AHLÂKİ  DEJENERASYON…

AHLÂKİ  DEJENERASYON… Ülke idaresini fabrika patronluğuyla karıştıran, Memleket gezileri düzenleyip halkın sorunlarına eğilmeyi çocuk oyuncağı zanneden tuzu kuru, EDEBİ ZAAF içerisindeki sözde bir milletvekili günlerdir kamuoyunu meşgul etmektedir. Bir vatandaşı görünüşte samimi bir şekilde kucaklayıp kulağına zehirini akıtırken gelişmiş MEDYA ağını hesaba katmayan bu şahıs; ÇİRKEF diline mağlup olmuş, Kendini ZEKİ konumundan APTAL seviyesine indirgemiştir. Her kim olursa olsun bir başkasına hakaret etme tavrı hiç kimsenin uhdesinde değildir. Ağzından çıkan lâfı kulağı duymayan zevat, tahmin edemeyeceği oranda karşılık bulacağının hesabıyla konuşmalıdır. Ne yazık ki; gün geçtikçe birileri nezaket, nezahat, rikkat, kibarlık, letafet…şurda dursun git gide kabalaşmakta, daha da çirkin söylemler arayışı içerisine girmektedirler. Biz bu çabaya AHLÂKİ dejenerasyon diyoruz. Ne yazık ki bazı kişiler ileri yaşlarda da olsa ŞIMARIK karakterlerinin esiri olmaktan kurtulamıyor…Tirmizi’nin kayıt altına aldığı bir hadis mealen şöyledir:**Haya îmandandır, İMAN ise cennettedir. Utanmazlık cefadandır, cefa ise cehennemdedir…** Untmayalım…

 

2.  AHLÂKİ  DEJENERASYON… Dilimize gelen sözleri tartmadan ağzımızdan kaçırırsak, çok VAHİM sonuçları olacağını mutlaka düşünmemiz icap etmelidir. Benim huyum böyle istediğim yerde arzu ettiğim gibi davranırım pervasızlığını sergileyenler, freni patlayan AĞIR vasıtalar gibi günü gelir kendilerini uçurumun DİBİNDE bulabilirler. Kendimize yapılmasını hoş karşılamadığımız davranış, söz ve hareketi bir başkası üzerinde denemek EDEB sınırlarını zorlamayı beraberinde getirir. Tabii ki, ağzı bozuk, küfürcü, sinkaf etmeden laf söylemeyen kişiyle YARIŞ içerisine girecek değiliz lâkin hangi makam, mevkii ve gücü temsil ederse etsin muhatabımız da AHLÂKİ tutarsızlığını bizim üzerimizde sınama hürriyetine sahip olmadığını bilmelidir. Sözlü TENKİD sahibini kafakola alıp, kulağına en galiz küfürleri seslendiren şahıs insanlık onurunu yerle bir etmiş çamurlaşmıştır…Ahmed Bin Hanbel’in müsnedindeki hadis mealen şöyledir:**Öğretin, kolaylaştırın ve güçleştirmeyin. Biriniz kızdığı zaman, sussun…**Birilerinin ÖFKE patlaması yaşadığı bu günlerde ne kadar güzel bir NASİHAT…Tabii inanana…

 

3.  AHLÂKİ  DEJENERASYON…  İmam Gazali Rahmetullahi Aleyh mealen derki;* Sakın küfür eden, söğen, kötü söz söyleyen birine aynı onlar gibi konuşmayın. Onların torbasında daha ağzı açılmadık nice küfürler saklı…* Huyu, Mizacı, seciyesi, ahlâki zaafları, edebi düşüklüğü ZİRVE yapmış, beden ve RUH yapısı çürümeye yüz tutmuş, dini değerleri, mukaddesatı anlamaktan uzak, terbiye sınırlarını hiçe sayan, ne kadar BÜYÜK YALAN söylerse muhatabını O ölçüde susturacağını zanneden AHLÂKİ dejenerasyona uğramıi tipler bu milletin bağrındaki ÇIBAN gibidirler. İslami kurallar, Edebi kaideler, Vahiy yoluyla belirlenmiş davranış biçimleri, Ayetlerden ve Sünneti Seniyye’den öğrendiğimiz Adabı muaşeret, toplum içerisinde yaşanılan ÖRF, adet, gelenek ve yerleşmiş anane’lerimizden uzaklaştıkça insanlıktan da uzaklaştığımız gerçeği aklımızda bulunmalıdır…Tirmizi’nin zamanımıza aktardığı hadis mealen şöyle:**Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir…** Tabii biz kimiz ve nasıl birisi olmak istiyoruz cevabı, uygulaması yine bizde…

        

4.  AHLÂKİ  DEJENERASYON… Kardeşlerim, İslâm dini ahlâki kural, kaide ve uygulamalara çok değer vermiştir. Allahu Teala tarafından vahiy yoluyla Rasullerine, Nebi’lerine ulaştırdığı, Peygamberlerin de Ümmetlerine vaaz, öğüt ve nasihat yoluyla birebir yaşayarak ulaştırdıklar güzellikler ve özellikler AHLÂKİ kurallarla belirlenmiştir. Ahlâki değerlerin dejenere olduğu, yozlaştığı, unutulduğu, ortadan kaldırıldığı toplumlarda Şeytanın CİRİT atmasına gerek yoktur çünkü İBLİS O toplumun mukaddes değerlerini yerle bir ederek, bozarak asıl gayesine ulaşmıştır. Sözün, sohbetin, muhabbetin azaldığı, insanların neredeyse kendi başına kaldığı bir dönemi İDRÂK ediyoruz. Söz, fiil ve davranışlarımıza biraz daha itina edelim. İtidâli elden bırakmamaya gayret sarfedelim, muhatabımızı lâflarımızla EZME iştiyakinden vaz geçelim. Kötü söz sahibinindir denilmiş, örneğimizi aşırı uçlardan değil Kur’an ve Sünneti seniyyeden alalım…Ebu Davud’un zamanımıza ulaştırdığı hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır:**Kişi, dostunun dini üzeredir. Bu nedenle, kiminle dost olacağına dikkat etsin…** Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.