Dua Kulpuna Sarılmak

Rabbiniz, Müminun suresi ayet.60.ta mealen şöyle buyurmaktadır: *** Bana dua edin, size cevap vereyim (duanızı kabul edeyim) *** Kardeşlerim, DUA: Mana itibariyle, Seslenmek, çağırmak, yardıma çağırmak, Allah’a yalvarmak, O’ndan dilekte bulunmak, O’na yakarmak anlamlarını taşır kısaca. Dua, insanda fıtrî bir olgudur. Bu sebepledir ki, bütün dinlerde mevcuttur. Üstün bir varlığa inanan her insan şu veya bu şekilde dua eder. İnsanlar hayatları boyunca, üstesinden gelemeyecekleri birçok şeylerle karşılaşmakta, keder, sıkıntı, acizlik ve ümitsizliklere maruz kalmaktadırlar. Dua ettikten sonra insan gönlünde bir ferahlık ve serinlik hisseder. İsteğinin yerine getirileceği konusunda ümidi artar. Bu yönüyle dua, insana bir şifa ve rûhî bunalımlara karşı koruyucu bir sağlık tedbiridir diyebiliriz. Bu nedenledir ki, dua etmeyen toplumlar rûhen çökmüş toplumlardır. Âyet ve hadîslerde dua teşvik edilmiştir: Tirmizide rivayet edilen bir hadisi şerifte Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır: ** Allah katında duadan daha şerefli bir şey yoktur…** Allahımbizleri dua etmekten mahrum eyleme, bizleri her an dua eden meleklerini örnek alanlardan eyle…amin.

2. Degişmez hayat mektebimiz kuranı kerimde, bakara suresi ayet.186. de mealen şöyle buyuruluyor: *** Şayet kullarım, sana benden sordularsa, gerçekten ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasını kabul ederim. O halde onlar da benim davetime koşsunlar ve bana hakkıyla iman etsinler ki, doğru yola gidebilsinler… *** Kardeşlerim, Dua Rabbimizle aramızda kurulan bagların en saglamlarındandır diye inanıyoruz. O halde dua sadece Allah’a yapılmalı, araya başka biri aracı olarak sokulmamalıdır. Nitekim namazın her rekâtında tekrar ettiğimiz Fatiha Sûresi’nde: „Sadece sana ibadet eder ve sadece senden yardım dileriz. “ (el-Fatiha, 1/4) buyurulur. Kullardan istenecek yardım, onların güçleri dahilinde olan bir şey olmalıdır. Güçlerinin yetmediği bir şey onlardan istenemez. Hatta kulların güçlerinin dahilinde olan bir şeyin yapılmasını kendilerinden istediğimiz zaman bile asıl sebebin Allah olduğunu, O’nun dilemesi olmadan o şeyin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını bilmek gerekir. Allah insana şahdamarından daha yakındır ve O’nun insana merhameti, bir annenin çocuğuna merhametinden çok daha fazladır. Dua ettigimizde bizler aynı zamanda ibadette ediyoruz. Çünkü dua aynı zamanda bir ibadettir. Peygamber efendimiz (sav) Tirmizi rivayetinde: ** Dua ibadetin ta kendisidir…** buyuruyor. Rabbimiz açılan ellerimizi boşlukta bırakmaz inşaallah…

3. Rabbimiz Yunus suresi ayet.12.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman, gerek yan yatarken, gerek otururken, gerek dikilirken bize dua eder. Kendisinden sıkıntısını gideriverdik mi sanki kendisine dokunan o sıkıntı için bize hiç yalvarmamış gibi aldırmadan geçer gider. İşte o aşırı gidenlere yaptıkları şeyler böyle güzel gelir…*** Kardeşlerim, Duanın içerigi, muhteviyatı, Allah’tan istenen meseleyle ilgili olmalıdır. Meselâ yagmur duası, Oruç ve iftar duası, yemek duası, Yataga yatarken ya da uyku anında korkunca yapılan dualar, Evden çıkarken ve eve girerken yapılacak dualar, Ezan duası, namaza başlarken yapılan dualar, Üzüntü ve sıkıntı anında yapılan dualar, Mezarlara giriş duası, Abdest alınırken yapılan dua, Misafirin duası, İstihare duası, Hapşırma anındaki dua, Selam duası, Nikah duası, dogum esnasında ve çocuga ait dualar, fal ve ugursuzluk anında okunacak dualar, hamama ve helaya girerken yapılan dualar, yeni bir elbise giyerken yapılan dua, Sabah tan yeri agarırken yapılan dualar hasılı müslümanın her anında dua ipine sarılmak vazgeçilmez bir ihtiyaçtır inancındayız. Birçok konuda Peygamber efendimizden (sav)’den nakledilmiş dualar mevcuttur. Kur’ân-ı Kerim’de geçmiş peygamberlerin duaları zikredilir. Dua ibadeti bu bilinen örnekleriyle yapıldıgı gibi kişinin kendi gönlünden kopanın anlatımı da olabilir. Cenabı hak dilimizle ifade edip edemedigimiz ve gönlümüzden geçen dualarımızı kabul buyursun…Amin…

4. Rabbimiz Yunus suresi ayet.10-11.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Onların oradaki duaları: „Allahım, sen yücelerden yücesin“; sağlık dilekleri „selâm“, dualarının sonu da „Âlemlerin Rabbi Allah’a hamdolsun.“ diye şükretmek olacaktır. Eğer Allah, insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de alel-acele verseydi, onların hemen ecellerini getiriverirdi. Fakat bize kavuşmayı ummayanları kendi hallerine bırakırız da azgınlıkları içinde bocalayıp giderler….*** Kardeşlerim, Peygamber efendimizden (sav) nakledilmiş olan dualarla dua etmek hem sünnet, hem de tabiiki daha güzeldir. Dua eden kişi gönülden dua etmeli, duasında iyi şeyleri isteyerek kendisi de o doğrultuda çaba sarfetmelidir. Kişi duasında samimiyetini tavırlarıyla da ortaya koymaya çalışmalıdır. Meselâ duasında Allah’ın emirlerine itaat eden samimi bir müslüman olmayı ifade ediyorsa, hareketleriyle de böyle bir müslüman olma çabası içerisinde olmalıdır. Bir hadis-i şerifte mealen şöyle buyurulmaktadır:**Biliniz ki, Allahu Teâlâ, kendisinden gafil bir kalbin duasını kabul etmez.** Cenabı hak bizleri dilek ve duaları kabul edilenlerden eylesin…Amin…

Sermedkadir

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.