Dua Edelim

DUA: Mana itibariyle, Seslenmek, çağırmak, yardıma çağırmak, Allah’a yalvarmak, O’ndan dilekte bulunmak, O’na yakarmak anlamlarını taşır. Dua, insanda fıtrî bir olgudur. Bu sebepledirki DUA bütün dinlerde mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan şu veya bu şekilde dua eder. İnsanlar hayatları boyunca, üstesinden gelemeyecekleri birçok şeylerle karşılaşmakta, keder, sıkıntı, acizlik ve ümitsizliklere maruz kalmaktadırlar. Rabbimiz Yunus suresinde meralen şöyle buyurur: *** İnsana bir darlık dokunduğu zaman yanı üzere yatarken, otururken yahut ayakta bize yalvarır, ama biz onun sıkıntısını giderince sanki kendisine dokunan bir darlıktan ötürü bize hiç yalvarmamış gibi hareket eder. İşte aşırı gidenlere yaptıkları iş böylesine süslü gösterilmiştir.***

Lokman suresi.ayet.3132.de ise mealen şöyle buyurulmaktadır. *** (Denizde) onları gölgeler gibi dalgalar sardığı zaman dîni yalnız kendisine has kılarak Allah’a yalvarırlar. Fakat o, onları kurtarıp karaya çıkarınca içlerinden bir kısmı orta yolu tutar, (birçoğu da inkâr eder). Zaten bizim ayetlerimizi (öyle) nankör gaddarlardan başkası inkâr etmez. ***

Bu âyetlerden de anlaşıldığı gibi dua, insanda fıtrîdir ve özellikle sıkıntılı anlarda Allah’a dua etmek, sadece samimî olarak Allah’a inananlara has bir durum değildir. Allah’a ortak koşanlar da bu gibi durumlarda Allah’a yönelir ve O’na dua ederler. İnsanlar ne durumda olurlarsa olsunlar Rabbi ile başbaşa kaldıklarında Dua İbaqdetine sımsıkı yapışırlar…

2. Bir şekilde mutlaka hissetmiş ve duymuşuzdur: Dua ettikten sonra insan gönlünde bir ferahlık, huzur ve serinlik hisseder. İsteğinin yerine getirileceği konusunda ümidi artar. Bu yönüyle dua, insana bir şifa ve rûhî bunalımlara karşı koruyucu bir sağlık tedbiridir aynı zamanda. Bu nedenledir ki, dua etmeyen toplumlar rûhen çökmüş toplumlardır. Dua İbadetinden uzaklaşan insanlar daha çabuk Ruhi bunalımlara düşerler. İçine düştükleri sıkıntılardan Dua etmeden O yüce kapıya başvurmadan insan içinde o tatlı huzuru duyması neredeyse imkansızdır diye düşünüyoruz…

Bu sebeple dir ki; Ayet ve hadîslerde DUA İbadeti teşvik edilmiştir: Muminun suresi ayet. 60.da Rabbimiz mealen şöyle buyurmaktadır: *** Rabbiniz, şöyle buyurdu: Bana dua edin, size cevap vereyim (duanızı kabul edeyim) ***

Peygamber Efendimiz de (sav) Tirmizi de kayıtlı olan bir Hadisinde mealen şöyle buyurur: ** Allah katında duadan daha şerefli bir şey yoktur. ** İnancımız o dur ki; Dua aynı zamanda bir ibadettir. „Dua ibadetin ta kendisidir. “ O halde dua sadece Allah’a yapılmalı, araya başka biri aracı olarak sokulmamalıdır. Nitekim namazın her rekâtında tekrar ettiğimiz Fatiha Sûresi’nde mealen şöyle buyuruluyor: *** Sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dileriz. ***

3. Beşer olan insan en şerefli ve en güzel surette şekil ve kafa yapısı yani beyinsel olarak donanımlı bir şrkilde yaratılmıştır. Ancak ne surette olursa olsun Allahın kullarından istenecek yardım, onların güçleri dahilinde olan bir şey olmalıdır. Güçlerinin yetmediği bir şey onlardan istenemez. Hatta kulların güçlerinin dahilinde olan bir şeyin yapılmasını kendilerinden istediğimiz zaman bile asıl sebebin Allah olduğunu, O’nun dilemesi olmadan o şeyin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bilmemiz gerekmektedir…

İnanıyoruz ki: Allah insana şahdamarından daha yakındır ve O’nun insana merhameti, bir annenin çocuğuna merhametinden çok daha fazladır. Bakara suresi ayet.186.da Rabbimiz mealen şöyle buyuruyor: ***Kullarım sana beni sorunca, haber ver ki, ben şüphesiz onlara yakınım. Bana dua edenin duasını kabul ederim. *** Duanın muhteviyatı, Allah’tan istenen meseleyle ilgili olmalıdır. Meselâ yemek duası ayrıdır yolculuğa çıkıldığında yapılacak dua ayrıdır…

Birçok konuda Peygamber Efendimizden (sav) nakledilmiş olan güzel dualar mevcuttur. Kur’ân-ı Kerim’de geçmiş peygamberlerin duaları zikredilir. Yapacagımız dualar bu yazılmış ve bizlere kadar ulaştırılmış olan bu Dualarla yapılabilecegi gibi, Tabiidir ki; kişinin kendi gönlünden kopanın anlatımı da olabilir.

Ancak belli davranışlarda; meselâ kabir ziyaretlerinde, yemeklerden sonra, yataga yatarken, Abdest alırken, yeni bir elbise giyerken, yolculuğa çıkarken, mezarların yanından geçerken, başımıza gelen iyi ve kötü olaylar karşısında hatta hatta tuvaletlere girerken bile Peygamber Efendimizden (sav) nakledilmiş dualarla dua etmek hem sünnet, hem de iç huzurumuzu temin etme açısından daha güzeldir diye inanıyoruz….

4. Du İbadetinde asıl olan: Dua eden kişi yapacagı duayı gönülden yapmalı, duasında iyi şeyleri isteyerek kendisi de o doğrultuda çaba sarfetmelidir. Kişi duasında samimiyetini tavırlarıyla da ortaya koymalıdır. Meselâ duasında Allah’ın emirlerine itaat eden samimi bir müslüman olmayı ifade ediyorsa, işinde, gücünde, tavır ve hareketlerinde, sözünde her an ve her zamanda Allaha yakın olma çabasında İhlaslı, samimi bir müslüman olma gayreti içerisinde olmalıdır. Süneni Tirmizide rivayet edilen, Bir hadis-i şerifte mealen şöyle buyurulmaktadır:** Biliniz ki, Allahu Teâlâ, kendisinden gafil bir kalbin duasını kabul etmez.**

Şüphesiz ki Allah insanın kalbinden geçenleri ve ihtiyaçlarını bilir. Ancak dil ile dua etmenin insanın kendisinin eğitilmesi konusunda etkisi vardır. Ayrıca dua Allah’ın bir emrinin yerine getirilmesidir, bir ibadettir. Kur’ân-ı Kerim’de Hak Teâlâ kendisine nasıl dua edileceğini kullarına öğretir, resûllerinin dualarını bize haber verir. Müminler önce bu dualara bakmak ve böyle dualarla Allah’ı zikretmek durumunda durumunda olurlarsa daha isabetli davranmış insanın iç huzurunu elde ederler. Mutlak surette ve Gerçekten bilmediklerimizi bizlere en güzel surette öğreten Allah’tır…

Rabbimiz Bakara sresi ayet.286.da mealen şöyle buyuruyor: *** Ey rabbimiz unutur veya hata edersek bizi sorumlu tutma… *** Enbiya suresi ayet.83.te ise mealen: *** Ya Rabbi, gerçekten benim başıma bela geldi. Halbuki sen merhametlilerin merhametlisisin.***

Allahım Bu Rahmet ayı olan Ramazan ayı münasebetiyle, Tutacagımız Oruçlarımızı, Kılacagımız beş vakit Namazlarımızı ayrıca Teravih Namazımızı, Yapacagımız İftarlarımızı ve Sahurlarımızı, Verecegimiz Zekatlarımızı, Fitrelerimizi, sadakalarımızı ayrıca yapacagımız hayırlı yardımlarımızı İki Cihanda yoldaşımız ve Erkadaşımız eyle. Bu İbadetlerimizi hakkımızda hayırlı eyle sen her şeye kadirsin Allahım Amin …
Sermed Kadir… … 20.09.2006

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.