Kıyamet günü dirilme de haktır. Ölümden sonra tekrar dirilmenin hak olduguna dair delil Allahu tealanın Cenabı rabbul alemiyn mü’min suresi ayet. 16.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Sonra siz, Kıyamet günü muhakkak diriltileceksiniz.***
Yasin suresi.ayet.79.da ise şöyle buyurulmaktadır. *** Ey habibim de ki: ilk kere inşa eden-yaratan Zatı Eceli ala diriltecektir.***
Yine kehf suresi.ayet.47 de mealen şöyle buyurulmaktadır.*** Hiç birini bırakmaksızın diriltip, bir araya toplarız.*** Öldükten sonra tekrar dirilmege delalet eden bunlardan başka kesin nasslar ve deliller vardır.
Konumuzla alakalı olarak said havva (rh.a) şu bilgileri veriyor: * Yeniden diriliş ve ayaga kalkışın ardından bir yerde toplanma anlamına gelen haşr olacaktır. Haşrın gerçekleşecegi yerin merkezi Şam bölgesi dir. Burası suriye, Ürdün ve Filistin topraklarını içine alan bölgedir.
Haşr, insanların, cinlerin ve Allahu tealanın kendilerini yeniden diriltecegi diger canlıların hesaplarının görülmesi üzere, bütün yaratıkların hesap için toplanacakları, amellerinin tartılacagı ve herkesin cennetemi, cehennememi gidecegini ögrenecegi yere dogru sürülmeleridir.haşr, bütün yaratıkların yeniden yaratılış ve dirilmeden sonra Mevkif’te (durak, durulacak yer, istasyon) toplatılmalarıdır. İnsanlar çıplak, yalınayak ve sünnetsiz bir şekilde haşredilecekler, toplanma meydanına getirileceklerdir.
İslam alimlerinin Rasulullah (sav) den nakledilen bazı naslardan çıkardıkları sonuca göre Peygamberimiz (sav) giyinik bir şekilde mahşer alanına gelecektir. Mevkifte yani o durakta ilk giyinen kişi ise Hz. İbrahim (as) olacaktır. İnsanlar Mevkifte yani o durakta toplanacaklar, yine Allahu teala kulların kafalarına yakın bir şekilde bir güneş yaratacak ve insanlar burada dünyadaki sıcaklıgın on katı bir sıcaklıkla karşı karşıya gelecekler. Sadece yüce Allahın gölgesinde gölgelendirdikleri , bu sıcaklıktan etkilenmeyecekler. Sahih nasslarla bildirildigi üzere bundan sonraki bir merhalede cehennem, mahşere getirilecek. Yine cennette getirilecek ve yakın bir yerde bulunacaktır.(Said havva.El esas fissünne)[1]
İslam akaidi adlı eserinde Ramazan el Buti izahına bir ayetle başlayarak diyorki: Kıyame suresi ayet. 3,4,5 de mealen buyuruluyorki *** İnsan bizim kendisinin kemiklerini bir araya toplayacagımızı mı sanıyor ? evet toplarız, onun parmak uçlarını bile (yapıp) düzeltmeye gücümüz yeter. Fakat insan devamlı suş işleyerek ilerisinide berbat etmek ister.*** Buradan anlaşılıyorki, insanın, toplanacak ve tekrar hayata döndürülecek olan uzuvlarının, dünyada yaşadıgı parçalarının aynısı olacaktır.
Parçalarının aynısından maksat, kendisiyle hayata kavuştugu asıl parçalarıdır.Bunların dışında kalan ve sonradan artırılmış bulunan parçalarının tekrar diriltilmesi şart degildir. Bu konuda akide ve kelam alimleri, uzun uzadıya açıklamalara girmişlerdir. Aslına bakılırsa bu tür konuların gerçek mahiyetini ancak Allah teala bilir Yüce yaratıcının açıklamadıgı ve bize şu ana kadar her hangi bir açıklamada bulunmadıgı gaybiyyat konularını tahlile girişmemiz, onları açıklamaya yeltenmemiz hiç bir şekilde mümkün degildir.(Ramazan el Buti. İslam akaidi)[2]
Tarikadı Muhammediye şerhinde deniliyorki: * B’as yani yeniden dirilme de haktır. Bu Allahın ölüleri kabirden (çürüyen, yok olan) bedeni ayniyle iade edilmek suretiyle diriltmesidir.Cesetlerin yok olduktan sonra iadesiyle veya ayrıldıktan sonra birleştirilmesiyle haşr olunması yani tekrar diriltilmesi dinin zaruriyatındandır. İmamdan nakil olunmaktadırki; Şüphesiz insan, Peygamber (sav) e gelen şeylere iman etme ile, haşri inkar etme arasını cem etmemektir-ayırmamaktır. ( yani birini kabul, digerini inkar etmemektir.) O halde ; inkar eden (haşri yani öldükten sonra dirilmeyi inkar eden) kat‘i olarak kafirdir.(Berika.c.1s.482)*[3]
Fıkh‘ı ekber şerhinde deniliyorki: * Bil ki, Allahu teala akıllıları dirilttigi gibi, delileri, çocukları, cin ve şeytanları, haşeratı, hayvanları ve kuşları da diriltir.Bu hususta varit olan deliller vardır. Azası tamam olmayan ve düşük çocuga gelince: ebu Hanifeden rivayet edilirki, eger düşüge ruh üflenmiş ise dirilip haşrolunur. Eger üflenmemiş ise haşrolunmaz. Zahir olan da budur. Çünkü ileri gelen bilginler katında kabul edilen görüşe göre muteber olan haşir-dirilme, Ruh ile cesedden mürekkeb yani beraber olan haşirdir-diriliştir.(Fıkhı ekber şerhi.s.39-41.*[4]
Ölümün bir yok oluş olmadığı ve öldükten sonra hayatın devam ettiği inancı haktır ve gerçektir. Bu inanç, hak olsun, batıl olsun, bütün dinlerin gündeminden hiçbir zaman düşürmedikleri en temel inançtır. Fakat bu, en temel olduğu kadar, en muhtaç olduğumuz bir alanı da ilgilendiren önemli inançta peygamberlerin doğru bilgi ve haberlerine inat, ne esef vericidir ki, insanoğlu yanlış ve batıl inançlar da geliştirmiş ve maalesef peşinden de milyonları sürüklemiştir. Reenkarnasyon bunlardan birisidir.
Bütün peygamberler öldükten sonra hayatın devam ettiği, ruhların ölmediği, kıyâmetten sonra yeniden dirilişin vâki olacağı ve âhirette hayatın ebedî olduğu haberini insanlığın dimağına sürekli perçinleyerek işlemişlerdir. Bu hak haber en son âhir zaman Peygamberine (sav) gelen âyetlerde ifâdesini bulmuş ve çok net biçimde insanlığı ebedî hayata çağırmıştır. Fakat hep kısır döngüsünün kurbanı olan insanoğlu, öldükten sonra hayatın devam etmesini çok içten temennî etmekle berâber, kimi zaman bu temennîyi bâtıl bir çerçeveye oturtmuştur.
İnsan oğlu, “Öldükten sonra hayat olsun; ama benim kafamda şekillendiği şekilde olsun!” deme hakkına sahip olabilir mi? Öldükten sonra hayat elbette var; ama Yüce Yaratıcı’nın dilediği, haber verdiği ve vaad ettiği şekilde var. Yüce Yaratıcı bunu Kur’ân’ında haber vermiştir. Kısaca öldükten sonra hayat vardır, diriliş vardır ve haktır bu gerçege Müslümanlar olarak böylece inanıyoruz Elhamdulillah…
Allah’ım. Senden başka hiç kimsenin yardımı Asıl manasıyla bize ulaşmaz. Senden başka hiç kimse bize medet edemez. Senden başka hiç kimse gerektigince bizim elimizden tutamaz. Tek güç Sende. Tek kudret Sende. Sen kitabı kendi katından indiren, Sen günahları bağışlayan, Sen tövbeleri kabul eden, Sen cezâsı şiddetli olan Rabbim .
Senden başka ilah yoktur. Dönüş Sanadır. Sen kudretinle dilediğini yaparsın. Sen izzetinle dilediğine hükmedersin. Emrinde engel tanımazsın. Mülkünde ortak tanımazsın. Allah’ım. Bize doğru düşünme, doğruya inanma, doğru amel etme, doğru davranma, doğru bilme nimetleri lütfet. Bizi yanlış, hurâfe ve batıl bilgilerden,sapıklıklardan koru. Sen her şeye kadirsin Allahım …Amin…
Sermed Kadir… 08.10.2004
[1] El esas fis Sünne.Said havva.c.10.s.67,68
[2] Islam akaidi.R.E.Buti.say6fa356,357
[3] Berika.c.1.s.482
[4] Fikh’i ekber serhi.s.39.40