AHİRETE İMAN…

AHİRETE  İMAN… Rabbimiz  Hud  Suresi.Ayet.103.te  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** İşte bunda, ahiret azabından korkanlar için elbette bir ibret vardır. O gün bütün insanların bir araya toplandığı bir gündür ve o gün (bütün mahlûkatın) hazır bulunduğu bir gündür…*** Amentü esaslarımızın beşincisi Ahirete imandır. İslami ıstılahta bu husus Öbür dünya diye de ifadesini bulur. Dünya canlıların  yaşadıgı evvelki alem, Ahiret ise son alemdir. Allahu teala, içinde yaşadıgımız bu Dünyayı  ve üzerindeki bütün varlıkları geçici bir zaman için yaratmıştır. Bir gün dünya ve dünyadaki bütün insanlar, canlı ve cansız varlıklar yok olacaklardır. Daglar, taşlar, yerler, gökler parçalanacak, Allahtan başka tüm alem son bulacaktır. Ahirete iman, kainatta meydana gelecek olan korkunç degişikligin kesin oldugunu kabul etmektir. Bu dünya hayatı tamamıyla son bulup, başka bir hayat başlayacaktır…Rabbim  bizleri  iki  cihandada  yüzleri  gülenlerden  eylesin…

 

AHİRET  HAK’TIR…Tirmizi’nin  bizlere  ulaştırdığı  bir  hadis  mealen  şöyle: ** Tüm düşüncesi âhiret olan kimsenin, kalbini Allah zengin kılar. Onu derler, toparlar ve dünya ona gelip boyun eğer. Kimin de bütün kaygısı dünya olursa, Allah onun gözlerinin arasına fakirlik yerleştirir, işlerini darmadağın eder. Dünyadan da ona, sadece kendisi için takdir edilen şey gelir.“
Enes (ra)** Kardeşlerim, Ahiret  âlemine  iman, İslam inancını meydana getiren altı esastan birisidir. Mümin, imanı ve Kuran ahlakı ile ahlaklanmasının neticesini ahirette görecegine, Allahın lütfuna nail olacagına  yakinen inandıgı için  ölüm ve Ahiret hayatı, onu tedirgin etmezken; hayatını küfür ve isyanla, zulüm ve haksızlıkla geçiren  kafir, asi ve zalim ise ölümü ve ölümden sonraki AHİRET hayatını istemez. İnananlar için selamet, inanmayanlar için de sefalet hayatı olan Ahiret alemi, her tür insana gelecegini düşünmede en büyük ibretlik hadisedir. Rabbim bizleri  her  iki  alemdede  pişman  olmayan  kullarından  eylesin…

 

AHİRETE  İMAN  SIRAT,  MİZAN…Rabbimiz Enbiya suresi ayet 47.de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Kıyamet günü adalet terazileri koyacagız. Hiç bir kimseye hiç bir haksızlık yapılmaz. Hardal tanesi kadar bile olsa yapılanı ortaya koyarız. Hesabı görenler olarak bizler yeteriz…*** Biz  Müslümanlar  öldükten sonraki Berzah yani Ruhlar alemine de inanırız.  Ölümden sonra Ruhların Kıyamete kadar kaldıgı alemdir Berzah alemi. Müslümanlar olarak bizler Sırata yani: mahşer yerinden itibaren Cehennemin üzerinden geçerek Cennete kadar uzanacak olan Sırat köprüsüne inanırız. Mizan gününe yani Ahirette günah ve sevapların iyilik ve kötülüklerin ölçülüp, tartılacagı güne inanırız. Mizanda amellerin tartıldıktan sonra, amel defterlerimizi alacagımıza inanırız.  Allah  celle  şanuhu  İMTİHANI  güzel  olanlar  için  müjdelerin  en  makbul  olanını  veriyor. Ve  Taha  Suresi  ayet. 76.da mealen şöyle buyuruyor: *** Adn cennetleri vardır ki altlarından ırmaklar akar. Onlar orada ebedi kalıcıdırlar. İşte günahlardan temizlenenlerin mükafatı…***Rabbim  bizleri  günah  kirlerinden  arınan  İman  ehli  salih  insanlarla  bir  ve  beraber  eylesin…

 

AHİRETLE  BERABER  CENNET  VE  CEHENNEMDE  HAK’TIR…Rabbimiz  A’LÂ Suresi  ayet.16-17.de  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Fakat siz (ey insanlar! ) dünya hayatını tercih ediyorsunuz.  Oysa ahiret daha hayırlı daha devamlıdır. Cennet ve Cehenneme inanırız…Ehli sünnet vel cemaat inancına göre, * La ilahe illallah, Muhammedün resulullah* diyen ve bunun geregince iman edip salih amel işleyen her kimse, Allahın izniyle mutlaka cennete girecektir. Cennetlikler, hastalık, sakatlık , ihtiyarlık huysuzluk gibi hallerden uzak olarak yaşayacaklardır. Kesin olarak inanıyoruz ki, Ahiret gününe iman, İslam dininin iman esaslarından olup, genellikle Kuranı Kerimde Allaha imanla yanyana zikredilmiştir. Ahiret gününe inanmak, İLAHİ adaletin bir neticesidir. İnsan tabiidirki boşuna yaratılmamıştır. Yaratılış gayesini gerçekleştirmek, yeryüzünde Allahın halifesi olmak  ve ancak Allaha kulluk yapmak için yaratılmıştır…Rabbim  bizlere  İmtihan  dünyasında  kolaylıklar nasib  eylesin. En  son  nefesimizi  Kelimeyi  şehadet  ve  kelimeyi TEVHİD  ile verenlerden  eylesin…

 

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.