BOĞAZİÇİ  GERÇEĞİ…

BOĞAZİÇİ  GERÇEĞİ… Bilgi sahibi olmadan KANAAT sahibi olan, Dünyayı sadece kendi gerçekleri etrafında döndüğüne inanan, Ana – Baba parasının vermiş olduğu şımarıklığın zirvesine tırmanan, Özgürlük ve hürriyeti SAPIK cinsel kavramlarının her türlüsünde SINAYAN, Belli testleri geçince kendini bulutların üzerinde yavalandığına inanan, kendi fikri yapısını bayraklaştıdığını zannedip hep DOMUZDAN yana olduğu bilinen KAYPAK politikacılara  BEL bağlayan, Fersah FERSAH uzakta yetiştiği DİNİ kavramlardan habersiz hayasızca TAHKİR etmesinden belli olan, Üniversite hayatı boyunca İslam tarihinin İNANÇ, İBADET ESASLARI, hayata sunduğu METOD hakkında en ufak bir DERS görmeyen, Eğer girdiyse; İLK, ORTA, LİSE seviyesinde verilen DİN kültürü mahiyetindeki yetersiz CILIZ, EKSİK, NOKSAN bilgilerle İslam inancına bağlı insanları RENCİDE eden NE İDÜĞÜ BELİRSİZ İsyan topluluğu seviyesiz, düzeysiz, HOYRAT eylemli *KÂBE* terbiyesizliği ile İSLAM inancına inanan Mü’minleri derinden yaralamışlardır. Kutsalımıza yapılan bu SALDIRI Fransız HEBDO dergisinin karikatür çılğınlığıyla AYNI hakaret izlerini taşımaktadır… Dinsizliği körükleyen kim varsa ZZIKLAR olsun…

 

2.  BOĞAZİÇİ GERÇEĞİ… Belli başlı görsel ve yazılı MEDYA kuruluşlarının her zamanki gibi pohpohlamalarıyla AZGINLIĞIN son raddesinde çılğınlığa imza atan SÖZDE Üniversite gençliği, büyük bir tezgahın PİYONU olarak ortaya sürülmüşlerdir. Geçmişte çok acı olayları yaşamış olan TÜRK MİLLETİ bu tür provakasyonlara geçit vermemelidir. Hiç kimseye ZORLA İman aşılama tabii ki mümkün değildir, böyle bir çalışmaya gerek te yoktur. İman KÂLP, GÖNÜL, BEYİN süzgecinden geçip, kâbul ya da reddetme olayı şahsın kendisini ilgilendiren bir meseledir. Kimin neye inandığı ya da inanmadığı bizi şahsen ilgilendiren bir husus olamaz. İsteyen Ertuğrul Özkök gibi BUDHA, LAMA putuna inanır, İsteyen Erdal Özyağcılar gibi ŞAMANİST bir ritüelin kapısını çalar. Her birey DÜNYA hayatındaki yaptıkları ve yapamadıklarından sorumludur… İMAN YA DA İSYAN etmek O şahsın kendisine bırakılmıştır. Lâkin hiç kimse durduk yerde KÂBE Resimlerine olmayacak ekleme ve çıkarım yaparak hakaret edemez. Fransız, isveçli, Norveçli, Hint’li olsun hiç kimse; Mukaddesata SALDIRI yapma özgürlüğüne sahip değildir. Olursa ne olur sorusunun cevabı binlerce yıllık savaşlarda aranabilir…

 

3.  BOĞAZİÇİ  GERÇEĞİ… Yozlaşma, kendi nesline YABANCI kalma, KUŞAK çatışması, Modern gençliği anlayıp anlamama, Özgürlük, Hürriyet, Bağımsızlık, Zevklerin ve KÜLTÜR birikimlerinin birbirine uymaması şayet yalnızca Üniversite gençliğine, Lezbiyen, Homoseksüel, Adını sanını bilemeyeceğimiz, Sapık ilişki sevenlere bir HAK olarak tanınırsa ÜLKE düzeyinde DÜZEN, NİZAM, ASAYİŞ, GÜVENLİK…KAOS ortamına çevrilecek insanlar gölgesinden ENDİŞE eder hâle geleceklerdir. Dünyada hiç bir obje SINIRSIZ özgürlüğü içermez. Eğer İNSAN unsuruna yaşantısı en güzel SOSYAL varlık olarak bakabiliyorsak yukarıda sayılan hususların mutlaka etkisini görmek durumundayız. BOĞAZİÇİ, ODTÜ, YILDIZ, BİLGİ, MARMARA…adı her neyse Üniversiteler ayrıcalıklı KANUN, YASA VE STATÜ beklentisi içine girerlerse varsa eğer DEVLET unsurları bu ayrıcalığın NİTELİK VE NİCELİK detaylarına girmek zorundadır. Hiç bir kurum ya da müessese sınırsız ve sorumsuz olmadığı gibi;İNSAN unsuru da özgürlük, hürriyet kavramlarını BAŞIBOŞLUK ölçüsüzlüğünde gerçekleştiremez…

 

4.  BOĞAZİÇİ GERÇEĞİ…Kardeşlerim, günlük POLİTİKA ile kesinlikle işim olmaz. İman değerlerime, Dinde KUTSAL tanıdığım her ne varsa mukaddesatıma, İslamın ŞİARI olan belli hususlara, Kur’anı Kerime, Sünneti seniyyeye, KÂBE, Camii, Mescit, Sakal, Sarık, Cübbe, Başörtüsü… gibi hususlara TAAN, TAHKİR, HAKARET unsuru olmadığı müddetçe ACİZ BİR MÜSLÜMAN olarak inandığım yaşantımı hiç kimsedeye zarar vermeden sürdürmeyi ARZU ederim. Hadisi Şeriflere yapılan iftiralara, Ayeti kerimelere yönelik TACİZ ifadelerine, Peygamber Efendimiz (sav) hakkındaki ithamlara, Dinen Mukaddes bildiğimiz değerlere küfürle yaklaşanlara elimizden ve dilimizden geldiği kadar CILIZ bir şekilde cevap veriyorsak bu bizim İmanımızın kaldıramadığı hakaret türünden sözleri içimize sindiremediğimizdendir. Yoksa bu dinin koruyucusu Allahu Teala’dır. Allah (cc) bizim gibi acizler olmadan da kendi dinini MUHAFAZA eder korur, bu konuda VAADİ DE vardır. Müslüman olarak arzumuz O’dur ki; Ne zarar verelim ne de zarara uğrayalım…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…              

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.