SIRÇA  KÖŞKÜN DRAMI…

Gözünü toprak bürümüş bu nasıl bir hırs.

Kanaat  tükenmez hazine buyurur hadis.

Mal, mülk  delisi olanlar toplumda habis.

Kâlpte ur gibi yara; gurur,  kibir  belâ’dır…

Bir eli yağ’da  öteki  bal’da halâ  sızlıyor.

Nefsinin kurbanı  olmuş  çapraz bakıyor.

Nice dost köprüsünü  maharetle  yıkıyor.

Menfaatın  esir’ine uzak durmak evlâ’dır…

Elinden oyuncağı alınmış çocuğa döner.

Soyut  şatafatlı  ışıltılar  gün gelir  söner.

Doymaz  hased, kininle toprağa  gömer.

Adı batsın şöhretin sonu yalan dünyadır…

İnsanları parmağımda oynatırım sanırsın.

Sırça köşkte oturur lâkin  dram yazarsın.

Nefretine yenilip  derin kuyu’lar kazarsın.

Yalan dünya sonunda ebedi ahiret vardır…

Benlik duyğusu bedende saray kurmuşsun.

Şeytana ne hacet parasız asker  olmuşsun.

Zekâ küpü güya hile, al planları kurmuşsun.

Niyet  kötü  olunca heyhat neticesi  fenâ’dır…

Gözünü kör etmesin süfli mizaç batılı anla.

Sahte kibarlığı bırak biraz samimiyet aşıla.

Yalancının mumu gibi gündüz ışığı saçma.

Bırak sahte hoşgörüyü  hakikat  zamanıdır…

Sermed der ki; iki yol var aklı olan seçiyor.

Biri izzet biri zillet Rabb  önümüze seriyor.

Şeytan türlü  tuzak kurmuş hazır  bekliyor.

Tövbeliyim günaha besmelede hikmet var…

Sermedkadir…www.sermedkadir.de.

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert