BUKALEMUN  KARAKTERLİLER…

BUKALEMUN  KARAKTERLİLER…Adiyat suresi ayet. 6. mealen şöyle:***Gerçekten İnsan, Rabbine karşı çok nankördür…***İslam dininin Müslümandan istedigi ilk şey; Allahu Tealaya hakkıyla iman etmesi, onunla olan bağının kuvvetli olması, Rabbini daima zikredip, Cenabı hakka tevekkül ederek gerekli her tedbirleri aldıktan sonra, Rabbinden yardım istemesi ve ne kadar gayret sarfederse etsin, ne kadar tedbir alırsa alsın daima Allahın kuvvet, yardım ve desteğine  muhtaç oldugunu kâlbinin derinliklerinde hissetmesidir. Müslümanın da imanını ölçen bir mihenk taşı mutlaka vardır. Bu ise, Allahın ve onun Rasulünün emirlerine korkmadan, çekinmeden istisnasız olarak boyun egip itaat etmesiyle belli olur. Karakteristik özelliğini dininden alan bir mü’min aynı zamanda; hem kendisinin hem aile fertlerinden birisinin düşecegi ihmal, tembellik, gaflet veya Allah ve Rasulünün emrine karşı gevşek davranılmasından da kendisini sorumlu ve mesül bilir. Müslüman, ister kendi sahasında, isterse aile ve dostlarından mesuliyeti altına girenler hakkında olsun Allahu tealanın çizdigi yola ve onun Rasulüne muhalefet etmekten sakınır, sakındırmaya ğayret gösterir…

Seyyid Kutub bu ayeti kerime hakkında diyor ki: *İman insanın kalbine girip de onun düşüncelerini, önem verdiği şeyleri ve değer ölçülerini değiştirmediği sürece… Nankörlüğüne, inkarcılığına, Allah’ın ihsanını itiraf etmek ve onlara şükretmek üzere engel olmadığı müddetçe… Bencilliğini, cimriliğini fedakarlıkla ve acıma duygusu ile değiştirmediği, hırsa, rekabete, çalışıp didinmeye layık gerçek değerleri ki bu değerler maldan, iktidardan ve dünya hayatındaki yararlı herşeyden yararlanmaktan çok daha yücedir evet iman insana o değerleri göstermediği sürece, insanın yapısı ve fıtratı bu olacaktır… Gerçek şu ki imansız insan, önemsiz ve küçüktür. Arzu ettiği şeyler önemsiz, basit, değer ve önem verdiği şeyler küçüktür. imansız insanın arzuları ne kadar büyük olursa olsun, hırsı ne kadar şiddetli olursa olsun, hedefleri ne kadar üstün olursa olsun, yine de yeryüzünün kokuşmuş çamuruna tepesi üstü gömülmüş, ömür sınırı ile bağlı ve içindeki karanlık hapiste tutuklu kalmaya mahkumdur…* (Fi Zilal) Bu kişi ister Velid bin Mugire kafiri olsun ya da günümüzde Allahu tealanın peygamberi vasıtasıyla insanlığa gönderdiği ve bazı ğafillerin küfrederek yakması eylemi değiştirmiyor…

Müslüman, Rabbinin vermiş olduğu bunca niğmetlere karşı nankörlük yapamaz. Ayeti kerimenin tefsirinde İmam Kurtubi diyorki:*Nankör: Allah’ın nimetlerini, Allah’a isyan olan alanlarda harcayan kimsedir. Tirmizî dedi ki: Nankör, Nimeti görüp de, nimeti vereni görmeyen kimsedir. Bir diğer açıklamaya göre bu, az iyiliklere karşı nankörlük eden, çokça yapılan iyiliklere karşı da teşekkür etmeyen kimsedir. Hakkı inkâr eden kim­se anlamında olduğu da söylenmiştir. Kendilerine nankör isminin veriliş sebebinin babalarını inkar etmeleri olduğu da söylenmiştir. Kendisine bir kötülük dokun­duğu vakit dayanamayıp, sızlanan ve hayır isabet ettiği vakit onu başkasın­dan alabildiğine engelleyen kimsedir. Bunun çok kıskanç ve kindar anlamı­na geldiği söylendiği gibi, kendi haddini bilmeyen kimse olduğu da söylen­miştir…*(Ahkamul_Kuran) Zaman kavramının izafi olduğu gerçeğine bakacak olursak karakter,şahsiyet ve seciye olarak düşük tabir edilen çukur insanlar her çağda nankörlük simgeleridir…

Kardeşlerim, Rabbimiz, bütün insanlığa kendisine ibadet yapacak itaat edecek özellikleri ve güzellikleri vermiştir. Örneğin, zikretsin diye dil vermiş, bukalemun karakterli, şahsiyyetsiz, silik, kafirliği özgürlük zanneden  nankör insanlar verilen konuşma, anlaşma, ifade etme niğmeti dilini, lisanını Allahu tealayı inkâr etmek suretiyle sapıklık ve azgınlık taraflarını sergilemektedirler. Aslında insan yapmış olduğu bütün çirkinlikleri bilen bir akıl yapısına sahiptir. Cimri, eğoist, bukalemun karakter sergilediğinin bilincindedir. Diğer insanlara karşı yapmış olduğu emek hırsızlığını bilecek kadar zekaya sahiptir. Yeryüzünde yaşayan bütün canlılara bakarak onlardan faydalanma ya da korunma yöntemlerine dair bin bir çeşit fikirler üretme kabiliyetine de sahiptir. Allahu teala yarattığı insana has özellik ve güzellikler vermiştir. Akıl niğmetiyle dopdolu olan her İnsan kendisine verilen bu Özelliği ve güzelliği keşfedebilme meharetine sahiptir. Yeterki kendisine bu özelliği veren Allahu tealaya iman etsin, isyan etmesin verilen niğmetlere karşı azgınlık çukuruna düşmesin…Selam hakka tabii olanlara…

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.