ABESLE İŞTİĞAL EDENLER…

ABESLE İŞTİĞAL EDENLER… Boş, bayağı, malayani ve fayda getirmeyen uğraşlarımız için kullandığımız*Abesle iştiğal* kavramı genelde, yapana veya başkasına dünya ve ahirette maddî ya da manevî bir fayda, yarar sağlamayan söz, iş, ve davranış bütünlüğü manâsında kullanılır. Ebedi hayat mektebimiz, Kur’anı Kerim’de *Abes* Terimi iki ayette ifadesini bulur. *Abesle iştiğal* tabir caiz ise lüzumsuz ve bayağı kişilerin mesnetsiz, dayanaksız söz ve davranışlarının alelâde sergilenişidir. Hayatını sadece midesine yöneltmiş olan kişiler İnsanların beyinlerini ve diğer duyu organlarını boş, faydasız, lüzumsuz şeylerle doldurarak, asıl unutulmaması gerekeni unutturan ikinci, üçüncü, dördüncü planlara fırlatıp atan, aslı astarı olmayan lâkin süslü, saçma sapan kelimeleri cilalayıp muhatabının en verimli zamanının hırsızı işte bu abesle iştiğal eden duyarsız insanlardır…Tirmizi’de bizlere ulaştırılan bir Hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ***İnsanlar, ya cehennem kömüründen başka bir şey olmayan ölmüş atalarıyla övünmekten vazgeçerler, ya da Allah katında, burnuyla pislik yuvarlayan böcekten daha âdi bir dereceye düşerler. Allah teâlâ sizlerden kötü dönem kibrini temizledi. Artık kişi, ya günahtan sakınan bir mümindir, ya da azğın bir günahkâr… İlâ ahir…** Rabbim bizleri hayırlı olan âmellere yönelen kullarından eylesin…ABES’LE İŞTİĞÂL EDENLER… Bayağı, adi, kıymeti harbiyesi olmayan, mala ve davara faydası dokunmayan, boş işlerle uğraşan öyle insanlar vardır ki, bilgisi, eğitimi, öğrenimi, tahsili, işe yarar her hangi bir yeteneği olmamasına rağmen fütursuzca, ukala tavırlarla her konuda âhkam kesmeye adeta bayılır. Kendisi gibi dar kapasiteli İnsanları şaşırtmak, aldatmak, saptırmak ve hayasızca eğlendirmek adına edebi konuşmaya, kibar tavır sergilemeye, nezaket kalıplarına girmeye okumuş aydın pozlarında görünmeye çalışır. Mutlaka kendisi gibi şahısları zehirlemeyi de bir şekilde başarırlar. Yalan, yanlış, hatalı, kusurlu, muhatabını aşağılayıcı, rencide edici tavırlardan, sözlerden kesinlikle kaçınmaz…lafını ortaya söyler, dedikodu, gıybet, iftira onun nazarında olağan bir davranış şeklini almıştır, arlanma, utanma, sıkılma gibi meziyetleri aslında çoktan unutmuştur. Tek hedefi girmiş olduğu toplum bünyesinde; dakika, saat ve günü kurtarma çabasıdır. Abesle iştiğal meşguliyeti onun vaz geçilmezi hâline gelmiştir…Rabbimiz Şuara Suresi ayet. 128. de mealen şöyle buyurmaktadır:***Siz her yüksek yere bir âlamet dikerek eğleniyor musunuz..?*** Rabbim, bizleri hesap gününü tefekkür ederek dini değerleri dolu dolu yaşayanlardan eylesin… ABES’LE İŞTİĞÂL EDENLER… Hayatını boş işlere adayan yani *abesle iştiğal* eden insanlar, Hayatı kitap ve sünneti seniyye ile değerlendirecekleri yerde Kur’anı Kerimi ve Sünneti seniyyeyi Allah korusun bir kenara fırlatıp kendi kendilerine bir değerlendirmenin, ne tür mesele önlerine gelirse gelsin, kendi akıl süzgecinden geçirip çoğunlukla saçma sapan öngörülerinin esiri olmuşlardır. Böyleleri kendilerine uyan bazan geniş toplumları, kitle’leri, Cemaat, Cemiyet, Teşkilat ya da sivil toplum kuruluşlarını Allah yolundan saptırmak için yeni yeni kutsallar icat ederler, mesela heykel dikmek gibi… Bilgisizce, cahilce insanların Allahu Tealaya kulluğunu sorgulayıp, sorgulatıp tapınma amaçlı,*taştan, betondan, tunçtan taze ilahlar üretirler, uydururlar* İlkokul çağındaki çocukları o ilaha secde ettirirler. Aslında kendileri secde edecekler ama basamak basamak ilerlemeyi yeğlerler. Daha çok körpe beyinlerin zihnine vesvese aşılayıp, Allahu Tealaya teslimiyetini bitirme çabası güderler… Rabbimiz Müminun Suresi ayet. 115. te mealen şöyle buyurmaktadır:***Sizi sadece boş yere yarattığımızı ve sizin hakikaten huzurumuza geri getirilmeyeceğinizi mi sandınız..?*** Rabbim bizleri mutlak doğru diye inandığımız nassların Nur’uyla hareket edenlerden eylesin, Abesle iştiğal edenlere iz’an versin…ABES’LE İŞTİĞÂL EDENLER… Kardeşlerim, Dini değerlere savaş açan, İslami kurallara açıktan ya da örtülü, iğneleyici, irdeleyici emel mahsulü ne olduğu meçhül O kadar abesle iştiğal eden kendini beğenmiş, ukala tipler vardır ki, saymakla bitmeyecek kadar sürüleri kalabalıktır. Bu tür âdap, erkan yoksunlarının en belirğin özelliği; eğlenmek, zaman öldürmek, boşyere ve amacı olmadan oyalanmak, fikirleri tedavülden kalkmış devirici, yıkıcı, devrimci ağa babalarının heykellerini yapıp, Kuzey Kore’liler gibi taş, beton, demir, tunç ve bakırdan suretlerin huzurunda eğilmek, tâzim durmak, hülasa Allahu Tealanın emrettiği ve Rasulullahın (sav) yapmalarını istemediği din ve mukaddesat ölçüleriyle bağdaşmayan, İslam dininin kınadığı, yapmayın dediği, Kur’anı Kerim diliyle *Levhel hadis* olan boş işler bataklığına dalmışlardır. Halbuki Müslüman olarak bizim her saniyemiz çok değerlidir. Boşa geçirecek zamanımız yoktur. Söz, fiil ve her türlü hareketlerimizin hesabını vereceğimiz bir an mutlaka gelecektir. Boş işlerle, bizlere yabancı kavramlarla vakit öldüren insanlar; Abesle iştiğal eden beyinsizlerdir…Rabbimiz Lokman Suresi ayet. 6. da mealen şöyle buyurmaktadır:*** İnsanlardan öylesi var ki, herhangi bir ilmi delile dayanmadan Allah yolundan saptırmak ve sonra da onunla alay etmek için boş lafı satın alır. İşte onlara rüsvay edici bir azap vardır…***Rabbim bizleri mucizil beyân olan, Kur’anı Kerime ve sünneti seniyyeye sımsıkı sarılanlardan eylesin…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.