AMELİMİZ İBADET OLSUN… Müslüman bireyin akıl baliğ olduktan sonraki dünya hayatındaki her ameli, Ahiret tarlasına ekilmiş bir tohumdur. Bu amellerin başında, her ameli Ahirette değerlendirecek olan iman gelir. İrade ve akıl sahibi bir varlık olarak insanın her organının bir ameli vardır. Bu amel, kendine veya sonucuna göre ya iyi, ya da kötü bir ameldir. Küçük bir kainat olarak insan ve büyük bir İnsan olarak Kainat, yaratılıştan gelme bir denge, nizam, mizan üzerindedir. Örneğin, bir atom çekirdeği içindeki elektron, proton ve nötronları nasıl ince bir hesapla fevkalade bir denge üzere dizilmişse, aynı şekilde insanın ve Kainatın hücreleri de fevkalade ince bir hesapla denge üzere yerleştirilmiştir…Belki de bu yüzden;İman etmesi gereken kişilerin en önde gelenleri insan anatomisini en detaylı bir şekilde inceleyen doktorlardır allahualem…Rad Suresi ayet. 29. mealen şöyledir:***İman edip iyi işler yapanlara ne mutlu. Varılacak güzel yurt da onlar içindir…***
AMELİMİZ İBADET OLSUN… Canlılardan bir kasıt ve niyetle sadır olan tüm fiillere amel adı verildiği bilinmektedir.*Amel,*fiilden daha özel bir anlama sahip olup, mutlaka bir kasıt ifade eder. Bu bağlamda, canlılardan sadır olan kasıtsız ve niyetsiz davranışlara fiil denirken, bir İrade sonucunda ve bir hedefe yönelik olarak yapılan davranışlar, ameldir. Cansız varlıkların bir takım hareketleri için *fiil* kelimesinin kullanılabilmesine karşılık,*amel* kelimesi kullanılmaz. Bu durumda *amel,* daha çok insanın bir niyete yönelik iradî ve kasdî davranışları olmaktadır. Allaha ibadet maksadıyla Müslümanın, dünya hayatındaki her ameli, Ahiret tarlasına ekilmiş bir tohumdur. Bu amellerin başında, her ameli Ahirette değerlendirecek olan iman gelir. Temelinde iman olmayan her amel, bir kaya üzerine düşüp sonunda yok olup giden tohum gibidir. Salih amel ile dünyada bir güzellik bırakana ne mutlu…Rabbimiz Bakara suresi ayet. 82. de mealen şöyle buyurmaktadır:*** İman edip yararlı iş yapanlara gelince onlar da cennetliktirler. Onlar orada devamlı kalırlar…***
AMELİMİZ İBADET OLSUN… Allahu tealanın şanlı peygamberi vasıtasıyla insanlığa duyurduğu; İslam dini, insanın organlarından kalbe Rabbini tanımayı, İnanılması istenen her şeye inanmayı, Allah’ın her hükmüne, emir ve yasağına razı ve teslim olmayı; dile kalbin inancını ifade etmeyi ve doğruyu, hakkı söylemeyi; kulağa helâl ve güzel sözleri işitmeyi, haram ve harama götürücü sözlerden sakınmayı; Allahu Teala adına Kainatı keşfedip, güzelliklere bağlanmayı, Allah adına yapacağı salih ibadetleri işlemeyi, yine Allahu Teala emrettiği için haramlara bakmamayı, Peygamber efendimiz neyi buyurmuşsa o güzelliği almayı, her nelerden sakındırmışsa onları da terk etmeyi yüklenen, kabullenen, teslim oldum diyen, itaat eden insan dosdoğru yolun yani sıratı müstâkimin yolcusudur… Akıl niğmetini mâkbul olan fiilleri doğrultusunda gerçekleştiren cuzi iradesi ile organlarına yön veren insan ne mutludur…Rabbimiz Rad Suresi ayet. 28. de mealen şöyle buyuruyor:*** Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah’ın zikriyle sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur…***
AMELİMİZ İBADET OLSUN…Kardeşlerim, Allahu Tealanın emri doğrultusunda; salih amel işlemek ve kişiliğimizi, bünyemizi, düşünce sistemimizi altüst eden, dumura uğratan, bozan her türlü fiiliyattan kaçınmamız bizim kendi menfaatıma olan hâl, hareket ve tavırlarımızdır. Dikkat edilirse; İnsanın amelleri iki yönde gelişmektedir ya*Salih amel*işleyip güzel bir farzı, vacip olanı, müstehab bilineni ve mübah diye nitelenen amelleri yapma suretiyle mü’minlik vasfını geliştirir ya da Cenabı hakkın *haram* diye uyardğı, kesin olarak yapılmaması gerekeni, mekruh diye bildirdiğinden uzak bulunmayı, müfsit olarak izah ettiği bozgunluktan kaçmamız gerektiğini, münker olarak anlatılan kötülüklere uzak durma bilinciyle hareket ederiz. Yapılmasını istediği amellerde mükafatını sunan Rabbimiz, yapılmamasını emir buyurduğu amellerde ise cezasız bırakmayacağını beyan etmektedir…Her türlü amellerimizin Salih olması ümidiyle…Rabbimiz Zilzal Suresinin son iki ayetinde mealen şöyle buyurmaktadır:***Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür…***
Sermedkadir…