Rabbimiz Tevbe suresi,ayet.119.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve doğrularla beraber olun…*** Kardeşlerim, İslam Dininin getirmiş olduğu ölçüler, insanın günahlarla kirlenmiş gönlünü tertemiz hale getirir, dünyaya dalmış ruhunu uhrevi hayata döndürür, dünyayı ahirete ahireti dünyaya tercih etmeden her ikisini de Yaratanın razı olacağı bir yaşantıya çevirir. Bu sebeple bize sunulmuş olan bu ilkeleri benimsemeli, hayat düsturu haline getirmeliyiz. Bu düsturlardan biride doğruluktur. Doğruluk yalancılığın zıddıdır. Doğruluktan kasıt, söz söylemede, söz vermede, yaşantıda, iş hayatında, aile hayatında hasılı hayartımızın her anında doğru olmalı, yalancıya ve yalancılıga fırsat vermemeliyiz. En kolay anlatımla, Doğruluk kişiyi iyiliğe sevk eder, yalancılık ise kötülüğe sevk eder. Peygamber Efendimiz bir hadislerinde mealen şöyle buyurmaktadır. **Şüphesiz ki sözde ve işde doğruluk hayra ve üstün iyiliğe yöneltir. İyilik de cennete iletir. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğrucu) diye kaydedilir. Yalancılık, yoldan çıkmaya (fücûra) sürükler. Fücûr da cehenneme götürür. Kişi yalancılığı meslek edinince Allah katında çok yalancı (kezzâb) diye yazılır…** Rabbimiz bizleri dogru sözlü olanlardan eylesin…S
2.) Rabbimiz Bakara suresi ayet.177.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** İyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik, o kimsenin yaptığıdır ki, Allah’a, ahiret gününe, meleklere, kitaplara, peygamberlere inanır. (Allah’ın rızasını gözeterek) yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışlara, dilenenlere ve kölelere sevdiği maldan harcar, namaz kılar, zekât verir. Antlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır…*** Kardeşlerim, Doğruluk ne kadar önemli ise doğru insanlarla beraber olmakta o kadar önemlidir. Yaşantımız yalnız başına geçirilebilecek tarzda yaratılmamıştır. Sosyal hayatta insanlarla birlikte yaşamamız kaçınılmazdır. Bu birlikteliklerin en güzel şekilde devam edebilmesinin yolu ise doğruluktur. Doğruluk hayatın temel ilkesidir. Dünya hayatının güzel bir şekilde geçirilmesine vesiledir. Doğru sözlü olmayanların, işlerinde doğru çalışmayanların aile yaşantısında doğru davranışlar sergilemeyenin sonu hüsranla neticelenecegi aşikardır.Rabbimiz bizleri dünya ve ahirette iyilere eş ve yoldaş eylesin…S…
3.) Rabbimiz Hadid suresi ayet.19.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah’a ve peygamberlerine iman edenler, (evet) işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nûrları vardır. İnkâr edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır…*** Kardeşlerim, Doğruluk konusunda Peygamber Efendimiz bizlere en büyük örnektir. O’nun hayatında yalana asla rastlanmamıştır. Sadece kendine inanalar değil, inanmayanlar dahi onun doğruluğunu tasdik etmişler ve kendisine Muhammedü’l-Emin demişlerdir. Doğruluk emin olmak ve güvenilir olmak demektir. Yalancıdan emin olunmaz, yalancının asla güvenirliği yoktur. Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde Müslüman’ı şöyle tarif etmektedir. ** Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir…**(Tirmizi) Cenabı rabbul alemiyn Bizleri kendi nefsimize istedigimizi Müslüman kardeşi içinde isteyen takva ehli müslümanlardan eylesin…S…
4.) Rabbimiz fussilet suresi ayet.30.da mealen şöyle buyurmaktadır:*** Şüphesiz, Rabbimiz Allah’tır deyip, sonra dosdoğru yolda yürüyenlerin üzerine melekler iner. Onlara: Korkmayın, üzülmeyin, size vâdolunan cennetle sevinin! derler…*** Kardeşlerim, Ramazan ayının son gğnleri içerisinde bulunmaktayız. Oruç tutmaktayız. Oruç imsak demektir, yani tutmak demektir. Nasıl ki, yemekten, içmekten ve ailevi ilişkiden kendimizi tutuyor sakındırıyor isek, ahlaken kötü davranışları da öylece tutmalı, hayatımıza aktarmamalıyız. Ramazan ayı bizlere birçok ahlaki güzellikleri kazandırmalıdır. Bu ilkelerin başında doğruluk gelmelidir. Doğru sözlü, doğru özlü olmamak kişiye zarar verdiği gibi ibadetlerine de zarar vermektedir. Oruç ile yalan asla bir araya gelmemelidir. Peygamber Efendimiz bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: **Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terk etmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez.çç** Cenabı hak bizleri özü sözü dogru faziletli kullarından eylesin…S…
Sermedkadir…LU…20.07.2014…