Şefaat manâ olarak: Bir kimsenin bağışlanmasını istemektir. Şefaat, bir kimseden, başka bir kimse için iyilik yapmasını ve zarardan vazgeçmesini rica etmek anlamındadır. Şefaat, bir kimseye yardım etmektir. Şefaat tabir caizse güzel bir minnet ifadesidir. Şefaat, bir kişinin önüne düşüp işinin görülmesi için dua ve niyazda bulunmaktır. Şefaat Kur’an ve sünneti seniyyede ifadesini bulan mübarek bir kavramdır. Peygamberlerin, veli’lerin ve şehid’lerin şefaatları haktır. İnanıyoruz ki; Kıyamet gününde Peygamberler, Melekler İlimleriyle âmel eden ilim adamları, Salih insanlar, mü’minler ve küçük yaşta ölmüş olan çocukları şefaat ta bulunacaklardır. Yine inanıyoruz ki; Allahın izniyla, Peygamber Efendimizin (sav) şefaatı ümmetinin hepsinden ğam ve kederi giderecektir. Çünkü o, rahmet peygamberidir (sav). Buhari ve Muslimin Cabir (ra) dan ittifakla rivayet ettikleri bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır:**Bana beş şey verildi ki, benden evvel olan, hiç bir kimseye verilmemiştir….Bana şefaat verildi. Her Peygamber sadece kavmine gönderildi. Ben ise, bütün insanlara gönderildim.**
Her ne durumda olursak olalım bizler mutlak surette Şefaata muhtacız.. Rabbimiz Sebe suresi ayet. 23. te mealen şöyle buyurmaktadır: ***Allah’ın huzurunda, kendisinin izin verdiği kimselerden başkasının şefâati fayda vermez. Nihayet onların yüreklerinden korku giderilince: Rabbiniz ne buyurdu? derler. Onlar da: Hak olanı buyurdu, derler. O, yücedir, büyüktür…***Tirmizinin bize ulaştırdığı bir hadis mealen şöyle: **Ümmetimden, insanlardan belli bir cemaata şefaat edecek olanlar vardır; bir guruba şefaat edecek olan vardır ve bir tek kişiye şefaat edecek olan vardır…**İnanıyorum ki; Müslümanların, Allah dostlarını ziyaret ederek onlara muhabbet beslemeleri imanlarının açık bir tezahürüdür. İbni mace’nin bizlere ulaştırdığı hadis mealen şöyle: **Ümmetimin yarısının cennete girmesi ile şefaatten birini seçmem istendi, ben şefaati seçtim. Çünkü o daha genel ve daha çok kimseye yeterlidir. Siz şefaatin takva sahipleri için mi olacağını sanıyorsunuz ? Hayır , aksine şefaat; günahkârlar, hata işleyenler ve kirlenmişler için olacaktır…**
Mü’minlerin genel olarak, Peygamber Efendimizin (sav) şefaatıyla büyük ve küçük günahları affedilecek. Gafurur rahim olan Allahu teâla, bağışlayıcı ve merhametlidir ve affedicidir. Onun sonsuz rahmeti diğer Özelliklerini geçmiştir. Bu sebeple müslümanlar Hazreti Muhammed’in (sav) Şefaati sayesinde daima kurtulma ümidinde olmalıdır. Peygamber efendimizin (sav) şefaatı haktır. İmam Nesefinin akaidinde, büyük günah sahipleri için Peygamber aleyhiselamın ve iyi, seçkin kimselerin şefaatı oldugu zikredilmektedir. İmam Gazali, İhya ulumuddin adlı değerli eserinde, Allah’ın fazlu keremiyle ahiret gününde peygamberlere, sâdıklara, ulemaya, sâlihlere ve muttakîlere kendi ailelerine, yakınlarına, dostlarına ve âşinâ oldukları kimselere şefaat izni verileceğini ifade eder…İslam akaidine bağlı kalarak, Allahın rızası doğrultusunda; Öncelikle Peygamber efendimizin (sav) ve diğer peygamberlerin, nebi’lerin, veli’lerin, salih’lerin, şehid’lerin Alim’lerin şefaatlarına nâil olmayı arzu ederiz…
Kardeşlerim, Allahu teâlanın şanlı rasulüne (sav) vaad etmiş olduğu *makamı mahmud* genel olarak, bütün mahşer ehline, özel olarak ta ümmetine şefaat edecektir. Allahu teâlanın, kıyamet gününde Peygamberini oturtacağı *makamı Mahmuda* bu geniş kuşatıcılığından dolayı, bütün varlıklar ona minnettar olacaklardır. Peygamber efendimizin (sav): **Allah için sevmeyenin imanı yoktur** buyurduğu bilinmektedir. Bizler Peygamber efendimizi sevdiğimiz gibi diğer peygamberlerin hepsini de severiz. Allahın veli kullarını evliyaullahı severiz. Allahın kâmil velileri olan İslam alimlerine hürmet ve saygı ile yaklaşırız. Sadece, onlardaki ihlas, takva ve salih amellere itibar eder onlar gibi yaşamaya ğayret sarfederiz. Onların bu takva ile ilahi huzurda kabul gördüklerini, dualarının kabule şayan olduğunu, Allahu Tealâ’nın Kur’anı kerim ve Sünneti seniyye nuruyla bakanlardan razı olduğunu düşünerek onlara Allah için muhabbet besleriz. Akademik seviyesiz bazı ögretim görevlileri kur’anı kerim ve sünneti seniyye ya bakmadan *şefaat yoktur* diyor. Bizler de Kur’an ve sünneti seniyye ye bağlı kalarak; *şefaat haktır*diye inanıyoruz
Sermedkadir…