Ezeli muhalefetin solcu lideri son günlerdekiş bir demecinde, rakı fiyatını 140. liraya indireceğini söyleyince, çılğınlar gibi sevinen Yılmaz özdil adlı sol kesim yazarı rakının alkol olmadığını vatan sevgisi olduğunu beyân etmiş. Kendi görüşleridir kesinlikle saygı duymuyoruz. Bilinen o dur ki; İçki buna rakı da dahil:Aklın sıhhatini düşünme ve muhakeme yeteneğini gideren, sarhoşluk denen hâle sebep olan içeceklerin genel adıdır. İçki, cahiliye çağının alışkanlıklarından idi. İslam dininden önce ve İslamın ilk devirlerinde cahiliye Arapları içki içer ve bunu hayatın bir parçası gibi görürlerdi. İslam dininde şarabın ve Müskiratın yani sarhoşluk veren içkinin yasaklanması kafdeme kademe gerçekleşmiştir. Üzüm şırasından mamul olan şarap, rakı, şampanya, konyak ya da kanyak, Bira…gibi nesneler adı ne olursa olsun *necaseti galiza* yani pislik, ağır pislik olarak bilinir. Bazı içkiler ise mesela, ispirto, kolonya gibi olanlarda necaseti hafife yani hafif pislik olarak değerlendirilmiştir. Ali efendimiz buyuruyor ki:*Bir kuyuya bir damla içki düşse, sonra oraya bir minare yapılsa, o minare de ezan okumazdım ve bir damla içki, bir denize düşse, sonra o deniz kuruyupta yerine ot’lar bitse, orada hayvan gütmezdim…* Bir insan bir dine inandım iman ettim diyorsa bu minval’de iman etmiş olması esastır. Yoksa kimse kendini kandırmasın… Aleviler bu söze ne der bilmem, riyâkârlığın lüzumu yok…
Alkol illeti: bilindiği gibi hem içeni zehirleyip şuurunu, aklını zedeliyen, hem aileyi ve yakın çevreyi huzursuz eden, hem aile ekonomisini sarsan, hem çoluk çocuğa kötü örnekler veren pis bir alışkanlıktır. İslam dini, insan sağlığına çok önem veren, aile bütçesini savurğanlıktan koruyan; insanı ibadetten, zikirden, fikirden, şuurlu sohbet ve hizmetten alıkoyan her kötülügün karşısında olmuştur. Bilinmelidir ki; içki bu tür kötülüklerin hastalıkların başında gelir. Bu sebeple içkinin damlasını bile haram kılan dinimiz, bütün bu bilinen gerçeklere ragmen hala içmekte devam eden alkol bağımlısına caydırıcı cezalar uygulanmasını öngörmüştür. İslam dini, İçkinin içilmesini yasakladıgı gibi, müslümanlar arasında içkinin ticaretini de yasaklamıştır. Rabbimiz Maide Suresi ayet.90.da mealen şöyle buyurmaktadır… ***Ey iman edenler! İçki, kumar, dikili taşlar (putlar) ve fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki, kurtuluşa eresiniz…***Bilindigi gibi içkinin dinimizde yasak oluşu, haram oluşu icmai ümmetle sabittir. Yani İslam alimleri bu konuda görüş birligi içindedirler. Müslüman olduğunu iddia edip te halâ içki içen varsa imanını hangi dine inandığını bir daha gözden geçirsin…
Bir maddenin ister sıvı olsun isterse katı vaziyette bulunsun hükmü degişmiyor. Rakı, şarap, bira, viski, konyak,şampanya her ne pislik ise; afyon, eroin, kokain, esrar ve benzeri bütün uyuşturucular aynı niteliği taşırlar. Çünkü bu tür uyuşturucular kullanan kişilerde aklın fonksiyonlarını degiştirir; Uzağı yakın, yakını ise uzak görmesine neden olur. Tabii ve olağan şeylerden ayrılarak, olmayan ve olmayacak şeyleri hayâl etmeye ve rüyalar denizinde yüzmeye başlar. Bazı uyuşturucularda vücudu durgunlaştırır, sinirleri uyuşturur, *ruhsal* çöküntülere yol açar, ahlâkı düşürür, ireadeyi zayıflatır ve içki müptelası olan kişiyi Cemiyete faydasız hâle getirir. İşte islam dini, fert ve toplum için faydalı olan şeyleri emrederken, zararlı olan maddeleri de yasaklamış haram kapsamı içerisine almıştır. Tirmizi de kayıtlı olan bir Hadis mealen şöyledir:**Peygamber (sav) içki konusunda on kişiyi lanetlemiştir: Sıkan, kendisi için sıkılan, içen, taşıyan, kendisi için taşınan, içiren, satan, parasını yiyen, satın alan ve kendisi için satın alınan…**İçki hususu gündeme geldiğinde Ömer efendimizin sözü beynimizde, kalbimizde yer etmeli ve kesinlikle aklımızdan çıkarmamalıyız diyor ki:* Aklı perdeleyen her şey içkidir…* Bu özlü izaha göre, İnsan aklını kaybettiren ve onu iyi ile kötüyü, hayırla şerri ayıramaz duruma getiren her şey içki sayılmıştır. Sözüm Müslümana, bu zıkkımlardan her birini içen varsa kendi benliğine, ruhuna ve bedenine yazık ediyor…
Kardeşlerim, İslam dini insana yararlı olanı güzel görür ve ısrarla onu tavsiye eder. Zararlı olanı ise haram veya mekruh sayarak onun kesinlikle yapılmamasını emreder. Ayrıca hiç kimsenin toplumu, cemiyeti, komşularını ve yakın ya da uzak çevresini rahatsız etmeye hakkı yoktur. Şu husus ğayet iyi tefekkür edilmelidir ki; her insanın malı, canı, nesli, aklı, dini, namusu, şerefi güven ve emniyet altına alınıp korunması icap eden en yüce değerleridir. Buhari de kayıtlı bir Hadis mealen şöyledir: **Hırsızlık yapan kimse hırsızlık yaparken mü’min değildir. Zina yapan kimse mü’min olarak zina yapmamaktadır. Ve içki içen kimse de imanlı olarak içki içemez…**Rabbim bizleri bütün kötülüklerin ana’sı olarak vasfedilen içki belâsından muhafaza eylesin…Aynı zamanda 90. yıldır değişmeyen kötü arkadaşın şerrinden de muhafaza eylesin. Nefsimizin kulu ve esiri olmaktan korusun. Her zaman ve daima, Kur’anı kerim ve Sünneti seniye ye teslim olan müslümanların sınıfına dahil eylesin inşaallah…
Sermedkadir…