AYASOFYA  CAMİİ…

AYASOFYA  CAMİİ… Bir nesne’nin içinde ne tür bir  madde varsa dışına çıkacak şey de aynı cins olacağı ğayet açıktır. Büyüklerimiz bu hadiseyi; Dervişin zikri neyse fikri de o’dur diye dile getirmişlerdir. Benim için; 2020. Yılının en muhteşem olayı AYASOFYA Camii’nin 86. Yıllık uzun bir aradan sonra TEKRAR ibadete açılması olayıdır. Ayasofya bir Camii bir MESCİT olmaktan ziyade, İstanbulun İSLAM beldesi olmasını simgeleyen bir MÜHÜR mesabesindedir. Tarihimizde Müslümanlar uygulama olarak CUMA NAMAZINI şehir ve ilçelerin EN BÜYÜK Camiilerinde kılmışlardır… İbadete kapatıldığı yıla kadar AYASOFYA Camii *CUMA MESCİDİ* hüviyetini muhafaza etmiştir.  Osmanlı döneminde AYASOFYA Camii en yüksek rütbe’li Cami ünvanına sahipti yani MAREŞAL rütbesinde, Süleymaniye, Sultanahmet ve Fatih Camiinin önündeydi…Camiilerimizde sadece NAMAZ kılmakla yetinilmez bunun yanında Sultanahmet Camii örneğinde olduğu gibi en üst seviyede, Medrese eğitiminin de verilmiş olduğu mekanlar idi… Sahihi Buhari’nin zamanımıza taşıdığı hadiste, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: **Kim Allahın RIZASINI umarak bir MESCİD yaparsa, Allah onun için cennette bir ev yapar…** Ne MUTLU Camii ve Mescitlerimize gönül verenlere…

 

2.   ASOFYA CAMİİ…Son devir Edebiyat önderlerimizden Yahya Kemâlin güzel bir sözü vardır der ki:  Bu milletin İKİ TEMELİ var. Birisi AYASOFYADA EZAN ikincisi Hırkayı saadette KUR’AN. Bu milletin iki önemli TEMEL değerine yabancı kalanlar tarafından 30. Ocak.1932. Yılından itibaren EZAN sesine asli şekliyle YASAK getirilmiş. Hırkai Saadet dairesinde, Yavuz Sultan Selim döneminden itibaren sürekli okutulan KUR’AN tilaveti susturulmuştur. 30 Ocak 1932 günü Fatih Camiinden ilk TÜRKÇE EZAN okundu… Aynı gün Sultanahmet Camiinde de Hafız Sadettin Kaynak minbere çıktı… Üzerinde Avrupalıların  giydiği  ve  RESMİ elbise  addedilen FRAK vardı… Başı açıktı… Hutbeyi Türkçe okudu… O güne kadar ASLİ şekliyle okunan EZAN yasaktı artık… Okuyan hapse gönderiliyordu… Millet camileri terk etmeye EV’LERDE cemaatler kurmaya başladı… 1932. Ramazanı bütün Müslümanların KARALAR bağladığı HÜZÜN yılıydı…  Ebu Davud’un zamanımıza ulaştırdığı hadiste Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: **Ezanlarınızı seçkinleriniz okusun, namazlarınızı da Kurânı iyi bilip okuyanlarınız kıldırsın…** Her ikisinin de köküne dinamit koymuşlardı…

 

3.  AYASOFYA  CAMİİ… Cumhuriyetin kuruluşu üzerine daha 10. yıl geçmeden Başta AYASOFYA ve Sultanahmet camiilerimiz olmak üzere TÜRKÇE EZAN ve Basılması ve okunması şiddetle yasaklanan Kur’anı Kerime olan SERT tavırlar yüzündendir ki cami ve mescitlerimiz boşalmıştı. 1928. Yılında İstanbulda 685. Camiiden ibadete açık olanlar bir elin parmakları kadar kalmıştı. Ayasofya Camii MÜZE olmuş, Sultanahmet Camii ise Kubbeden daha fazla IŞIK geçsin diye açılmak istenip RESİM GALERİSİ, CAZ KLUBÜ olarak düzenlenmek istenmiştir. 1945’te de AYASOFYA Camiine Katolikler satın almaya tâlip olmuştu. Sadece Namaz kılmak için bu NADİDE eserlerin ATIL kalmasını istemeyenler; EMPATİ, EVRENSEL DEĞERLER, EVRENSEL BAKIŞ, Dünya milletleri AİLESİ…gibi yararlar  sağlanacak mekâna dönüştürme planları ortaya koymuşlardır. AYASOFYA Cami minareleri yıkılmak istenmiş, millî mimarîmizin kurucularından olan Kemaleddin Bey’in *SİZ KAFAYI MI YEDİNİZ* diye ortalığı velveleye vermesi sayesinde YIKIMA mâni olunabilmişti… Rabbimiz Tevbe Suresi ayet. 18. de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe İMAN eden, NAMAZI DOSDOĞRU kılan, ZEKATI veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler İMAR eder. İşte DOĞRU yola ermişlerden olmaları umulanlar bunlardır…***Elhamdulillahi Rabbul âlemiyn…

 

4.  AYASOFYA  CAMİİ… Kardeşlerim, Yakın Tarih incelendiğinde görülür ki; AYASOFYA, Sultanahmed  Camii’leri başta ibadethanelerimiz ÇİLELİ bir dönem geçirmişlerdir. Örneğin 1930. Yılında, Doktor Reşit Galip İbadethaneler, Vakıflar, Ezan, Kamet, Kur’an gibi DİNİ terimlerin yeniden anlaşılması, anlatılması hususunda plan, proje ve Raporlar hazırlamış… Bu hazırlanan plan bütünüyle Ankara tarafından onaylanmıştır… Planda; Camiilerin satışı, kiralanması yanında, Müslümanlığın bir TÜRK DİNİ olduğu ispat edilecek ve KÂLBİN DİLİ anadildir, İbadetin, duaların anadilde yapılması için çalışmalar hızla başlayacaktır deniliyordu…Bu plan neticesinde Camii ve saraylar; AHIR, DEPO, Kumarhane, Müzikhol olarak kullanılmıştır. Abdulhamid hanın İstihbarat birimlerini yönettiği YILDIZ sarayı İstanbul belediyesi tarafından, LÜKS kumarhane olarak hazırlanmış, New York Times Gazetesinin yazdığına göre;*Amerikan CAZ Orkestraları Birliği’nin*  Amerikan Büyükelçiliği vasıtası ile hem İstanbul Belediyesi’ne, hem de hükümete başvurarak AYASOFYA’NIN  kendilerine tahsisi olumlu bulunmamış, 1926 Ağustosunda, Maarif Vekili Necati Bey bir Sanayi-i Nefise Encümeni yani Güzel Sanatlar Komisyonu toplasa da *AYASOFYA CAMİİNİ* Senfoni orkestra salonu yapmayı başaramamışlardır… Kısacası o yüzden diyorum ki; 2020.Yılının en önemli olayı AYASOFYA CAMİİNİN  Tekrar ibadete açılması olayıdır…Sebep olanlara müteşekkiriz… Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.