Pişmanlık ve Azab Yurdu: Cehennem

İmanla ilgili bazı konular vardır. Bu konularda icmali iman (yani genel iman) yeterlidir. Ancak bazı konularda vardırki, bu konularda mutlaka tafsili (yani açıklamalı) iman, imanla ilgisi bulunan konular hakkınaki nassları bilmenin ve bu nassları, ehli sünnet vel cemaat itikadını kabul etmiş ve ilimde derinleşmiş (rüsuh sahibi) ilim adamlarının yaptıkları incelemelerin ışıgı altında, gerçek anlamlarıyla anlamak mümkündür. Bu ise en güzel olanıdır.

Dünyada görmeye alışık olmadıgımız ve ahiret alemine ait manzaralardan söz eden ayeti kerime ve hadisi şerif metinlerini okudugumuzda, derhal yüce Allahın ve Rasulullah (sav) ın sözünü dogrulama yoluna gideriz. Yüce Allah ve Rasululullahtan (sav) daha dogru sözlü kimse olamaz. Cehennem, yüce Allahın, kafirler ve isyancı günahkarlar için hazırlamış oldugu bir hapishanedir.(Said Havva.İslam itikadı)[1] Yüce Allah şöyle buyuruyor: *** Cehennemi kafirler için bir zindan kılmışızdır.

İsra.suresi.ayet.8.*** Cehennem rivayetlerden anladıgımız kadarıyla korkunç derecede geniş ve büyüktür. Kaf suresi. Ayet: 30.da mealen şöyle buyurulmaktadır:*** O gün cehenneme ; doldunmu ? deriz. Daha yok mu ? der. ***

Yüce Allah hud suresi ayet.106,108.de mealen şöylşe buyuruyor:*** Bedbaht olanlar cehennemde dirler. Onlar orada ah edip inlerler. Rabbinin diledigi dışında gökler ve ter durdukça orada temelli kalacaklardır. Rabbin şüphesiz her istedigini yapar. Mesud olanlar ise cennettedirler. Rabbinin diledikleri dışında gökler ve ter durdukça, onlarda sürekli kalacaklardır.*** Yani cehennemlikler kesintisiz bir azaba çarptırılacaklardır.

Said Havva (rh.a) diyorki : Bu ayette istisna edatının kullanılması, sürekliligin olmayacagını bildirmek için degildir. Burada, göklerin ve terin sonsuzlugu gibi, cennetin ve cehennemin de sonsuza kadar var olacakları, ancak göklerde ve terde var olacak degişimlerin cennet ve cehennemi etkilemeyecegi bildirilmiş olmaktadır.İlim adamları bu iki ayeti kerimenin açıklaması konusunda degişik görüşler ortaya atmışlardır. Ancak cennetin ve cehennemin sonsuza kadar var olacakları konusu kesin olarak inanılması gereken şeylerdir. Bunu inkar eden açık bir sapıklıga düşmüş olur.(Said Havva.El Esas fis sünne.c.10.s.285-286.) [2]

Cehennem, gayb alemine ait bir alemdir. Bunun gibi nerede oldugu, nasıl oldugu, dünyaya ve dünyadakilere etkisinin nasıl ulaştıgı, hep gaybi alemin yani bilinmeyenler dünyasının sınırları içindedir.Bu konuda yani bilinmeyenlere ait meselelerde bizlere düşen tam bir teslimiyetle mutlak dogrulara Nasslara inanmak ve onlara oldugu gibi teslim olmaktır çünkü bizim adımız Müslümandır yani teslim olandır. Çünkü gayb alemi yani bu bilinmeyenler dünyası fiziki araştırmaların konuları arasına girmez. Ancak fiziki araştırmalar yoluyla elde edilen verilere de rivayetlerin hiç birisi ters degildir. Aksine, bu verileri tamamlayıcı nitelik taşımaktadır.

Sahihi Muslimde, Semure bin cundeb(ra) den rivayuet ediliyor: Resulullah (sav) şöyle buyrdu:** Ateş, cehennemliklerin bazılarının topuklarına kadar ulaşır, bazılarının uyluklarına kadar ulaşır, bazılarının ise bogazlarına kadar ulaşır.** Ahmed bin Hanbel (rha) , Ebu Hureyre (ra) nin şöyle söyledigini rivayet etmiştir: ** Bu ateş yani dünya ateşi cehennemin yüz parçasından bir parçadır.** Teberani, Ebu Hureyrenin (ra) şöyle söyledigini rivayet etmiştir: ** Resulullah (sav) şöyle buyurdu: Siz şu ateşininizin, cehennem ateşinin yanındaki durumunun ne oldugunu biliyormusunuz ? O ateş, yani cehennem ateşi sizin şu ateşinizin yani dünyadaki ateşin dumanından yetmiş kat daha şiddetlidir.**

Hümeze suresi ayet.1,9.da mealen şöyle buyurulmaktadır: *** Mal toplayarak onu tekrar tekrar sayan, dili ile çekiştirip alay eden kimsenin vay haline ! malının kendisini ölümsüz kılacagını sanır. Hayır, o, andolsunki Hutameye atılacaktır. Hutamenin ne oldugunu sen bilirmisin ? O, Allahın, yüreklere çökecek olan tutuşturulmuş ateşidir. Onlar uzun sütunlar arasında her yönden o ateşle kapatılmışlardır. ***

Bu ayetlerde cehennem tavsif edilmekte tanıtılmakta, anlatılmaktadır. Vay haline veylun: Yani bu kimse azaba çarptırılacaktır veya helak olacaktır. Yahut buradaki veyl kelimesi, cehennemdeki bir derenin adı dır. Dili ile çekiştirip alay edenler insanları kınayan, arkalarından konuşan, alay edenler,insanları çokça ayıplayanlar, malının kendisini dünya hayatında bir ölümsüzlüge kavuşturacagını zannedenler sıcaklıgı taa yüreklerin ortasına kadar ulaşacak adı hutame olan ateşlere atılacaklardır.

Cehennemin kapılarının uzun uzun sütunları olacak ve tüm kapıları kapatılmış olacak yani cehennem dünya hapishanelerine de benzemeyecektir. Cehennemin içinde zakkum agacı olacak ve cehennemlikler çok rezil ve zelil halde olacaklardır.Tefsir ulemasının verdigi anlamlara bakacak olursak cehennem ahalisi dünya da işlemiş olduklarından dolayı aşagılanacaklar ve küçümseneceklerdir.Yine ayetlere baktıgımızda Onların bedeblerine ateşten elbiseler giydirilecek o ateş bütün bedenlerini saracak, onlar orada demir kamçılarla yada demir topuzlar la dövülecekler, münafıklar cehennemin en alt tabakasına yerleşeceklerdir. (Hacc.suresi ayet.19,20 ve Nisa suresi ayet.145.)

Mümin erkek ve kadınlara iftira eden Cehennemlikler orada zincirlere vurulacaklar, boyunlarına demirden halkalar geçirilecek, Malik, Cehennemin baş bekçisi ve zebanilerin başkanıdır. Cehennemlikler Malike bizim hakkımızda hükmünü versin yani bizim canımızı alsın diye seslenecekler . Kendilerine verilecek cevap ise –siz böyle kalacaksınız- şeklinde olacaktır. Yani siz burada sonsuza kadar kalıcısınız. Ölmek veya bir başka şekilde sizin için kurtuluş yoktur. Denilecek. Mallarının zekatlarını vermeyenlerin üzerine yılanlar salınacak. Yılanlar onların boyunlarına dolanacak Altın, gümüş ve benzeri mallarının zekatını vermekte cimrilik edenlere cehennemde çok çetin azap verilecektir. (tevbe.s.34.35. Zuhruf s.74.77. Ali imran s.180.)

Daha önce Allaha vermiş oldukları sözleri ahidlerini bozanlaraın ahirette Allahın Rahmetinden nasipleri olmayacak, Küfürlerinde ısrarcı olanlara Allah onlara kıyamet gününde hitap etmeyecek, hakkı ortaya çıkarmaya gücü yettigi halde onu gizleyen kimselerde azaba çarptırılacaklardır.

Nebe suresi ayet.21,30.da mealen şöyle buyurulmaktadır: *** Cehennem yalnız azgınları bekleyen yerdir. Dönecekleri yer orasıdır. Orada çaglar boyu kalacaklardır. Orada serinlik bulamayacaklardır. İşlediklerine uygun olan kaynar su ve irin dışında bir içecek tadamayacaklardır. Çünkü onlar hesaba çekileceklerini ummazlardı. Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı. Biz de her şeyi yazıp saymışızdır.

Şöyle deriz: *** Artık tadınız, bundan böyle size azap tan başka bir şey artırmayız.*** Gafir suresi ayet.69,72.de mealen şöyle buyurulmaktadır:*** Ey Muhammed ! Allahın ayetleri üzerinde tartışanları görmez misin ? nasıl da döndürülüyor. Kitabı ve Peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlar elbette bileceklerdir. Boyunlarında halkalar ve zincirler olarak kaynar suya sürülür, sonra ateşte yakılırlar.*** Ebu Said Hadimi (rh.a) diyorki:Cennet ve cehennem ehli fani degillerdir.

Cennetlikler ve cehennemliklerde fena bulmaz yani yok olmazlar bakidirler. Bu konuda Allah tealanın şu kavline gelince: *** Ondan başka her şey yok olacaktır. Kasas suresi;ayet.88.*** Bir anlık helak, onların ebedi oluşlarına zarar vermez.(Berika.Ebu Said Hadimi)[3]

Fıkhı ekber şerhinde konu ile alakalı şu bilgilere yer veriliyor. Allahu teala cennet ile cehennemi mükafat ve azab için yaratmıştır. Ehli cennet cennette, Ehli cehennemde cehennemde ebedi dirler.Çünkü Cenabı hak, Bakara suresi ayet.62.de şöyle buyurulmaktadır: *** İman edip güzel amellerde bulunanlar a gelince; onlar da cennet ehlidirler. Onlar orada ebedi kalacaklardır.*** Kafirler hakkında da şöyle buyurmuştur: *** Onlar o ateşin yaranıdırlar ki, orada onlar bir daha çıkmamak üzere ebedi kalıcıdırlar. Bakara.suresi ayet.275. ***

Cehmiye mezhebinden olanlar ( ki onlar halis cebriyye mezhebindendirler) Cennet ile cehennemin ve cennet ile cehennem ehlinin fani olduklarını , orada ebedi kalmayacakları görüşünü öne sürdüler. Bu söz hiç şek ve şüphesiz batıl bir söz olup, kitaba, sünnete ve icmai ümmete muhaliftir.

Allahu teala fazlı kereminden olmak üzere diledigini iman ve taate ibadete hidayet eder. Onu kendi cemalinin mazharı (sahib ola,şerefine nail olma hali, şereflenme) mükafatının mahalli kılar, mükafata erdirir. Adaleti icabı da diledigini küfür ve isyanla sapıklık içinde bırakır. Yani kendi celalinin (azametinin, büyüklügünün) mazharı ve azabının yeri kılar. Sonra Allahu tealanın hidayeti tevfik ve ihsanından ibarettir. Yani Cenabı hak her işte kuluna yardımcı olur ve bagışlar lütfu ile lütuflandırır ve bagışlar.(Fıkhı ekber şerhi.s.269.270)[4]

Allah’ım. Bize—karınca kararınca—Senin adını tanıtmak ve yükseltmek için gösterdiğimiz çabada başarılı olmamızı nasib eyle. Bize Senin nûrunu anlamayı ve anlatmayı nasib eyle. Rızâna ulaştıracak iş ve çalışmalarımızda bizden yardımını esirgeme.Bizlere doğrulukta, hayırlı işlerde, güç ver, kuvvet ver, kudret ver. Allahım (cc) bizleri Hakkı hak bilip hakka baglanan , Batılı batıl bilip batıldan sakınan kulların zümresine dahil eyle. Sen her şeye kadirsin Allahım… Amin..

Sermed Kadir… Ludwigshafen…06.09.2004

[1] Said havva.islam itikadi. C.10.s.284.i
[2] Said havva.el esas fis sünne.c.10.s.285.286.
[3] Berika.Ebu said Hadimi.c.1s492.493
[4] Fikhi ekber serhi.s.269,270

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.