Orta Asya’dan Anadolu’ya Türkler

Dünyanın en eski milletler toplulugunun bir üyesi olan Türkler, Nuh Aleyhiselamın ogullarından Yafesin Türk adlı oglunun neslindendir. Nuh’un (AS) oglu Yafes Mü’minlerden idi. Evlatları çogalınca onların başına Emir olmuştu. Hepside, Dedelerinin gösterdigi gibi Allaha İbadet ediyorlardı. Rivayet edildigine göre; Yafes bir Nehirden geçerken bogulunca, TÜRK ismindeki küçük oglu babasının yerini tuttu. Gittikçe çogalan nesli o zamandan sonra TÜRK adıyla anıldı.

Tarihi şahıs, boy ve Millet adlarının oluşumuna göre TÜRK kelimesinin aslı * Türümek * fiilinden gelmektedir. Bu fiilden üretilen fiillerden kişi ve İnsan manasına Türük ve nihayet hece düşümüyle TÜRK kelimesi ortaya çıkmıştır. Nitekim Anadolu’da bir kısım göçebelerde yürümekten * YÜRÜK * adını almışlardır.

Türk kelimesi ayrıca çeşitli kaynaklarda Töreli – Töre sahibi, olgun kimse, güçlü, kuvvetli, terk edilmiş; Usta demirci ve deniz kıyısında oturan adam manalarında kullanılmaktadır. Nuh Aleyhiselamın oglu Yafes’in Neslinden olan Türkler zamanla çogalarak ASYA kıtasına yayılmışlardır.

Zaman içerisinde Türklerin başına geçen bazı hükümdarlar, SEMAVİ Dini bozarak Türkleri Puta tapan bir kavim haline getirmişlerdir. Bu gün Sibirya da yaşayan Yakutlar bu inanç şekillerini devam ettirerek hala PUTA tapmaktadırlar.

Tarihçi Yılmaz Öztuna’nın tesbitlerine göre; Devlet kurmuş en eski TÜRK kavmi Milattan önce üçüncü asrın başlarından itibaren Tarih sahnesinde görülen HUN’lardır. Teoman Yabgu’dan yani Milattan önce.220.den önceki Türk devleti ve Hükümdarları hakkında bilgilerimiz kırıntı halindedir.

Bu gün Türkiye Cumhuriyetinin Cumhurbaşkanlıgı Forsunda görülen, Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte. 17 Türk Devleti kurulmuş ve tabii olarak bunun 16.sı yıkılmış olan Türk Devletlerine bakacak olursak:

1.) Büyük Hun İmparatorlugu.
2.) Batı Hun İmparatorlugu.
3.) Avrupa Hun İmparatorlugu.
4.) Ak hun İmparatorlugu.
5.) Göktürk İmparatorlugu.
6.) Avar İmparatorlugu.
7.) Hazar İmparatorlugu.
8.) Uygur Devleti.
9.) Karahanlılar Devleti.
10.) Gazneliler Devleti.
11.) Büyük Selçuklu İmparatorlugu.
12.) Harzemşahlar Devleti.
13.) Altınordu Devleti.
14.) Büyük Timur İmparatorlugu.
15.) Babür İmparatorlugu.
16.) Osmanlı İmparatorlugu.
17.) Türkiye Cumhuriyeti.

Türk Kavimlerini toparlayıp, İmparatorluk halinde birleştiren ilk büyük HUN hükümdarı; Teoman Yabgudur. O Tarihlerde (M.Ö.220) Türk Hükümdarlarına * YABGU * deniliyordu. Teoman Yabgudan sonra Hun tahtına oglu METE Yabgu geçti. Mete Yabgu zamanında yapılan savaşlar neticesinde Hun İmparatorlugunun toprakları Hazar Denizinden Japon Denizine kadar uzandı. (M.ö.209-175) Bu topraklarda çeşitli Türk kavimlerinin yanısıra diger Altaylı kavimlerde yaşıyordu.

Mete Yabgu devri, Hun İmparatorlugunun en parlak devri olarak Tarihe geçmiştir. Mete’den sonra gelen Yabgular zamanında Çinlilerle ilişkiler arttı. Özellikle evlenmeler yoluyla Türk ve Çin Hükümdar aileleri arasında yakınlık meydana geldi. Bu yakınlaşmalar zamanla Hunların iç işlerinin giderek karışmasına neden oldu. Hunlar yinede üstünlüklerini Milattan önce birinci yüzyıla kadar devam ettirmesini bildiler…

Bu yüzyıldan sonra ise Türklerin arasında TAHT kavgaları artmaya başladı. Çinlilerde bu kavgalardan faydalanmasını bildiler. Böylelikle zayıf duruma düşen neticede Hunlar Dogu ve Batı olmak üzere iki devlete ayrıldı. Bunlara Güney ve Kuzey Hunları da denir. Milattan sonra üçüncü yüzyılın başlarında, başka bir Türk kavmi olan Siyerpeliler Mogolların ve başka Türk boylarının yardımıyla Hunların hakimiyetine son verdiler.

Asya içlerinde uzun müddet tutunamayan Siyerpeliler Avrupa içlerine kadar geldiler. Hun Başbugu Balamirin idaresinde çok başarılı savaşlar neticesinde Batıya iyice yerleştiler. Hatta Kuzey Karadenizden İspanya ya kadar her tarafı alt üst ettiler. Ani ve şiddetli Hun darbelerinin, beklenmedik şekilde ortaya çıkan Hun akıncı birliklerinin Dogu Avrupa kavimleri arasında uyandırdıgı dehşet, Batı dünyasınıda dehşet içinde bırakmıştır.

Hunlar, 378.Yılında hem güneyden bütün Anadoluyu etkileri altına almışlar Bizanslıları vergiye baglamışlardır. Balamir ve onun oglu Ildız zamanında Azerbaycandan Suriye içlerine, oradan Kudüse kadar bütün Anadoluyu Trakya ya kadar etkileri altına almışlardır.

Atilla.434 Yılında ordunun ve Devletin başına geçmiş. Atilla zamanında Hunların hakimiyeti Volga nehri dogusundan bu günkü Fransa’ya kadar uzanmıştır. İdareleri altında çeşitli Türk boylarıda dahil olmak üzere kırk beş kavim yaşıyordu. Bunların çogu şimdiki Avrupa milletlerinin dedeleridir.

Atilla, 451.Yılında Hristiyan dünyasının merkezini zaptetmek üzere yüz bin kişilik ordusuyla Roma önüne geldi. Ancak atillanın önünde diz çöken ve Roma’nın kendisine boyun egdigini bildiren Papa, şehrin kurtarılmasını saglamıştır. Atillanın ölümünden sonra tahta çıkan ogulları İrnek, Dengizik, ve İrnek dönemlerinde Hun birligi parçalandı.

Atillanın oglu İrnek idaresindeki Hun boyları geleneklere göre bu günkü Bulgar ve Macarların dedeleridir. Günümüzde de Bulgar Türk Devletinin kurucusu Dulo sülalesiyle Macar kabilelerini Tuna boylarına getirerek orada yerleştiren Arpad hanedanı Atillanın oglu İrnek’i ATA tanımaktadır.

Üçüncü Türk Devleti diye bildigimiz Batı Hun İmparatorlugunu Tabgaç hanedanı kurmuştur. (M.S.385-409) Zaman içinde Çin’lilerle fazla içli dışlı olan bu hanedan Bütün ÇİN’e hakim olmasına ragmen; Çin kültürünün agır basması ve Çin’li nüfusun daha kalabalık oluşundan dolayı ÇİN’lilerin içinde eriyip gitmişlerdir.

Batı Hunlardan sonra Tarih sahnesinde; Avarları görüyoruz.(M.S.552) Daha sonra Ak Hun İmparatorlugunu ve Nihayet Göktürkleri ya da Köktürkleri Tarih sahnesinde görüyoruz. (M.s.552-745) Türk Tarihinin ve büyük Türk Hakanlıgı tahtına oturan en büyük ve mühim hanedanlardan olan Göktürkler 193.Yıl iktidarlarını sürdürmüşlerdir.

Tarihçi Yılmaz Öztuna diyorki: Göktürkleri Saltanatları Tabgaçlardan ve Avarlardan daha uzun sürmüştür. Her bakımdan Türk tarihinin pek önemli – ehemmiyetli bir merhalesini teşkil eden Göktürkler, CENGİZ’in Başkenti Karakurumun 60.Km. Kuzeyindeki ÖTÜKEN’i başkent yapmışlardır.

Göktürkler İmparatorlarına aparlar gibi * KAGAN *, prenslerine * TİGİN * veya * TEGİN * (Bugünkü dilimizde kullandıgımız şekliyle TEKİN) demişlerdir. TÜRK adını ilk defa Resmen Devlet adı olarak alanlar Göktürklerdir. Kendilerine ve Devletlerine TÜRK demişlerdir. Son bulunan kitabeler de böyle yazar. Göktürk Hanedanı, Aşina sülalesindendir. Ve hunlar, Tabgaçlar gibi aynı ATADAN inmektedirler. Bunların hepsi OGUZ TÜRKÜ idiler…

Göktürklerin Müslümanlıktan önceki bütün Türk Tarihinde oldugu gibi; Aristokrasi esasına dayandıgını Tarihçiler kayıt etmektedirler. Bu esasa göre: Asillere; * TARHAN * denilmekte, Asiller gurubuna dahil olan bu gurup vergilerden muaf tutulmakta idi. Asiller gurubunun tabir caizse Piramid’in başında tabiatıyla * KAGAN * denilen büyük Türk Hakanı vardı.

Ayrıca belirtmek gerekirki; Türk Devletinin başında bulunan kimselere * TANHU, KAGAN, YABGU, İLTEBER, HAN * gibi isimlerde verilmiştir. Bunların hükümdarlık Âlametleri * TAHT, OTAĞ, TUĞ, DAVUL, SORGUÇ * gibi şeylerdi. Hükümdar Tuğ’unun tepesinde ALTIN’dan bir * KURT BAŞI * bulunurdu.

Batı bölgelerini yöneten – idare eden ve aynı hanedana mensup olan bir * KAGAN * vardı. Batıda ki Kagan, Dogu daki Kagana Tabii idi. Kagan’ın EŞİ’ne * KATUN * Şehzadelere * TİGİN * Şehzadelerin Eşlerine * KONÇUY * adı verilirdi. İleri uçlardaki Boy Hükümdarlarına * HAN * denmekte idi.

* YABGU * ve * ŞAD * Ünvanlarını taşıyan TİGİN’ler Umumi Vali’lik, Başkumandanlık gibi önemli memuriyetlerde bulunan Şehzadeler idi. Diger Asillere * TARKAN, ÇUR, APA, TUDUN * gibi ünvanlar verilirdi. Hassa Askerlerine * BÖRİ * yani KURT denilirdi. Bu önemli sınıf Askerlerin Subayları tamamen asiller sınıfından seçilirdi.

İslamiyetten önceki kurulan Türk Devletlerinden Yedincisi olarak UYGUR devletini (Dokuz oguz- on Uygurlar) Milattan sonra 745-940. Ve daha sonra Hazar İmparatorlugunu sayabiliriz. Bu devirlerde Türk İmparatorlugunun sınırları gözle görülür bir şekilde daralmıştır. Ve Konfederasyonu teşkil eden Türk Devletleri İstiklallerinin devamı için çalışmışlardır.

Gök Tanrı diye inandıkları dine baglı olan Uygurlar 745-763. yıllarından sonrada Manilhai denen Dine baglanmışlardır. Şu halde 177.yıl Türk İmparatorlarının dini olarak MANİ Dini karşımıza çıkar. Eski türkler uzun zaman inanıldıgı gibi Şaman Dininden (Şamanist) degillerdir. Tarih sahnesine çıktıktan 10.Asrın başlarında İslam Dinini kabul edinceye kadar Türklerin Dini * Gök Tanrı Dini * idi.

Yalnız Türklerin Tanrısı olan bir tek Tanrı idi. Totemcilik yoktu. * KURT * Totem ve Fetiş degil sadece Türkler için Kutsal bir sembol idi. Bir çeşit Tabiat Dini olan bu Dinin bazı hususiyetleri vardı. Bir çok Tarih kitaplarında Eski Türklerin * ŞAMAN * Dinine ship oldukları iddia edilmektedir. Aslında Şaman’lık bir DİN olmayıp sonradan Türk’lerin Din’ine karışmış bir HURAFE durumundadır.

Türkler * TUNGUZCA * bir kelime olan * ŞAMAN * yerine, * KAM * kullanırlardı. Kam tabiat üstü diye inanılan kuvvetlerle temasa geçtigine inanılan insanlardır. Bunlar kendilerine göre bir takım usüllerle temas haline geçerler. Yani kendilerinden geçer ve normal insanların görüp işitemedigi şeylerden kendilerine göre haber verirlerdi.

İslam Dininden önce Arabistandaki Kâhinlere benzeyen bu kişiler; yani KAM veya Şamanlar Din adamı olmaktan ziyade birer KABİLE BÜYÜCÜSÜ durumundaydılar. Kendilerine göre Gelecekten haber verirler, hastaları iyileştirirler, Ruhlar âleminde neler olup bittigi hakkında ileri geri konuşurlardı. Bu BÜYÜCÜLERE olan inancı Din gibi görmekte meseleyi içinden çıkılmaz hâle getirmektedir.

Türklerin tarih boyunca inandıgı DİN bir çeşit Tabiat Dini idi. Bu inandıkları Dinin bir takım hususiyetleri Türklerin İslam Dinine geçişini kolaylaştırmıştır diyebiliriz. Türklerin İnandıkları Din’lerin Peygamberi, belli bir MABEDİ ve Din adamı olmaması İslam Dinine geçişi kolay hâle getirmiştir.

İlk defa Hz.Ömer (ra) zamanında 642. Yılında büyük SASANİ İmparatorlugunu yıkarak Ceyhun nehri kenarına kadar ulaşan Müslümanlarla tanışan ve komşu olan Türkler, ancak Halife el Mansur zamanından (754-775) itibaren Müslüman ordularına ASKER olarak dahil olmaya başlamışlardır. Halife el Memun döneminde (813-833) Türklerden hususi muhafız birlikleri teşkil olunmaya başlanmıştır.

Nihayet Halife Mutaasım zamanında (833-842) Halifelik ordusunun esasını Türkler meydana getiriyordu. Türk ordusu için SAMARA şehrini inşa eden Halife, sarayını ve Payitahtını da- başkentini buraya nakletmiştir. Tarihçiler artık Türklerin Araplarla aynı MİLLET olduklarını (İSLAM ÜMMETİ) ve Bizanslılar gibi Müşrikler yanında Gayrı müslim Oguz’lar la bile harp ettiklerini yazmaktadırlar.

Halife el Mütevekkil zamanında (847-861) ise ABBASİ Devletinin en önde gelen üç şahsiyyeti Türk’tü. Bunlar Beckem, Tüzün ve Tolun oglu Ahmet’tir. Artık bu tarihlerden itibaren Türkler topluluklar halinde İSLAM Dinine girmeye başlamışlardı. (Yıl.892)

Tarihimizde İlk Müslüman Türk Devleti ise Karahanlılar, Gazneliler ve Selçuklular idi. Harzemşahlar, Altınordu Devleti, Büyük Timur İmparatorlugu, Osmanlı İmparatorlugu ve Türkiye Cumhuriyeti Devletleri ise son olarak kurulmuş olan Türk Devletleridir.

Eski Türklerde Devlet teşkilatı, Kültür ve medeniyetine kısaca bakacak olursak: Türk Cemiyetinin temelinin kuvvetli bir Aile yapısı oldugunu görürüz. Aileden sonra en büyük sosyal birlik * URUK * yani Sülale idi. Uruk veya Soy’lar topluluguna ise BOY denilirdi. Boy’ların kendilerine ait toprakları, başlarında ise BOY BEYLERİ bulunurdu.

BOY’lar birleşerek Siyasi bir birlik haline gelirse buna * BUDUN * denirdi. Budun’un başına geçen kimseye HAN adı verilirdi. Birden fazla BUDUN bir merkezden idare edilirse buna İL denilmekteydi ki, bu günkü Devlet teriminin karşılıgıdır. Türklerin en belirgin özelliklerinden biri kuvvetli bir teşkilatçılık kaabiliyetine sahip olmalarıydı.

Yaşadıkları hayat da onları Hürriyete, İstiklale alıştırdıgı için hiç bir zaman DEVLETSİZ olmamışlardır. Gerçekten Türklerin 2500. Yıllık tarihlerinde Devletsiz kaldıkları, Yani İstiklallerini kaybettikleri bir devre rastlanmaz. Dünya da daima bir ya da bir kaç Türk Devleti bulunmuştur. Türklerde bagımsızlıga verilen deger bazı TARİHİ kayıtlarda görülmektedir.

Milattan önce 58. Yılında cereyan eden bir Hadise dolayısıyla ÇİN yıllıgı, Hun Devlet meclisinde yapılan şu konuşmayı nakleder: * Bizim için Tabiyet – bagımlılık yüz kızartıcıdır. Atalarımızdan toprakla birlikte devr aldıgımız Bagımsızlıgımızı – İstiklalimizi Çin ile uzlaşmak pahasına feda edemeyiz. Mücadele edecek savaşçılarımız hâlâ mevcutken Devletimizi korumalıyız.*

Orhun Kitabelerinde ise İstiklal – Hürriyet elden elden gittikten sonra durum için: * Beğ olmak lâyık oglun kul, Hatun olmaya lâyık kızın Cariye * Oldugundan yakınan Bilge Kagan Türk Devlet ve İstiklalinin devamlılıgına inancını şu sözlerle ifade etmiştir: Yukarıda gök çökmedikçe, Aşagıda yer delinmedikçe Türk BUDUNUNUN İLİNİ, TÖRESİNİ kim bozabilir ? * diye feryat ediyor.

Eski Türk Ülkelerinde Nizam ve intizam saglayan TÖRE her şeyden önce gelirdi. TÜRK TÖRESİ bu günkü gibi yazılı kanunlar halinde olmayıp ÖRF VE ADET şeklinde çok saglam olarak yerleşmişti. Her mevzuda TÖRE’nin ne oldugunu küçükler büyüklerden ögrenerek ve yaşayarak yetişirlerdi.

Gerek KAĞAN’ın başkanlık ettigi siyasi Mahkemelerde, gerek diger yargıcıların idare ettigi normal mahkemelerde TÖRE’nin hükümleri hiç şaşmadan uygulanırdı. TÖRE’ye Hükümdar da olsa kesinlikle karşı gelemezdi. TÖRE’ye muhalif olan KAĞAN’lar tahtlarından indirilir, hatta ceza olarak idam edilirlerdi.

TÜRK TÖRESİ oldukça sert ve kesin hükümler ihtiva ederdi. Cezaları oldukça agırdı. Ancak TÖRE, Türk cemiyetinin bel kemigini teşkil ettigi için kimse bu cezaları haksız ve Adaletsiz görmezdi. Zaten TÖRE’nin daima dogru ve Adaletli olanı emrettigini herkes baştan kabul ederdi. Öyle ki, TÜRK TÖRESİ Milletin yüzlerce yıllık hayat tecrübesinden süzülmüş KAİDELERDEN İBARETTİ…

Türkler, uzun bir geçmişe sahip olan bir Millettir. Tarihte Türkler devamlı AKTİF bir rol oynayıp, pek çok siyasi teşekküller meydana getirmişlerdir. Bunların sayısı Yüzün üzerinde olup, çokları da birbirinin devamı mahiyetinde iktidarlardır. Türk Devletleri; Asya, Avrupa, Afrika kıtaları üzerinde kurulmuştur. Daha önce yazdıgımız İmparatorluk ve büyük Devletlerden başka Türkler şu Devletleri kurmuşlardır:

1.) Kuzey HUN Devleti. 2.) Güney HUN Devleti. 3.) Birinci Chao hun Devleti. 4.) İkinci Chao Hun Devleti. 5.) Hsia Hun Devleti. 6.)Kuzey Liang Hun Devleti. 7.) Lov-lan Hun Devleti. 8.) Tabgaç Devleti. 9.) Dogu Tabgaç Devleti. 10.) Batı Tabgaç Devleti. 11.) Dogu Türkistan Uygur Devleti. 12.) Liang şa-to Türk Devleti. 13.) Tana şa-to Türk Devleti. 14.)Tsin şa-to Türk Devleti. 15.) Kann –Çou Uygur Devleti. 16.Türgiş Devleti. 17.) Karluk Devleti. 18.) Kırgız Devleti. 19.) Sabar Devleti. 20.) Dokuz Oguz Devleti. 21.) Otuz Oguz Devleti. 22.) Basar- Alan Türk Devleti. 23.) Dogu Karahanlı Devleti. 24.) Batı Karahanlı Devleti. 25.) Fergana Karahanlı Devleti. 26.) Oguz yabgu Devleti. 27.) Suriye Selçuklu Devleti. 28.) Kirman Selçuklu Devleti. 29.) Türkiye Selçuklu Devleti. 30.) Irak selçuklu Devleti. 31.) eyyubiler Devleti. 32.) Delhi Türk Sultanlıgı. 33.) Mısır Memlük Devleti. 34.) Karakoyunlu Dervleti. 35.) Akkoyunlu Devleti.

Tarihte Türklerin Kurdukları BEYLİKLER İSE şunlardır:

1.) Tulunlular. 2.) İhşidler. 3.)İzmir Beyligi. 4.)Dilmaçogulları Beyligi. 5.) Danişmendli Beyligi. 6.) Saltuklu Beyligi. 7.) Ahlatşahlar Beyligi. 8.) Artuklu Beyligi.İnalogulları Beyligi. 9.)Mengüçlü Beyligi. 10.) Erbil Beyligi. 11.) Çobanogulları Beyligi. 12.) Karamanogulları Beyligi. 13.) İnançogulları beyligi. 14.) Sahip Ata ogulları Beyligi. 15.) Pervane ogulları Beyligi. 16.) Menteşe ogulları Beyligi. 17.) Candar ogulları Beyligi. 18.) Karesi ogulları Beyligi. 19.) Germiyan ogulları Beyligi. 20.) Hamid ogulları Beyligi. 21.) Saruhan ogulları Beyligi. 22.) Aydın ogulları Beyligi. 23.) Teke ogulları Beyligi. 24.) Eretna ogulları Beyligi. 25.) Dulkadir ogulları Beyligi. 26.) Ramazan ogulları Beyligi. 27.) Doburca Türk Beyligi. 28.) Kadı Burhaneddin Ahmed Devleti. 29.) Eşref ogulları Beyligi. 30.) Berçeme ogulları Beyligi. 31.) Yarluklular Beyligi.

Tarihte Türklerin kurdukları ATABEYLİK’ler ise şunlardır:

1.) Böriler. 2.) Zengiler. 3.) İl Denizliler. 4.) Salgurlular.

Tarihte Türklerin Kurmuş oldukları HANLIKLAR şunlardır:

1.) Büyük Bulgarya Hanlıgı. 2.) İtil-Volga Bulgar Hanlıgı. 3.) Tuna Bulgar Hanlıgı. 4.) Peçenek Hanlıgı. 5.) ZU Hanlıgı. 6.) Kuman- Kıpçak Hanlıgı. 7.Özbek Hanlıgı. 8.) Kazan Hanlıgı. 9.) Kırım Hanlıgı. 10.) Kasım Hanlıgı. 11.) Astırhan Hanlıgı. 12.) Hive Hanlıgı. 13.) Sibir Hanlıgı. 14.) Buhara Hanlıgı. 15.) Kaşgar- Tufan Hanlıgı. 16.) Hokand Hanlıgı. 17.) Türkmenistan Hanlıgı.

Türklerin Tarih boyunca Kurmuş oldugu Cumhuriyetler ise şunlardır:

1.) Azerbaycan Cumhuriyeti. 2.) Batı Trakya Türk Cumhuriyeti. 3.) Hatay Cumhuriyeti. 4.) Azerbaycan Cumhuriyeti. 5.) Kazakistan Cumhuriyeti. 6.) Kırgızistan Cumhuriyeti. 7.) Tacikistan Cumhuriyeti. 8.) Özbekistan Cumhuriyeti. 9.) türkmenistan Cumhuriyeti. 10.) Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti. 12.) Türkiye Cumhuriyeti.

(Faydalanılan Kaynaklar: Büyük türkiye Tarihi. Yılmaz Öztuna, Yeni Rehber Ansiklopedisi.)

Şu hususu açık yüreklilikle ifade etmek gerekir ki; Türkler Müslüman olduktan sonra her gittikleri yere, her fethedilen yere Adalet, fazilet ve Medeniyetin hasını götürmüşlerdir. Bu gün Medeni olduklarını söyleyen Avrupa ülkeleri Asıl insan için gerekli olan Medeniyeti Müslüman Türklerden ögrenmişlerdir dersek hata yapmamış oluruz.

Fakat şu hususu da göz ardı etmemek lâzımdır ki; Günümüze kadar kurulmuş olan Türk Devletlerini ve Türk Milletini asırlar boyunca ayakta tutan, yaşatan büyük ve başlıca kuvveti öncelikle İMANIDIR. Ve tabiidirki İslam Dininden alınmış olan Ahlâk, Adalet, İyilik, Dogruluk, Fedakârlık ve bunların ötesinde İLAYI KELİMETULLAHA SARSILMAZ İTİKADLARIDIR.

Kesinlikle inanıyorum ki, Müslüman Türkler ne zamanki Allaha, Onun yüce kitabı Kuranı Kerime ve Onun şanlı Rasulüne baglı kaldılarsa her zaman İZZET içerisinde bulunmuşlardır. Ne zamanki Dinden koptularsa, Allahı, Kitabını, Rasulünü unuttupta heva ve hevesine uydularsa Zillet bataklıgının dibinde kendilerini bulmuşlardır.

Allahım yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım bekleriz. Bizleri SIRATI MÜSTAKİMDEN AYIRMA. Bizleri senin Mukaddes Kitabından ayırma. Bizleri senin şanlı Rasulüyün yolundan, izinden, söz, fiil ve hareket bütünlügü olan SÜNNETİNDEN ayırma. Bizlere Dünyada ve Ahirette iyilikler nasib eyle. Sen her şeye kadirsin Allahım… Amin…
Sermed Kadir… 28.02.2005

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.