Dost ve Düşman Deyince

Muhterem Müslümanlar.

Günümüzde makam/mevkii itibâriyle bir yerlere gelmiş, bâzı imkânları ve fırsatları yakalamış Müslümanlara/belkide genelde hepimize Müslümanların önderlerinden ve tarihin önemli şahsiyetlerinden, Eba Müslim Horasani’nin son derece dikkat çekici bir tesbiti var.

Bu zat Müslümanlara Müslümanları kastederek diyor ki: “Onlar; zararlarından emin oldukları için dostlarını uzak tuttular. Kendilerine bağlanmak ve kazanmak için de düşmanlarını yakınlaştırdılar. Yakınlaştırılan düşman dost olmadı. Ama uzaklaştırdıkları dost düşman oldu. Herkes düşman safında birleşince yıkılmaları kaçınılmaz oldu…”Günümüzde omuzlara basa basa bir yerlere gelen, geldiklerinde de omuzlarına bastıklarını tepeleyen, horlayan, aşağılayan ne oldum delisi denen kişilere Eba Müslim Horasani’nin bu tesbitinin taptaze hatırlatılması belki faydalı olur diye düşünüyoruz.

Muhterem Müslümanlar!!Dost kimdir? Bu soruyu yine Kanuni sultan süleyman devrinde yaşamış şâir Baki’ye sormuşlar. Bâki, cevap olarak demiş ki: “üç çeşit dost vardır: Bir dost vardır gıda gibidir, onu her gün ararsın. Bir dost vardır ilâç gibidir, icâb ettiğinde ararsın. Bir dost vardır ki hastalık gibidir, o seni arar.” Bu ayrıntıyı ise iyi anlamak, kavramak ve yakalamak lazımdır diye düşünüyorum.

Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır:** Üç şey vardır ki, hak ve doğru olduğuna yemin ederim:a) İslamda hissesi olan, hissesi olmayanla eşit değildir. İslam’da önemli olan hisselerde üçtür: Namaz, oruç, zekat’tır.b) Hz. Allah dünyada dost olduğu bir kulunu, kıyamette başkasına dost yapmaz. (yani, dünyada dostu olan kulunu, kıyamette de kendisine dost yapar.)c) Kişi dünyada kimi seviyorsa, Hz. Allah onu ahirette de o kimse ile hasreder. Dördüncü olan da odur ki, doğru olduğuna yemin edersem umarım ki, günahkar olmam; Hz. Allah dünyada iken bir kulun işlediği günahı yüzüne vurmayıp, onu rezîl etmeden gizli tutarsa, ahirette de günahını gizli tutup o kulu affeder…**

Muhterem Müslümanlar. Bin dostumuz olsa azdır, bir tek düşmanımız olsa çoktur diyerek dostlarımızı gözümüzde çogaltmayacagız. Hiçbir zaman düşmanlarımızı da azımsamayacağız.Düşman kimdir sorusuna öncelikle cevap vermek istiyorum; benim düşmanım dinimin düşmanıdır. O, câmi yapsa ben bunu “Mescid-i dırar” kabul ederim diye bilmeliyiz din düşmanını. Din düşmanı, mukaddesat düşmanı, Kuran ve sünneti seniyye düşmanı bizlere, Şerbet verse şarap veriyormuş gibi dikkatli davranacagız.

Panzehir verse zehir diyerek reddederim. çünkü düşmanın iyiliğini bir kasabın koyununa ot vermesi gibi anlamadıgımız müddetçe zararını görmeye devam ederiz. Bilinirki kasabın bir Koyun boynunu sıvazlaması sevdiğinden değil keseceği yerin tesbiti içindir. Balıkçının balığa oltada yem vermesi gibidir. Muhterem Müslümanlar. Batıl yolda olanlar Allahın dinine ters bakanlar, Müslümanlara hor bakanlar ve onların kafa yapısına saplanan yerliler Müslümanların fedakarlıklarını kavrayamazlar/anlayamazlar. çünkü onların kafası bakkal terazisi gibidir. Hep maddi düşünürler. Ne kadar menfaat koyarsan o kadar dostluk alırsınız. Yani dostlukları maddeye dayanır.

İster afganistan, iran, ırak, somali, yemen, bosna, azerbaycan, çeçenistan, Pakistan, Keşmir Cezayir, Mısır, Fas, Tunus, Sudan ve tabiiki milyon kerre Filistin ve İslam cografyasının diger yerlerinde olanları şöyle bir gözler önüne getirelim, o zaman meramımız anlaşılır. Ben hala bazılarının dostlugundan şüphe duymuyorum diyenler varsa biz onlara derizki: Aklına sahip olmayanlar böyle bir dostluğa inanabilir, kanabilir; lâkin sonları zararla, hüsranla biter.

Sonu hüsranla bitecek dostluklara Cenab-ı Hakk, Kur’ân-ı Kerim’de En’âm suresinin 112’nci âyetinde şeytanlaşmış insanların yaldızlı sözlerle birbirlerini aldattıklarını; 113’üncü âyetinde de ahiret konusunda imanları kalblerine oturmamış kişilerin o yıldızlı sözlere ve tavırlara meyletitğini bizlere beyan buyuruyor…Rabbimiz Furkan suresi ayet.70.de mealen şöyle buyurmaktadır:*** Ancak tevbe eden, inanan ve yararlı iş işleyen kimselerin; işte Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah bagışlar ve esirger…*** Allahım bizlerin firasetini, tefekkürünü ve izanını artır.

SERMEDKADİR

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert