümit ışığı, dosdoğru yol diye tarifini bulan sıratı müstâkim çizgisi, İki cihan saadetinin adresini beyân eden ilahi tarif, her türlü kavramın yeterince tarif edemediği engin bir mucize ve seven ile sevilen arasında uçsuz bucaksız bir köprü…Allahuekber…
Rabbimiz, emir ve yasaklarına uyarak, itaat ve teslimiyet gösteren mü’minlere kadın olsun erkek olsun hiç ayırım yapmadan öyle muazzam bir mükafaat vaad ediyor ki; işte bu müjde mü’minler için ebedi mutluluk, bitmeyen saadet, tükenmez sevinç kaynağı, akıl almaz bir güzellik ve özellik beyânıdır. İşte o gün, mü’min erkekleri ve mü’min kadınları göreceksin ki, nurları önlerinde ve sağ taraflarından koşar dünyadaki güzel amellerinin sayesinde böyle nurlu bir geleceğe nail olmuş olurlar. Onlara melekler tarafından denilecektir ki: *bugün sizin müjdeniz, cennetlerdir* ne harika bir anlatım, ne müthiş bir tassavvur, ne şahane bir ebedi saadet… Bu makamın adı ister Firdevs cennetleri olsun, ya da Adn cennetleri veya, dârus selam ya da dârul mukâme yani en güzel yuva, ister adı Cennetül mevâ, Dârul hulûd yani güzellikler bahçesi, ha keza Makamül emin yani güven yurdu, ya da adı Cennetül naim olsun…Rabbimiz ilahi iradesiyle mü’minleri aklımızın izah edemediği bu güzellikler yurduna yerleştirecektir… Biz lâyık olmaya gayret edelim de; Rabbim görelim neyler, neylerse güzel eyler…
Dilimize gelen sözleri ifade ederken, anlayış ve kavrayışlarımızı sergilerken, aklımızın erdiği kadarıyla ve tabiidir ki; Kur’anı kerim bütünlüğü ile hemhal olmuş en güzel izahını söz, fiil ve ameliyle bizzat göstermiş olan Peygamber efendimizin (sav) sünneti seniyyesinden aldığımız güçle olaylara, meselelere bakarız. O yüzden önce iman, itikad, ibadet, salih amel, ihlas… gibi kavramlar gündeme gelir. O yüzden Firdevs cennetlerinin mukimi ile Naim cennetlerinin kazananı, adn cennetlerine lâyık görülenlerle, dârus selam cennetlerine girenlerde güzellik farkı olacaktır…Örneğin;ihlaslı bir şekilde malının en iyisini seçerek yüce Allahu tealanın kendisine daha iyisini bedel olarak vereceğini umarak malını Allah yolunda sarf edenler, Cenabı Allahın bu infakına karşılık kat kat sevap vereceği kuluna çok büyük bir mükâfatı olacaktır. Bizler de inşaallah iyilik, güzellik ve salih amel yarışını hiç bir zaman aklımızdan çıkarmadan yerine getirmeye gayret edelim…
Kardeşlerim, kurtuluş, necat, ebedi mutluluğa tâlip olan insanlar olarak en büyük kurtuluşun Rabbimizin rızasını kazanıp yerleşeceğimiz cennet niğmeti olduğuna inanıyoruz. İşte en büyük kurtuluş budur. En büyük kurtuluş, cehennemin odunu olmaktan kurtuluştur. En büyük kurtuluş, cenneti kaybetmekten kurtuluştur inancındayız. Bundan daha büyük bir kurtuluşu tasavvur edemiyoruz. Mahşerde, hesap, kitap yerinde insanlar ikiye ayrılıyorlar. Kitaplarını sollarından alanlar ve zümre zümre, grup grup cehenneme gidenler, cehenneme akıp dolanlar…Geriye mü’minler ve münâfıklar kalacak. Yani dünyada iman iddiasında, iman gösterisinde olanlar. İşte bu ortamda Rabbimiz sadece mü’min erkeklere ve mü’min kadınlara buyuruyor ki: *Ey kullarım, Ey müslümanlar, Haydi buyurun cennete* Cennet nurunu dünyada kazanmaya gayret edelim, Cehennemde yanacağımız odunu sırtımızda bu dünya da yüklemeyelim, İşte nur Kur’anı Kerimdir… Okuyalım, öğrenelim, öğrendiklerimizi hayatımıza tatbik edelim. Rabbim yüz akımızı daim eylesin… Selam hakka tabii olanlara…
Sermedkadir…