DİN İSTİSMARI…

DİN İSTİSMARI…Sadece zamanımızda değil, TERİH BOYUNCA bazı değerleri yüceltirken bazı değerlerin İÇİNİ, İÇERİĞİNİ boşaltan KÖTÜ NİYETLİ insanlar mutlaka olmuştur.Her dönemde İLMİ VE DİNİ kavramlara canla, başla sarılanlar olduğu gibi Mukaddes bilinen İLAHİ kabul edilen değerler dahi YOZLAŞTIRILMAYA çalışılmıştır. *İSTİSMAR*: sözcüğü KÖTÜYE KULLANMA ibaresiyle anlatılabilir düşüncesindeyiz. Bizler her neye inanırsak SAMİMİ olarak inandığımız hususun arkasında durmak zorundayız. İnanıyoruz ki; kâinatla ve onun en ön plana  aldığı insanla ilişkilerin GÜVEN VERİCİ en önemli unsuru samimiyettir. DÜRÜST VE İYİ NİYETLİ, hak ve hukuka riayetkâr, ERDEM VE FAZİLETİ ilke edinmiş bir MÜ’MİNİN İDEALİ dinini korumak olmalıdır. Dinini DAVA edinmiyen insanlar, sonradan edindikleri SANAL DAVA’LARI uğrunda DİNLERİNİ DAHİ yozlaştırmaktan sakınmazlar… Tirmizinin bizlere ulaştırdıgı bir hadisi şerifte Peygamber Efendimiz (sav), mealen şöyle buyurmaktadır:** Ahir zamanda DÜNYA MENFAATİ İÇİN DİN’İ ALET EDEN riyakârlar çıkar. Sözleri BAL’DAN tatlıdır. Bunlar KUZU postuna bürünmüş birer KURT’TUR…** Rabbim bizleri , İnandığımız DİN’İ güzelce öğrenen ve öğrendiğimiz hakikatleri HAYATA YANSITAN kullarından eylesin…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

DİN İSTİSMARI…İnandığımız DİN zaman içerisinde bizim karakteristik yapımızı belirleyici bir zırhımız olmaktadır. Bu ğurda SADAKAT VE SAMİMİYET bizdeki İTİKADİ VE İMANİ yapının göstergesi konumundadır. *SAMİMİYET*, atılan her ADIM’DAN, verilen her KARAR’DAN, art niyeti ve RİYA’YI UZAK tutmayı gerektirir. En önemlisi de dinini ve dinî değerlerini dünya menfaatine KURBAN etmekten, Allahu Tealanın RIZASI dışında BEKLENTİ VE ONAY almak uğruna dinini FEDA etmekten şiddetle SAKINMAYI gerektirir. Bizim inandığımız İTİKADİ yapımızı KÖTÜYE KULLANARAK, Bizleri İMANİ AÇIDAN TACİZ ederek, Manevi değerlerimizi SUİSTİMAL yoluyla yıkmaya, dağıtmaya çalışanlar, İnandığımız DİN’İN TEMEL YAPISINA zarar vermek isteyenler TARİHTE olmuştur, şu anda da vardır ve gelecekte de KÖTÜ NİYET’LERİNİ mutlaka gösterecekler; *DİN İSTİSMARI* yapmayı sürdüreceklerdir… Sahihi Muslimin bizlere ulaştırdığı bir rivayet mealen şöyledir:** Peygamber Efendimiz (sav) “DİN SAMİMİYETTİR.” buyururlar. “KİME YA RASULALLAH?” diye sorulunca da buyuruyor ki:“Allah’a, Kitabına, Peygamberine, müslümanların yöneticilerine VE BÜTÜN Müslümanlara.”** Rabbim bizleri, DİN İSTİSMARCISINA ALDIRMADAN, Dinine SADAKATLA BAĞLI kalanlardan eylesin…Sallu…

 

DİN İSTİSMARI… Dini değerlerle, Mukaddes bildiğimiz hususlarla en ufak bir İLİŞİĞİ OLMAYAN kişi, grup ve hizip’ler mutlaka vardır. Bu ZÜMRE kendilerine *DİN İSTİSMARI* konusunda ikiyüzlü, RİYÂKÂR ve sahtekârlığı  İLKE edinmişlerdir. DİN İLE SAMİMİYET arasındaki vazgeçilmez bağı kuramayan birçok kişi, grup ve hizip, tarih boyunca DİNİ DEĞERLERDEN çeşitli kazançlar elde etme yoluna gitmiş, DÜŞÜNCE VE EYLEM BAZINDA SAPMA’LAR yaşarken menfaatına, çıkarına dini DUYĞULARI ALET etmekten çekinmemiş ve tarih boyunca DİN İSTİSMARI İLE DİNİ TAHRİF kol kola yürümüştür. *DİN  İSTİSMARI* son yıllara kadar daha SIK İŞİTTİĞİMİZ bir kavramdı. Dönem dönem kızışan politik ortamda DİN İSTİSMARI, suçlamaları daha çok dindarlara yöneltiliyordu. Suçlamayı yapanlar ise DİNE MESAFELİ gözükenler idi. CENAZE NAMAZINDAN başka NAMAZ bilmiyenler gözümüze baka baka SAHTEKÂR, RİYÂKÂR VE İĞRENÇ emellerine DİNİ DUYĞULARI alet eden yüzsüzlerdir… Peygamber Efendimiz (sav) Buhari’nin zamanımıza ulaştırdığı bir hadiste mealen şöyle buyurmaktadır: ** Kıyamet gününde, Allahın huzurunda, insanların en kötüsü, bir kısım insanlarla başka türlü, ötekilerle başka türlü konuşan ikiyüzlülerdir…** Rabbim bizleri, DİNİNE İHLAS İLE sarılan Mü’minlerle bir ve beraber eylesin…Sallu…

 

DİN İSTİSMARI…Kardeşlerim, Son zamanlarda *YOBAZ* kavramı çok kullanılır oldu. Kendi fikri yapımıza uymayan, söylenmesi dahi ABES olan amellerle meşgul olan, yaptığı işlerle söylediği SÖZLER birbirine uymayan kişilere *YOBAZ* diyoruz. Aslında YOBAZ kavramı: Bilmiyen, ve ne yazık ki bilmediğini de bilmiyen kişiye denilir. YOBAZ bilgi ve birikimden yoksun, Cehalet çukurunda debelenen buna RAĞMEN, kendi fikri yapısına TERS beyan işittiğinde diğer insanlara ÇAMUR ATAN âhlâki zaaf içinde olanlardır. *DİN İSTİSMARI* fiilini işleyenler de genelde, DİN, İMAN, İTİKAD, KURAN, AYET, SÜNNETİ SENİYYE, HADİSİ ŞERİF cahili UKALA tavırlarla ÂHKÂK KESME çabasını taşıyanlardır… Biz mümkün olduğunca güvenilir kaynaklardan DİNİMİZİ öğrenme AZMİ içinde olacağız inşaallah. Abdestimizden şüphemiz olmasın ki; NAMAZ’IMIZIN DEĞERİNİ bilip Dinimize, mukaddesatımıza SIMSIKI sarılalım… Rabbimiz Fussilet Suresi ayet. 40.ta mealen şöyle buyurmaktadır: *** Åyetlerimiz hakkında DOĞRULUKTAN AYRILIP EĞRİLİĞE SAPANLAR bize gizli kalmaz. O halde, ateşin içine atılan mı daha iyidir, yoksa KIYAMET GÜNÜNE GÜVENLE gelen mi? Dilediğinizi yapın! Kuşkusuz O, yaptıklarınızı görmektedir…*** Rabbim bizlerin, HER HUSUSTA BASİRET VE FİRASETİMİZİ artırsın inşaallah… Sallu…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.