Müzevirlik nereden bakılırsa bakılsın arabozuculuktur. Müzevirlik, dedikodu ile başlayan anlatım, ifade ve kovuculuk mesleğini daha ileriye götürüp, iftira ile taçlandıran müfteri sanatı’dır. Müzevir, yapmış olduğu tezvir konuşmalarını mutlaka muhatabını yerin dibine batırma, kötüleme, zemmetme ğayretleriyle yerine getirir. Müzevir arabozan, arabozucu, işleyen bir nizâma çomak sokan, yolunda giden her hangi bir olguya fesat karıştıran, söz, üslup ve konuşma yöntemlerinde lanet’ten yana, kötülükle iç içe, şer batağının savunucusudur. Müzevir olumlu olana değil olumsuzluğa sapan ters mantığın cahil elemanıdır. Müzevir inandım der inandığının gereğini yapmaz. Arabozucu şahsın yaşadığı hayatta bu inandığı şeylerin kokusunu bile görmek mümkün değil. Öyle bir hayat programı var ki müzevirin, bu inancının hiç mi hiç etkisi yok. Müzevir aslında ahlâki yönden su katılmadık yalancıdır. Çünkü bütün anlatımlatını kendi emelleri doğrultusunda ifade eder. Müzevir için tek doğru olan başkaları tökezlesin, düşsün, itibarı yerle bir olsun, bozğuncu, ancak bozğunculuktan mutlu olandır…
Bozğuncu, müzevir, dedikoducu, fitneyi sanat hâline getiren , fesat tohumlarından beslenen, aklı, fikri sadece nifak alametlerine çalışan kişi önce Allahı, Rasulünü, bütün insanlığı, ülkesini, milletini, mukaddes bilinen değerleri hiç bir zaman ön planda tutmaz, tutamaz. Örneğin, müslümanım deyince namaz kılması gerektiğini bilse de kılmaz. Örtünmesi lâzım gerektiğini söylese de, anam da örtünür, nenem de kapalıdır, halam da başörtülüdür, teyzem çarşaflıydı… laflarıyla kendisini dışarıda bırakır örtünmez. Kur’anı, sünneti tanımadan müslümanlık olmayacağını bilse de tam aksi yönde zıddına yaşantısını sürdürür. Çoluk çocuğunu eğitmesi gerektiğine inanır, ama çabası aksi yöndedir. İslamiyete inanmıyorum diyemez lâkin yaşadığı hayatla yalanlamaya çalışır. Müzevir de, bozğuncu da aynı bu yalancı gibidir işini, mesleğini, kariyerini hep mış gibi yapar. Devamlı başkalarının başarısızlığını gözlem altında tutar. Sanki bir başkasının başarısızlığı kendi şahsının başarısıymış gibi…
Bazı suçlar vardır ki; sadece kendi şahsını ilgilendirir. Bazıları da makam, mevki ve görevleri yönünden bütün bir toplumu zan altında bırakır. Yazılı ve görsel medyanın güncel aktualiteyi incelediği bir haberde; Türkiye den bir belediye başkanı, Mısır’da toplanan yerel yönetim temsilcilerine hitap ettiği konuşmasında, Türkiye Cumhuriyetini katılan ülke temsilcilerine şikayet etmiş. Sosyal, siyasi yapı, hukuk, ekonomi, kültürel etkinlikler ve insani ilişkilerde kendi ülkesini yerden yere vurmuş. Tabii ki, böyle bir durum bir ana muhalefet partisinin gelecek seçimlere hazırladığı, Cumhurbaşkanı profilini müzevir yerine koymaktadır. Arabozuculuk, nifak, fesat yayma sadece şahsı ile ilgili olsa boşver der geçeriz. Lâkin bütün bir milletin burada zan altında kalması söz konusudur. Dinleyiciler merak edip sorsa savunduğun kişi neden tutuklandı diye olay daha iyi anlaşılacak ama kendi ülkesinde PKK gerçeğini görmezden gelerek, terör unsurlarını hesaba katmayan kişi, tutuklanan başka bir belediye başkanına sınırsız desteği sadece profesör olduğunu laf kalabalığına getirerek anlatıyorsa müzevirliğin dik alâsını yaptığına hükmederiz…
Kardeşlerim, Rabbimiz, Kur’anı kerimde bu tür olumsuz şahsiyetli kişileri doğru, güzel ve iyi diyebileceğimiz sıratı müstâkime çağırırken aynı zamanda bu kişilerin tıynetlerini de sergiler hatta bizi o tür şahıslara karşı uyanık olmamızı, tedbirli davranmamızı salık verir. Örneğin, Bakara suresi ayet. 11.ve. 12.mealen şöyledir:***Onlara: Yeryüzünde fesat çıkarmayın, denildiği zaman, „Biz ancak ıslah edicileriz“ derler. Şunu bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir, lâkin anlamazlar…***Adam gider Mısır’da başka ülke insanlarının gözlerinin içine baka baka ülkesini kötüler, milletini zemmeder, hukuk sistemini ülke içinde ıslah çabalarına karışmasa da dışarıda konuşurken Türkiyede hukukun bittiğini ifşa eder… İşte bu tür dışarıda top koşturma âmeliyesi düpedüz müzevirlik mesleğinin icra’sıdır…Kendi ülkesinin iç siyasetinin çözümünü hariç’te arama sevdasıdır. Aynı grubun bundan önceki muhalefet lideri de, Almanya da dergilere beyânat verip Türkiye de can güvenliği yok diyerek turizm gelirlerini baltalamıştı…Rabbim bizleri bu muzır karakterli kişilerin kötü emellerinden muhafaza eylesin…
Sermedkadir…