CUZİ İRADE TERCİHİ… Rabbimizin SUBUTİ sıfatlarını sayarken şöyle başlarız:Hayat, İlim, Kudret, İrade, Semi, Basar, Kelâm binefsihi ve Tekvin. *İRADE* manâ olarak; Bir şey üzerine karar kılmak ve onu yapmaya azmetmek anlamlarını ifade etmektedir. Allahu Teala bu manâda mutlak ve kâmil İRADE sahibidir. Aklımıza gelen ve gelmeyen ne varsa; Olabilecek veya olmayabilecek her şeyi; dilediği zaman da ve dilediği vasıfta yapma ya da yapmama İRADESİ Rabbimizdedir. Her konuda olduğu gibi bu konuda da Rabbimiz MUTLAK Tercih ve tahsiste kamil iradeye sahiptir. Kainatta Allahû Teâlanın dilediği olur, dilemediği olmaz. Allahu Teala Aziz’dir. Aziz olana İTİRAZ edilemez, Aziz olan her zaman galiptir, yenilmez. Kainatta İZZET ve şeref asıl manâsıyla Allahu tealanındır. Biz insanlar ise; CUZİ İRADE sahibiyiz, AKIL niğmetinin bizlere vermiş olduğu seçme yeteneği ile TERCİH etme hakkımızı kullanırız. Bizler de eğer İZZET, şeref sahibi olmak istiyorsak, izzet ve şeref sahibi olan Rabbimizin emir ve yasaklarına riayet ederek asıl kaynağa ulaşmaya ğayret ederiz… Rabbimiz Fussilet suresi ayet. 42. de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ona önünden de ardından da BÂTIL gelemez. O, HİKMET sahibi, çok övülen Allah’tan indirilmiştir…***
2. CUZİ İRADE TERCİHİ…Rabbimiz öyle bir HAYAT proğramı hazırlamıştır ki; MUTLAK hakikatin kendisidir. Rabbimiz ortaya koyduğu bu doğruları İSLAM ŞERİATI olarak tescil etmiştir. Peygamber Efendimiz (sav) aracılığıyla NAZİL olan bu hayat proğramında her türlü HAK, Hukuk, Adalet sistemi beyan edilmiştir. Bundan 1440. küsur sene önce; Kadın hakları, Erkek hakları, İşçi ve işveren hakları en ince detaylarına kadar inananlara sunulmuştur. Kur’anı Kerimde özü ve Sünneti seniyyede izahı bulunan bu İRADE beyanını hiç bir güç, hiç bir otorite, idare şekli, hiç bir SİSTEM, hiç bir ideoloji, hiç bir kuvvet iptal etme hakkına sahip değildir. CUZİ İRADE tercihlerini AKSİ yönde uygulayan DEVRİM yaygaraları, Kanun, Yasa, Prensip ve İlke’lerini MUKADDES kitabın fevkinde sayan, önüne alan, âyetlerini örtbas etmeyi deneyenler ZELİL olacaklardır. Allahın kitabına yasaklar koyarak, hükümlerini geçersiz addederek,*BEN YAPTIM OLDU*yasasını hazırlayanlar; Allahın kitabına karşı kendi hükümlerinin galibiyetini ilan edenler eninde sonunda ezilip çürütülmeye mahküm olan değersizlikler bütünüdür. Kalıcı olan ise Allahu Tealanın İrade ettikleridir… Rabbimiz R’ad Suresi ayet. 9. da mealen şöyle buyurmaktadır:***O,görüleni de görülmeyeni de bilir;çok büyüktür, yücedir…***
3. CUZİ İRADE TERCİHİ… Rabbimiz hikmetini, yasasını, hüküm ve MUTLAK İRADESİNİ beyân ederken öyle bir vaad ile perçinlemiştir ki; Kur’anı Kerimin iki kapağı arasında bulunan ayetleri KIYAMETE kadar korunacağını İRADE buyurmuştur. Mukaddes Kitabın önünden ve arkasından hiçbir BÂTIL yaklaşamayacaktır. O yüzden diyoruz ki; eğer İZZET, şeref, haysiyet sahibi olmamızı ömür boyu mutluluk ve saadetle taşımak istiyorsak CUZİ İRADE tercihimizi Rabbimizin istekleri doğrultusunda kullanmayı bilmeliyiz. Rabbimizi övmek, hamd etmek istiyorsak bu kitapla beraber olmak zorundayız. Kendimizin, kendi hayatımızın Allah tarafından övülmesini, hamde lâyık görülmesini istiyorsak, yine bu kitapla beraber olmak zorundayız. Hikmetli olmak, hikmetli söz söylemek, bilgin olmak istiyorsak, yine bu kitapla beraber olmak zorundayız. Tüm bunların yolu, bu kitapla beraber olmaktan geçmektedir…Rabbimiz R’ad Suresi ayet. 11. de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Her insan için önünden ve arkasından takip edenler vardır. Allah’ın emrinden dolayı onu gözetirler. Allah bir kavme verdiğini, o kavim kendisini bozup değiştirmedikçe değiştirmez. Allah bir kavme de kötülük murad etti mi, artık onun geri çevrilmesine de İMKAN yoktur. Onlar için Allah’dan başka bir veli de bulunmaz…***
4. CUZİ İRADE TERCİHİ…Kardeşlerim, Allahu Tealanın İRADESİ tabiidir ki; mutlak ve küllî bir iradedir. Allahu azimüşşanın İradesinin hilâfına hiçbir şey meydana gelmez. Rabbimizin saltanatında İRADE etmediğinin vuku bulma imkanı yoktur. Unutma, gaflet, acizlik ve ZAAF gibi kavramlar Allahın kulları için geçerli olan eksikliklerdir. Allahu Teala azizdir, hakim ve mutlak İRADE sahibidir. İnsanlara CUZİ İRADE tercihi diyebileceğimiz seçme hürriyetini veren, bizzat Allahu Tealadır. İnsana iyi ya da kötüyü seçme kabiliyetini Rabbimiz vermiştir. Akıl sahibi olan İnsan, CUZİ İRADESİNİ kullanırken Cenabı Hakkın MUTLAK olan iradesinin dışına çıkmamalıdır. İnsan ne kadar makam, mevkii, zenginlik, idari kademe, askeri üstünlük sahibi olursa olsun ya da ilmi ile ÂMİL olmadıkça ne kadar malumat sahibi olursa olsun İblis, Nemrut, Firavun, Belam bin Bahura ve Karun örneğinden bir milim öte gidemez. İzzet ve Şeref Allaha itaat ve TAKVA yönündedir. Sahihi Muslim’in zamanımıza ulaştırdığı hadis mealen şöyle:**Allah buyuruyor:İZZET VE BÜYÜKLÜK benim elbisemdir. Bu ikisinde her kim benimle çarpışırsa, ona azap ederim….** Sallu alâ Rasulina Muhamm…