SIRATI MÜSTÂKİM…

Yolların en güzeli, dosdoğru olanı, yaratıcının yarattığı kulu nasıl görmek istiyorsa emri doğrultusunda olanı, iyiyi, güzeli, gerçek olanı emredenin talimatı mucibince bir hayatı devam ettirmenin ihlas ve ihsan içerisindeki yön tayini sıratı müstâkidir. Rabbimiz öncelikle olmamız gerektiği gibi, peygamberi vasıtasıyla bilgilendiriyor, sapıklığa düşmemizi istemiyor, kötü şerli, dalavereli yollara sapmamızı istemiyor. Allahu teâlanın emrinin dışındaki bütün yollar çıkmaz sokak hükmündedir. Rabbimiz her şeyi en iyi şekilde bilen ve her şeyden haberdar olandır. Sapıklığı, azgınlığı, raydan çıkmışlığı, rotayı şaşırmışlığı, dolambaçlı yolları değil emir ve yasakları her ne ise sağlam kulp olarak onlara sarılmamızı emrediyor. Nedamet, pişmanlık ve keşke’lerimizden kurtulmanın tek yolu sıratı müstâkime tutunmaktır inancındayız. Müslüman kimliğimiz, teslimiyet inancımız, inanan bir kul olarak mü’min olma vasfımız böyle bir yolun şartı diye inanıyor, Kur’anı kerim ve sünneti seniyye nuru ve ışığında kurtuluşa ereceğimizi ümid ediyoruz…

Allahu teâlanın mülkünde her ne yaparsak yapalım rabbimiz bizi görmektedir. Muhakkak ki cenabı hak yaptıklarımıza bâsirdir. Tefsir ulemasının beyânları doğrultusunda ve verdiği bilgileri ışığında, Allah rasulünün saçını sakalını ağartan, peygamber efendimizi (sav) ihtiyarlatan hud suresinin 112. ayetidir.mealen şöyle:*** O halde seninle beraber tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru ol! Aşırı da gitmeyin. Çünkü O, sizin yaptıklarınızı çok iyi görendir…*** Rabbimizin, peygamberine hitabıyla Kıyâmete kadar tüm insanlığa örnek olacak bir şekilde yamulmadan, inhiraf etmeden, eğrilmeden, kaçamak yapmadan, bükülmeden, tabir caiz ise, yan çizmeden Müslümanca bir yaşantı biçimini sergilemesini emrediyor. İmanıyla, takvasıyla, edebiyle, teslimiyetiyle, ameliyle, bireysel, sosyal ve ailevî yönüyle kıyâmete kadar tüm insanlığa örnek olacak Müslümanca bir yaşantı biçimi ortaya koymasını, insanlığın da bu güzelliklerden örnek alması gerektiğini beyân buyuruyor…

Örnek ve önderimiz Peygamber efendimiz (sav) vahyin ağırlığını öncelikle kendi üzerinde hissetmiş, 23. yıl. Ümmeti içerisinde müslümanlara nasıl inanmaları, yaşamaları, ibadetleri, teslimiyetleri, itaatları hususunda örneklik teşkil etmiş ve aynı güzelliklerin sergilenmesini ümmetinden de beklemiştir. Tabii dir ki her güzelliğin ve ya çirkinliğin bir bedeli olacaktır. İnsanlığın örnek alıp uyguladıkları zaman cennete, reddettikleri zaman da cehenneme gidecekleri gerçeğini sahabesiyle paylaşmış, hiç bir ilmi birikimi olmayan insanlar bu sure zarfında alim olma şerefine nail olmuşlardır… Ömer efendimiz, hazreti bilal efendimize çok itibar ederdi bir yolculuktan döndüğünde sultanım gelmiş diyerek hasretle sarılırdı. Halbu ki Bilal efendimiz kısa bir müddet önce değer verilmeyen bir köle idi… Peygamber efendimiz de (sav) Ömer efendimiz kanalıyla gelen bir hadisinde mealen:**Sahabilerim yıldızlar gibidir. Hangisine uysanız doğru yolu bulursunuz…** buyurmuşlardır… Ne büyük bir şeref…

Kardeşlerim, Allahu teâlanın Kur’anı kerimde mutlak doğru olan ayetleriyle ve Peygamber efendimizin (sav) sünneti seniyyesini hayatına düstur edinen mü’minler mutlaka sıratı müstâkim çizgisindedirler. Sıratı müstâkim çizgisini açan, açıklayan, izah eden ehli sünnet alimlerimiz kılı kırk yararak ümmetin sapkınlığa düşmemesini önleyip bu uğurda çaba sarfetmişlerdir. İmam Ebu Hanife, İmam Şafii, İmam Malik, İmam Ahmed bin Hanbel, İmam Yusuf, İmam Muhammed, İmam Züfer, İmam Maturidi, İmam Eşari, İmam Gazali, İmam Rabbani sıratı müstâkim noktasında ellerinden gelen ğayreti sarfederek ümmete en güzel yolu gösrterme çabasını sergilemişlerdir. Rabbimiz Şura suresi ayet. 15. te mealen şöyle buyurmaktadır: ***Ey Muhammed! Bundan ötürü sen birliğe çağır ve emrolunduğun gibi dosdoğru ol; Onların hevâ ve heveslerine uyma ve şöyle söyle: „Ben Allah’ın indirdiği kitaba inandım ve aranızda adâletle hükmetmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim işlediklerimiz bize, sizin işledikleriniz de sizedir. Bizimle sizin aranızda tartışılacak bir şey yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüş onadır …***Rabbim yâr ve yardımcımız olsun…Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.