ALDANMAYALIM…

ALDANMAYALIM…Ankebut suresi ayet. 64. mealen şöyle:***Bu dünya hayatı sadece bir eğlenceden, bir oyundan ibarettir. Ahiret yurduna oradaki hayata gelince, işte asıl yaşama odur. Keşke bilmiş olsalardı…***Aldatma fiili nasıl ki insanlık alemi için rezil insanların yapmış olduğu uygulamaysa; aldanma fiili de başlı başına bir zaaf, boş bulunma, anlatılan her söze fiile araştırmadan soruşturmadan, gerçeği aramadan, herhangi bir çıkar, menfaat umudu beklentisiyle, önünü arkasını düşünmeden yapılan düşüncesizliktir. İnsan oglu için en büyük tehlikelerden birisi her neye mal olursa olsun para kazanma ihtirasıdır. İster aldanan olsun ister aldatan olsun her ikisi de bu ihtiraslarının kurbanı olmaktadırlar…Peygamber efendimiz (sav) Buhari’nin bizlere ulaştırdığı hadiste mealen şöyle buıyurmuşlardır:** İnsanlara öyle bir zaman gelir ki, kişi malı helâlden mi, haramdan mı aldığına hiç aldırmaz…**Boğazından geçen lokmayı ya da içtiği içeceğin sofraya nasıl ne şekilde geldiğini düşünmeyen birisi hem aldatmaya hem de aldanmaya müsait bir karakterin sahibidir…

Aldanma ve aldatma terimleri gündeme taşındığında öncelikle; kişideki karakteristik özellik, şahsiyyet oluşumu ve seciye ön planda düşünülecek kavramlardır. İnsani özelliklerin ve güzelliklerin oluşumunda da bu kavramlar etkilidir. Dürüst, namuslu, şerefini düşünen, haysiyetine değer veren, itibarının ayaklar altına alınmasını arzulamayan insanlar zaman kavramına bakmaksızın bu özellikleri korumaya almak zorundadır. Büyüklerimizin ifade ettiği gibi:*alnının şah damarı çatlamış*olan sadece günü kurtarma çabası içindekiler de her nasıl olursa olsun kazanacağı parayı hesap ederler. Bu uğurda aldatmak için aklına gelen yeminleri ard arda sıralar, akla hayale gelmeyen dil dökümü ile muhatabını aldatmanın yollarını ararlar. Günümüzde bilhassa aldatma hususunda profesyoneller iş başındadırlar. Aldananların ise mutlaka tongaya düşecekleri anı iple çekerler. Toplum bozulmaya görsün; insanları polis ile, asker ile, savcı ile, mafia düzenleri ile aldatanlar bir şekilde emellerine ulaşmaktadırlar…

İnsanlar bir başkalarını aldatırken dini değerlerden koptuklarını bir anlasalar kesinlikle aldatma fiiline yaklaşamazlar. Dünya bir oyun ve eğlence mekanı değildir. Yapılan bütün ameller mahiyetini anlıyamayacağımız bir şekilde kayıt altına alınmaktadır. İlahi adalet yani mizân kurulduğu anda zerreden kürreye kadar her yapılan fiilin hesabı sorulacaktır. Anlamaya ve kavramaya çalıştığımız bu ayeti kerime de Rabbimiz, açık ifadelerle neleri yapıp yapmayacağımızı beyân buyurmaktadır. Aldatan ve aldananlar için; ama onların çoğu bu sırları idrak edemez ve bu konuda akıllarını çalıştıramazlar buyuruluyor. İnsanların üzerine hoyratça üşüştüğü bu dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey olmadığı ifade ediliyor. Dünyadaki çoğu nesnelerin değersizliği, çabucak elden çıkıp gideceği anlatılıyor. Yok olması sebebiyle bu dünya hayatı hayırsızlığı, devamsızlığı, oyun ve eğlence gibi olduğu vurgulanıyor. Oysa ki ahiret hayatı ebedi ve daimi olan, sonu olmayıp, eksiksiz olan, bitimi olmayan bir hayattır. Gerçeğe, hakikate, sonsuz olana, ebedi mutluluk kaynağına hazırlanmamız isteniyor…

Kardeşlerim, Bu ayeti kerimeden yola çıkarak; insanlar birbirlerini aldatmasınlar, dünyanın şatafatına, zenginliğine, parasına, malına kanarak sonu mutlaka gelecek fâni dünya hayatı için aldanmamamız gerektiği beyân buyuruluyor. Gerçekler bilinseydi, fâniyi bakiye tercih etmezlerdi deniliyor. Dünya hayatının geçici, ahiretin ise devamlı olduğu bilinirdi buyruluyor.Bu ifadelerde mü’minler dünya hayatında çok daha dikkatli olmaları salık verilirken aynı zamanda kötülüklerden el çekmeleri, fitne, fesat ilişkilerinden kopmaları, insanlığa faydalı olan amellerin ardına düşmeleri, sadece kendini düşünen eğoist bireyler gibi değil, toplumun yararına olan salih ameller işlenmeye teşvik ediliyıor. Bu dünyada her birey bir vazife yüklenmektedir. Allahu tealanın vermiş olduğu akıl niğmeti ile insanlar iyiyi kötüden ayrt etmek zorundadırlar. İnsanın kendi seçiminin önemi vurgulanıyor; iyilikleri, güzel olanı, hayırlı olanı seçmek akil insanların vazifesidir. Her amelin bir karşılığı olacaktır; iyiliği seçene mükafat, kötülüğü seçene ceza verilecektir. Her işin bir Rahmani bir de şeytani tarafı vardır. Rahmani yönünü seçip aldanmayan ve aldatmayanlara selam olsun…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.