DİL SUSAR, GÖNÜL SÖYLER…

Bizler mutlak surette dinimizle ilgili her hususu peygamber efendimiz (sav) ve onun arkadaşları olan sahabesi, sonra onlara ulaşan tabiin ve daha sonra tebei tabiin başta olmak üzere zamanımıza kadar bu ilmi gerçekleri ulaştıran güzide islam alimlerinden aldık. Ashabı kiram Allah hepsinden razı olsun olayları en ince detaylarına kadar peygamber efendimizden (sav) sorup ögrenip kendinden sonrakilere ulaştırmasa bizler dinimizi nasıl ve ne şekilde ögrenecektik düşünmek gerek. Sadece bir hadisi şerifi opkumak bile bizlere kapsamlı bir kitap okumuş hissi veriyorsa, örnek ve önderimizin ümmeti olmak şereflerin en büyüğü olarak bizlere yeter de artar diye düşünüyoruz. Mümkün olsa da hadis inkârcılarıyla, mezhep, meşrep tanımayan ilmi kendinden menkul şahıslarla muhatap olmasak…Lâkin insan sosyal bir varlık olması münasebetiyle mutlaka söz, yazı ve duyum şekliyle bir şekilde insanlarla münasebetlerimizi sürdürmek zorundayız. Bu birlikteliğin en uç noktası:*Senin dinin sana , benim dinim bana* ayetidir inancındayız…

Müslümanlar diğer kültür savunucuları gibi diline gelen her sözü söyleme lüksüne sahip değillerdir. Mutlaka önünü arkasını düşünmeli, ağzından dökülen söz yumağı kişiyi Allaha ve Rasulüne karşı suçlu duruma getirmemelidir. Müslümanlar her hâlukârda denge unsurunu da gözetmek zorundadırlar. Bu demek değildir ki; mukaddes değerlere, kur’ana, sünneti seniyye ye, mezhebe, meşrebe söz atıldığında, küfredildiğinde susup oturacağız, çenemizi kapatacağız… hayır, dilsiz şeytan durumuna düşmek müslümana yakışmaz tabii ki. İmamı Gazalinin bu konudaki tavsiyesi bize bir ders niteliğinde dir. Gazali diyor ki, sakın ola ki sana sövgü ve kötü sözlerle yaklaşana sen de aynı sözlerle cevap verme sus. Çünkü onun dağarcığında ağzı açılmadık küfürler var. Kem söz sahibinindir. Dilimizden hikmetli sözler çıkıyorsa ne âla yoksa dilin susup gönlümüzün: vela havle vela kuvvete illa billah deyip uzaklaşmak en güzelidir. Günümüzde şeytanın askeri konumunda olan insan kılıklı iblisler fink atmakta, Kitap, sünnet, icmaa, kıyas bilinmemekte tabir caizse ağzı olan konuşmakta…

Tebuk Gavzesi’ne giderken Peygamberimiz efendimiz’in (sav) yanına Mûaz İbni Cebel (ra) yaklaştı. Efendimizle beraber yürüyorlardı. Mûaz, Efendimize, kemali edeble şu arzusunu arzetti: Ya Rasülallah…Bana, beni Cennete girdirecek ve cehennemden uzaklaşmamı sağlayacak bir amel öğret; dedi. Peygamberimiz efendimiz (sav), Mûaz’ın bu isteğine şu cevabı verdi. **Ya Mûaz…Çok büyük bir şey istedin. Böyle de olsa, bu, Allahın kolay kıldığı kişi için çok kolaydır. Şimdi beni iyi dinle: Hiçbir şeyi ortak koşmadan yalnızca Allaha kulluk edersin… Namazı dosdoğru kılarsın. Zekâtı verirsin. Ramazan orucunu tutarsın. Kâbe’yi haccedersin…** buyurdu. Peygamberimiz (sav) bundan sonra sözlerine şunları da ilâve etti.Ya Mûaz… Dikkat et. Şimdi sana seni cennete ulaştıracak hayır kapılarını haber vereceğim: Oruç kalkandır. Sadaka, suyun ateşi söndürmesi gibi günahın azabını ve ızdırabını söndürür. Kişinin gece yarısı kıldığı namaz da günahı söndürür…

Müteakıben efendimiz (sav) Mûaza şöyle buyurdu: Sana bütün işlerin başını, ana direğini ve doruk noktasını bildireyim mi? Mûaz, evet, bildiriniz Ya Rasûlellah, dedim diyor. Efendimiz buyurdu ki: İşin başı İslâm, Direği Namaz, doruğu cihattır. „Sonra:Sana bunların da can damarını bildireyim mi?“ dedi. Ben yine: Evet bildir ey Allah’ın Rasûlü!‘ dedim. Peygamberimiz dilini tuttu ve: Şunu koru“ buyurdu…Ben: Ya Rasûlallah! Bizler konuştuklarımızın hesabını verecek miyiz?“ dedim. Cevaben: İnsanları cehenneme sürükleyen ancak dillerinin ürettikleridir“ buyurdu. Bu hadisin ışığı altında bizler her türlü olumsuzlukları, Günümüzde de Müslümanlar arasında var olan vefasızlıkları, bizleri birbirimizden koparan, uzaklaştıran sebepleri dikkate almak mecburiyetindeyiz. Vereceğimiz örnekler çok ta olsa bizler kısaca diyebilirizki; boşu boşuna yapılan dedikodular ve  Gevezelikler bizlerin zararına olan olumsuzluklardır. Malayani boşu boşuna ve Sorumsuzca söylenen sözler, insanlar üzerinde çok büyük tahripler yapmaktadır kaçınmamız kendi iyiligimiz içindir…Bazı anlarda dilin susup, gönlümüzün konuşması daha mâkbuldür…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert