DÜNYA VE AHİRETİMİZ ÜZERİNE..

Rabbimiz ali  imran  suresi  ayet.14.te  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Nefsanî arzulara, (özellikle) kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Halbuki varılacak güzel yer, Allah’ın katındadır…*** Kardeşlerim, Dünya hayatı bir imtihan vesilesi için yaratılmıştır. Dünya hayatında var edilenler insanlar için süslü yaratılmıştır. Asıl hayat ahret yurdudur. Asıl güzellikler ordadır. Çünkü Yaratan bildiriyor. Bizde iman ediyoruz O’nun bildirdiklerine. Âleme konulan dengeyi insanoğlu hayatına aktarmalıdır. Dünyasını ahretine tercih etmemelidir. Ahireti kazanacağım derken de dünyadaki nasibini unutmamalıdır. Biz bu metodu Yüce Kitabımızdan öğreniyoruz. Enes (ra) den gelen  rivayette  Peygamber efendimiz  mealen  şöyle  buyurmaktadır: ** Adem oğlunun iki vadi dolusu malı olsa, üçüncü vadiyi de ister. Adem oğlunun iç boşluğunu (ihtiraslı gönlünü) topraktan başka bir şey doldurmaz. Şu kadar ki (ihtirastan) tevbe eden kimsenin tevbesini Allah Kabul eder…**(Müslim) Rabbimiz  bizleri  dünya ve ahiret  dengelerini  dinimizin emrettigi  şekilde  kuranlardan eylesin…S…

 

2.)Rabbimiz Kasas Suresi ayet.77.de mealen şöyle  buyurmaktadır:***Allah’ın sana verdiğinden (O’nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu iste; ama dünyadan da nasibini unutma. Allah sana ihsan ettiği gibi,sen de (insanlara) iyilik et.Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama.Şüphesiz ki Allah, bozguncuları sevmez…*** Kardeşlerim, İnancımızda dünyaya dalmamak, dünyaya aldanmamak esastır. Bundan maksat dünyanın kendisinden vazgeçmek değildir.İnanıyoruzki; asıl maksat dünyanın kendisinden değil, aldatıcı olan çekiciliğinden vazgeçmektir. Müslümanlar dünyanın idaresini başkalarına versinler, hiç yerleri yurtları olmasın, kazançları, şirketleri olmasın anlamında hiçbir söz söylemek tabiiki  mümkün değildir. Müslümanlar en iyi yerleri kendilerine vatan edinecekler, vatanlarını düşmanlara asla teslim etmeyecekler, çalışacaklar en gözde şirketleri helalinden kuracaklar, insanlara hayır-hasenatta bulunacaklar, helalinden olmak üzere, elbette en güzel meskenleri de olacak araçlarıda olacaktır. Müslüman, Yaratanın kendisine verdiği nimetleri helalinden elde edecek,  her şeyi dengeli kullanacaktır. Bu Müslüman olmanın vasfıdır. Rabbimiz  bizleri  bu  vasıfları  koruyanlardan  eylesin…S.

 

3.) Rabbimiz  İsra suresi  ayet.18-19.da  mealen  şöyle  buyurmaktadır: *** Her kim bu çarçabuk geçen dünyayı dilerse ona, yani dilediğimiz kimseye dilediğimiz kadarını dünyada hemen verir, sonra da onu, kınanmış ve kovulmuş olarak gireceği cehenneme sokarız. Kim de ahireti diler ve bir mümin olarak ona yaraşır bir çaba ile çalışırsa, işte bunların çalışmaları makbuldür…*** Kardeşlerim, Rabbimiz âlemi dengeli yaratmıştır. Müslüman’da dengeyi hayatına aktarmalıdır. Dünya hayatı bir imtihan yeridir.Dünya hayatı geçicidir. Asıl hayat ahiret yurdudur. Dünya hayatı insanlar için süslü yaratılmıştır.Dünya hayatına aldanıp ahireti unutmak insan için asıl büyük felaketin (ahret azabının) habercisidir. Dünya hayatına dalmamaktan kasıt, dünyanın süsüne aldanıp ahret yurdunu unutmaktır. Yoksa dünyadan vazgeçmek değildir. Müslüman, Yaratanın kendisine verdiği nimetlerden istifade edecek, helalinden kazanacak ve israf etmeyecektir. Müslüman Allah’tan geldiğini ve nihayetinde O’na kavuşacağını asla unutmayacaktır. Rabbimiz  bizlere  iki  cihan  saadeti  verir  inşaallah…S…

 

4.) Rabbimiz  bakara Suresi  ayet.155-157.de  mealen şöyle  buyurmaktadır: *** Andolsun ki sizi biraz korku ve açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz azaltma (fakirlik) ile deneriz. (Ey Peygamber!  Sabredenleri müjdele!  O sabredenler, kendilerine bir belâ geldiği zaman: Biz Allah’ın kullarıyız ve biz O’na döneceğiz, derler. İşte Rablerinden bağışlamalar ve rahmet hep onlaradır. Ve doğru yolu bulanlar da onlardır…*** Kardeşlerim, ölüm korkusu, düşman korkusu, kıtlık ve açlık korkusu­çekmiyoruz  dersek  yanlış  olur. Mal ve can eksikliği, evlât ve kazanç eksikliğide  bizlere hüzün  veren hususlardır. Rabbimiz; iman edenlerin başına bu tür şeylerin geleceğini ön­ce­den haber veriyor. Düşman ve ölüm korkusu, kıtlık ve fakirlik, malların eksiltilmesi, canların, çocukların, akrabaların ve sevdikle­rin ölümle­riyle, hastalıkla ve ürünlerin eksiltilmesiyle imtihan ede­ceğini haber veriyor ve sonunda da buyuruyor ki; sabredenlere müjdeler olsun. İnanıyoruzki; Mü’min için en sağlam siper sabırdır. Sabrı sayesinde mü’min fakir de olsa zengin de olsa rahat ve huzurludur. Rabbimiz  bizleri  hakkıyla sabreden  ve  şükreden kulları  zümresine  dahil  eylesin. Dünya  ve  ahiretimiz  huyur  yurdu  olsun  inşaallah…S…

 

Sermedkadir…LU…05.07.2014…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.