ANARŞİZM…

ANARŞİZM… Kardeşlerim… ANARŞİ, Hangi şekilde olursa olsun otorite ve düze­nin gereksiz olduğunu ileri süren siyasî doktrin veya akım’dır  diye tarif  edebiliriz… Esas itibariyle anarşizm, DEVLET’E düşmanlık şeklinde ortaya çıkmış İse de, Örgütlü sosyal ve DİN’İ otoriteye karşı olma­sıyla da İlgi çekmiştir. Anarşizm insan hayatın­da iş birliği ve karşılıklı yardımlaşmanın im­kân dahilinde olduğunu savunarak zorla İş bir­liğine yahut HARİCİ zorlama tehdidine cephe al­mıştır. Anarşizmi genelde devlet karşısında bir görüş olarak kabul edilir. Örnegin, Bireyci ANARŞİZM, maddî araçların mülkiyetini herkese dağıtmayı  amaç  edinirken, KOMUNİST anarşizm, mülkiyetin gönüllü gruplarca yönetilmesini savunan  bir  yapıyı  sahiplenir.  Başlıca İki düstur, kaide, usül üzerinde duran ANARŞİZM, toplumun yönetime ihtiyacı olmadığını ve hiç bir yönetimin gerçekten ve bireylerin rızası alınmadıkça meşru olamayacağını savunan isyankâr bir  tutum  izler. Rabbimiz A’raf Suresi ayet.56.da mealen şöyle buyurmaktadır:***Islah edilmesinden sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın. Allah’a korkarak ve rahmetini umarak dua edin. Muhakkak ki iyilik edenlere Allah’ın rahmeti çok yakındır…*** Rabbim bizleri İsyan, Tuğyan ve bozğunculuk hastalığından muhafaza buyursun…Sallu…

 

2.  Kardeşlerim… ANARŞİZM  kavramı bilhassa On sekizinci yüz yılda  daha  fazla konuşulmaya  başlamınmıştır. Örneğin bu dönemde İlk ciddî anarşistler hükümetsiz bir toplum kurma düşüncesinde olan Proudhon gibi Fran­sız sendikacı teorisyenlerdi. Proudhon, devle­tin ÖZEL SEKTÖRDEN fazla güvenilecek tarafı ol­madığını, mülkiyetin HIRSIZLIK olduğunu, insan­lığın ancak devlet Tekel’inin ya da istibdadının ve kapitalizmin sona erdirileceği gün ÖZGÜRLÜĞE kavuşacağını savunmuştur. Bununla birlikte ANARŞİZM bir çok siyasî tavrı, öğretiyi içinde barındırmıştır. Bunun ti­pik örneği, sonunda devletin eriyip gideceğini savunan *MARKSİZM’DİR.* Teorik olarak anarşizm, özgürlüğün mutlak olduğu ve hiç kimsenin özgürce razı olmadık­ça hiç bir otoriteye boyun eğmeye mecbur edi­lemeyeceği yolundaki ahlakî varsayıma dayanan  bir  İdeoloji’dir  diyebiliriz…Rabbimiz Kasas Suresi ayet. 77. de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah’ın sana verdiğinden O’nun yolunda harcayarak ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi, sen de insanlara iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez…*** Rabbim bizleri ANARŞİ  ve  bozgunculuk sınıfında değil ISLAH edenler safında olanlardan  eylesin…Sallu…

 

3.  Kardeşlerim… ANARŞİZM’İN temel düşün­cesi doğrudan demokrasi fikri ile sanayi birimlerinde doğrudan katılım fikrinin sıkı bir işbir­liğini sergileyen yapısı  vardır. ANARŞİZM, ferdi sınırlayan bü­tün güçlerin ortadan kaldırılmasını savunur. Bütün *YABANCILAŞMA* biçimlerine karşı çıkar. Dinlerin bütün uygulamalarının BASKICI oldu­ğunu, genel seçimler yoluyla bile olsa, siyasî otoritenin devlet TİRAN’LIĞINA yol açacağını, top­lumsal kurumlara süreklilik sağlayan kuralla­rın insanları köleleştireceğini söyleyen  bir ideolojik yapı’dır. Günü­müzde, On dokuzuncu yüz yıl sonlarındaki eli bombalı anarşist görüntüsü, kelimenin FELSEFİ anlamı­na ağırlık veren ülkelerde kaybolmuştur. Fa­kat TÜRKİYE gibi Batılı kavramları GERİ’DEN ta­kip etmekle yetinen ülkelerde ANARŞİST ve anarşizm terimleri bir siyasî düşünce sansürünün ALATİ durumunda olmaktan İLERİ  gidememiştir…Peygamber Efendimiz bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Size, sizden önceki milletlerin hastalığı olan haset ve kin bulaşmış. Bunlar kazıyıcıdır. Ancak, ben saç kazımayı kastetmiyorum. Onlar din kazıyıcısıdır. Canım elinde olan Allaha yemin ederim ki, îman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de tam îman etmiş sayılmazsınız…İla ahir…**(Tirmizî.) Rabbim  bizleri İslam kardeşliğinden  ayırmasın…Sallu…

 

4.  Kardeşlerim…ANARŞİZM, anla­yış olarak çok eski bir TARİHİ olmasına karşın maddî ve felsefî ilkelerini Fransız ihtilaliyle birlikte bulmuştur. Kropotkin’in „toplumun üyeleri arasındaki ortak anlaşma ile yürütüle­ceğini“ söylediği SAF anarşizmin ÜTOPİK rüyası, yani gerçekleşmesi arzu edilmesine rağmen gerçekleşmesi imkansız olan tasarı ve düşüncesi, Fransa ve ingiltere’de oldukça güçlü olan ANARŞİST SENDİKACILARI etkilemiştir. Onlar devrimci sendikayı hem bir MÜCADELE organı, hem de ANARŞİST sistemin üzerine kurulacağı bir temel olarak görüyorlardı. Bakunin’le bir­likte eylemci ve SUİKAST’ÇI bir yola giren anar­şizm günümüzde AŞIRI  SOL çevresinde öbeklenen küçük ve gizli gruplar arasında FAALİYET alanı bulmaktadır. Kuvvete başvurulmadan kapitalizmin yıkılamayacağını anlayan ANARŞİSTLER, İhtilâli ana HEDEF olarak seçmişlerdir. Çağımızda 1968’dc patlak veren öğrenci olayları tipik anarşist ha­reketler şeklinde ortaya çıkmıştır. Bu hareketlerde komünistler, anarşist eğilimleri AMAÇ’LARI için kullanmışlardır. (Bakınız.68.Kuşağı) Rabbimiz Rum Suresi ayet. 41.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu ki, Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın; belki de tuttukları kötü yoldan dönerler…*** Rabbim  bizleri yolların EN  DOĞRUSU olan Sıratı müstâkimden ayırmasın…Sallu…

 

Sermedkadir…LU…05.06.2020…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.