AYET’TE KÖR; SAĞIR VE DİLSİZLER… Rabbimiz, Bakara Suresi ayet. 18. de mealen şöyle buyuruyor:*** Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple onlar geri dönemezler…*** Her ne olursa olsun insan haddini, hududunu, sınırını bilmeli; söz, fiil ve hareketlerinde edebini korumalıdır. Akıl niğmetini esas alarak her şeyi bildiğimizi söylemek bizleri önce adaletsizliğe sonra sınır tanımaz sapkınlığa sevk eder. Kendinden başkaları hakkında konuşmak zan, şek, şüphe ile hareket etmek, toplumu cahiler sürüsü olarak nitelemek, azgınlık içerisinde şaşkınlıkla bocalayıp durmak ve mü’minlere iftira atarak, onları beyinsizlikle nitelendirerek, hududu aşmak akıllı insanların yapacağı amel olmamalıdır. Halbuki eğer böyle tutarsız tavır sergiliyor ise, gerçek beyinsizler ve kıt akıllılar kendileridir. Eğer körlük, kâlbe yerleşmişse, kulağı hak beyanına kapatılmışsa, diller sebepsiz yalan yanlış ifadelere bulaşıyorsa bu kişiye sağlıklı birisi gözüyle bakamayız. Mutlaka önce kendine, çevresine sonra kendi dışında herkese zarar verecektir…
Mekke devrinde, Peygamber efendimize (sav) karşı gelen din düşmanları kuru akıllar dışında hiç bir delil, kanıt, kaynağı olmadan bütün duyu organlarını kapatmışlar doğruyu, gerçeği, hak olanı yalanlama yarışına girmişler, Peygamber efendimizin (sav) tebliğine kara çalma yüzsüzlüğünü sergilemişlerdir. Her hangi bir bilgiye, delile dayanmadan laf kalabalığı yapan kişi ancak kendi nefsini tatmin eder. Böyle birisini muhatap almak, laf anlatmak zor, çetin hatta imkansızdır. Ne söylense anlamayacak fayda vermeyecektir. Çünkü önce delilden yüz çeviren, sonra da o delile sımsıkı yapışan kimseyi kıt akıllı olmakla yani sefihlikle suçlamak, nitelemek kıt akıllıların tıynetidir. Ayrıca ahiretini dünyaya feda eden kimse de kıt akıllı ve sefihdir. Mekke döneminde İslamın ilk nazil olduğu zamanlarda; Peygamber efendimize (sav) düşmanlık eden kimse, aynı zamanda Allahu tealaya düşmanlık etmiş ollduğunun bilincine varamamıştır. İşte kör, sağır ve dilsiz olma terimi bu şahıslar için kullanılır. Din düşmanlığının 1440. sene önce olması veya şimdilerde sergilenmesi arasında bir fark göremiyoruz…
Kesin olarak künhüne varamasak ta; Maneviyat dediğimiz kavram ruhumuzun güzelliklerini, ya da çirkinliklerini dışımıza yansıtan kavramdır. Maneviyat, dini inançlarımızı da içine alan ancak dini inançlardan daha geniş bir kavram olarak; insanın kendi iç dünyasının aynası, kendimiz dışındaki insanlarla, kainatla, yaradanla olan ilişkilerimizi kapsayan yüce bir kavramdır. Maneviyat huzur aşıladığı gibi olumsuz tavırlarımızda iç dengemizi altüst eden karabasanımız olabilir. Bilindiği gibi bir insan ya iman ehlidir ya da kafirdir. Bir üçüncü seçenekte ise münafıklık ortaya çıkmaktadır. İşte tam konumuzla alakalı kimseler eğer münafık iseler;sağırlar, dilsizler, körler sınıfını teşkil ederler. Böylesi bahtsız kimseler sapıklığın batağına saplanmış azgınlık timsalleridir, sapık örneklerindendir, kâlbi kararmış nursuzlardır, gönlü zift bağlamış dalalet yolcusudur, İman ehlini cahi görecek kadar zıvanadan çıkmış sapkındır velhasılı niğmet azgınıdır, kör, sağır ve dilsizdir…
Kardeşlerim, Münafıklığı meslek edinmiş riyakârlar manevi olarak sağırdırlar çünkü Hak sözü dinleyip işitmezler. Manevi olarak dilsiz konumundadırlar çünkü Kelimeyi tevhide yaklaşmayıp, Kelimeyi şahadet ile lisanlarını ciddi şekilde nurlandıramazlar. Manevi olarak kör olanlar; kendileri dışında, Çevrelerindeki milyonlarca kudret eserlerini görüp onların yüce yaratıcısını tasdik etmezler. Aydınlanmak için ateş yaktığı halde, sonra gözlerini kapayan kişinin budalalığı nasılsa aydınlanmak için iman edip sonra kafirlerin yanında Allahu tealaya, Allahın şanlı Peygamberine, Allahu tealanın nazil buyurduğu Kur’anı kerime, allahu tealanın insanlık için gönderdiği son ve mükemmel din olan İslama gözlerini kapatanlar, kulaklarını tıkayanlar, dillerini bu güzelliklerden mahrum edenler ebedi zillete düçar olacaklardır. Gün gelir faizi yok sayar, gün gelir haramlara kılıf bulur, gün gelir başörtüsü islamda yok der, gün gelir haşa Allah her şeyi bilmez der… Rabbim kör, sağır ve dilsiler güruhu olanların cümlesinin şerrinden mü’minleri muhafaza eylesin. Selam hakka tabî olanlara…
Sermedkadir…