ANNE…ANNE…YİNE ANNE…

ANNE…ANNE…YİNE ANNE… Ülkemizde son zamanlarda ne yazık ki; KADIN CİNAYETLERİ TAVAN yapmıştır. HALKIN büyük bir çoğunluğunun Müslüman olduğu bilinen bir ülkede böyle VAHİM hadise’lerin yaşanması oldukça ACI bir tablo’dur. Bizler olayların neden, niçin ve nasıl yapıldığına değil, İSLAM ŞERİATININ kadına verdiği önemi GÖZ ÖNÜNDE bulundurarak böylesi hadise’lerin yaşanmaması gerektiğini İFADE etmeye çalışıyoruz. Şurası bir gerçektir ki; HER CANLININ mutlaka bir ANNE’Sİ vardır. Adımız gibi eminiz her canlı ANNESİNİ ÇOK SEVER. Sevilen canlıların EN KUTSAL, MUTEBER VE EN HAYIRLI olanı nasıl oluyorda gereği gibi EL ÜSTÜNDE tutulması gerekirken Cinayete kurban ediliyor bizleri ASIL KAHREDEN GERÇEK bu muamma’dır. Halbuki Rabbimiz, öncelikle SADECE kendisine KULLUK etmemizi, Aklımıza gelen her konuda, hayatımızın AN’INDA sadece kendisini dinlememizizi, hayatımızı sadece RABBİMİZİN İSTEDİĞİ GİBİ yaşamamızı ve *ANA BABA’MIZA* karşı İYİ davranmamızı, onlara karşı MÜŞFİK, MUHSİN ve onların ARZU ettiği şekilde RIZALARINA uygun hareket etmemizi buyuruyor…Peki, biz HANGİ DİNİN Müslümanıyız..? Aklımızı başımıza alıp, SÖZ, UYĞULAMA ve TAVRIMIZA ÇEKİ DÜZEN vermenin tam zamanı…Rabbim bizleri, Ana – Babamız hayattayken HAYIR DUALARINI alan evlat’lardan eylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

2.  ANNE…ANNE…YİNE ANNE… İnanıyoruz ki; Her MÜSLÜMAN farz ibadetlerinin yanı sıra içinde bulunduğu şartlara göre, ANNE – BABA’YA karşı vazifelerini yerine getirmekle MÜKELLEF olduğu bilinciyle yaşamalıdır. ANA – BABA’YA hürmet ve iyilik de bu mükellefiyetlerin EN ÖNEMLİ unsuru’dur. Peygamber Efendimizin (sav) ANNE – BABA’YA hürmet gösterilmesi hususunda PEK ÇOK EMRİ VE TAVSİYESİ vardır. Çoğu hadisi şeriflerinde ANA – BABA’YA iyilik ve yardımı TAŞVİK etmekte, bu kapsamda yapılacak harcamanın Allah yolunda yapılan üstün HİZMETLER olduğunu müjdelemektedir. ANNE – BABA’YA iyilik yapmaya dair hadisler arasıdan en meşhuru ANNE HAKKININ ÖNCELİĞİNİ belirten hadisi Sahihi Muslim zamanımıza taşıyor, mealen şöyle:*** Bir adam Allah Rasulüne (sav) gelerek;– Ey Allah’ın Rasulü, kendisine iyi davranma ve haklarını koruma hususunda EN ÖNCELİKLİ KİŞİ kimdir, diye sordu. Allah Rasulü:– ANNEN’DİR, buyurdu. Ben; Sonra kim, diye sordum. ANNEN’DİR, buyurdu. Sonra kim, diye sordum, ÜÇ DEFA *ANNEN’DİR* buyurdu. Ondan sonra kim gelir, diye sorunca: Sonra BABAN gelir, buyurdu…** Rabbim bizleri, bu ÖĞÜT VE NASİHAT güzelliklerini yaşantısına nakşedenlerden eylesin…Sallu…

 

3.  ANNE…ANNE…YİNE ANNE… Şu hususu hiç bir zaman unutmayalım ki; Bizlerin VUCUT BULMA VE VARLIK SEBEBİMİZ ANNE VE BABA’MIZDIR. Ebeveynimiz mutlaka HER TÜRLÜ Sayğıya, Sevgiye, İZZET VE İKRAMA lâyık olan birinci derecede yakınlarımızdır. Hayatın DURAĞAN olmağı mâlum, dün onlar genç ve enejik idiler ZAMAN ilerledikçe bizler bebek’lik çağından GENÇLİK dönemine ANNE – BABA’MIZ ise yaşlılık dönemine girdiler. Nasıl ki; daha önce onlar etrafımızda PERVANE gibi dönüyorlardı, şimdi SIRA BİZDE olması gerekiyor. Onlara ŞEFKAT kanatlarını açmalı, MERHAMET duyğularının en güzeliyle muamele etmeli ve diyebilmeliyiz ki; Rabbim, ben küçükken, yardım ve merhamete muhtaçken onlar nasıl beni yetiştirdilerse, beni nasıl eğitip büyüttülerse, bana nasıl kol, kanat gerdilerse, şimdi şefkat ve merhamete muhtaç oldukları zaman diliminde, *ANNE – BABA’MIZA hizmet etme şerefini bağışla diye DUA edip gereken İLGİ, ALÂKA ve HİZMETİ bilfiil göstermeliyiz… Rabbimiz İsra suresi ayet. 23. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, ANA – BABANIZA DA İYİ davranmanızı KESİN BİR ŞEKİLDE emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlanırsa, kendilerine „OF“ bile deme; onları AZARLAMA; ikisine de GÜZEL SÖZ söyle…*** Rabbim bizleri, ANA – BABA’SINI yaşlandıklarında *YÜK* olarak görenlerden eylemesin…Sallu…

 

4.  ANNE…ANNE…YİNE ANNE… Kardeşlerim, bizler öncelikle ALLAH RIZASINI kazanma azmi ve çabasıyla hayatımızı devam ettireceğiz. Bunun hemen devamında ANA VE BABA RIZASI geldiğini de unutmayalım. ANA – BABA’MIZ ihtiyarlık çağına girince onlara karşı çok iyi davranmaya GAYRET edelim. Çünkü o dönemde onlar çocukluk ve âcizlik dönemlerini yaşamaktadırlar. Bir evlât olarak bunu anlamak problemin çözümü konusunda İLK ADIMI atmak demektir. Sanki karşımızda bir ÇOCUK VAR bileceğiz, Onların her hareketini, sözünü HOŞ GÖRMEYİ becermeye çalışacağız. Kendi çocukluğumuzu, ACİZLİĞİMİZİ düşüneceğiz. Onların üzerimize nasıl TİTREDİKLERİNİ tahayyül edeceğiz, gözümüzün önüne getireceğiz. Şimdi SIRA BİZDE firasetiyle onları ANLAMAYA çalışacağız, KATİ surette Azarlamadan, kalbini kırmadan, tatlı sözlerle, MÜLAYİM tavırla elimizden gelen İKRAM, dilimizdeki MÜŞFİK ifadelerle HİZMET bizim yararımıza olacaktır. ANA – BABA, evlat için ALLAH RIZASI kapısının anahtarıdır inancımız bunu gerektirir… Tırmizi’nin zamanımıza taşıdığı hadis mealen şöyle: **Allah Rasulü (sav) bir gün minbere çıktı, geri indiğinde Cebrail’in kendisine şöyle söylediğini buyurdu: Kim ANNE VE BABA’SINA veya onlardan birinin YAŞLILIĞINA ULAŞIR DA günahları bağışlanmazsa, Allah ONU HAYIR’DAN uzaklaştırsın…** Rabbim bizleri, ANNE VE BABA’MIZA karşı isyan değil, İTAAT edenlerden eyler inşaallah… Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.