EDEBİYAT…

EDEBİYAT… Güzel sanatların en önemli dallarından birisi olan EDEBİYAT, Arapça *EDEB* sözcüğünden türetilen bir kavramdır. Şüphesiz insanlığın hayatında yazı’nın çok önemli bir yeri vardır. Birçok menfaat yazı ile elde edilebildiği gibi bir takım haklar da yazı ile muhafaza edilmektedir. EDEBİYAT İster düz yazı diye tarif ettiğimiz NESİR yoluyla olsun ya da ŞİİR yöntemleriyle dile getirilsin yazar, düşünce adamı, şair ve fikir ehli mütefekkirlerimizin ortaya koymuş oldukları eserler bütünlüğü olarak beğeni ile okuduğumuz LİTERATÜR toplumun en değerli bilgi kaynağıdır. Duyğu, Düşünce, ve yaşanan olayları insanlarda estetik hisler uyandıracak bir biçimde, DİL aracılığıyla, söz ve yazıyla anlatım sanatıdır EDEBİYAT. Güzel sanatların tümünde olduğu gibi EDEBİ eserlerde de belirli kural, kaide, İlke ve değerlendirme ancak Edebiyatla ifade edilebilir. Bu bilim dalının EN belirgin özelliği Anlatımı güzel, Anlaşılması esas alınmış, Üslubu zarif ve özlü ifadelerle süslenmiş eserler okuyucunun tercihini celbeden sebeplerin başında gelir… Mevlana Celaleddini Rumi, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal… gibi Fikir adamı, Düşünür ve şairlerimiz üslubuyla bu yöntemi benimsemişlerdir…

 

2.  EDEBİYAT… İnsanın duyğu ve düşüncelerini; özlem ve dileklerini güzel bir ÜSLUP dahilinde, estetik, sanat ölçüleri içinde anlatan ve okuyucuda güzellik duyğusu hissettiren DİL ürünlerine EDEBİ ESER denildiği bilinmektedir. Dilimizde KİNAYE olarak söylenen *EDEBİYAT YAPMA* türünden ifadeler ise; Yazılı ve sözlü anlatımlarda gereksiz, boş sözler söyleyen, anlam ifade etmeyen yalın kelimelerle BOŞ yere kafa karıştıran, Lüzumsuz ve sıkıcı boş boğazlığın yanında kelimeleri süsleyerek güya güzelleştirmeye çalışan kişilere hitaben söylenen söz ile konuşanı, yazanı İKAZ etme, uyarma ironik uyarı ifadesidir. *EDEBİYAT YAPMA* deyimi ile söyleyenler tenkit ve ihtar makamında susturulmaya çalışılır… Yazar, Şair ve düşünürlerin  yazılı METİN hâlinde ortaya koydukları eserlerde ele alıp işledikleri her şey, EDEBİYATIN konusunu oluşturur. Örneğin, Hikaye, Roman, Masal, Deneme, Fıkra, Makale, bilimsel tez’ler, TIP alanındaki çalışmalar, daha önceden yazılmış  sözlü ya da yazılı, sanat değeri taşıyan eserlerin bütünü; Klasik edebiyat olarak zikredilen türlerdendir…

 

3.  EDEBİYAT… Osmanlı tarihinin ZİRVE noktası; Kanuni Sultan Süleyman dönemidir dersek yanlış olmaz sanırım. İlmi sahada emsalsiz olarak gösterilen yüzlerce EDEBİ ESERİN sahibi EBU SUUD EFENDİ bu dönemin güzide şahsiyetlerindendir. Eserleri günümüzde bile araştırma konusu yapılan emsalsiz abideler ortaya koyan yüzlerce eserin sahibi MİMAR SİNAN aynı dönemin sanatkârıdır. Edebiyat, düşünce ve Şiir alanında BÂKİ ve FUZULİ Literatürümüzün şaheserlerinin üretici şahsiyetleridir. Bütün bu güzelliklere idareciler de MÜSBET manâda devlet yönetimini bihakkın yerine getirince ortaya MUHTEŞEM bir idari, siyasi, sosyal ve kültürel birliktelik çıkmaktadır. Aynı tarihlerde yazıya verilen önem mutlaka dile getirilmelidir. HAT sanatıyla ilgili binlerce HATTAT’IN eserleri en büyük camiilerden en SADE evlere kadar bütün ülkeyi süslemişlerdir. Sadece 16. yüzyılda yani ifade ettiğimiz dönemde YÜZ BİN HATTAT maişetini kalemleriyle, divitleriyle kazanıyorlardı… EDEBİYAT tarihimiz  milletimizin çağlar boyu  ortaya koyduğu sözlü, yazılı eserler, Yazarların, Şairlerin bilimsel nitelikte göz nuru, gönül okşayıcı ifadeleri ve eserleriyle  doludur…

 

4.  EDEBİYAT… Kardeşlerim, İslam Literatüründe hiç bir konu geri plana atılmadan en derli toplu hâliyle, İSLAMİ hayatın başlanğıcından itibaren EDEBİ bir şekilde nakış nakış işlenmiştir. Başta Kur’anı Kerim MUSHAF hâline getirilmiş en önemli merkezlere çoğaltılarak ulaştırılmıştır… Peygamber Efendimizin (sav) Hadisleri en titiz, hassasiyetle adeta kılı kırk yararcasına metin ve senediyle beraber toparlanmış; Buhari, Muslim, Ebu Davud, Tirmizi, Nesai, İbni Mace, Muvatta sahibi İmam Malik, Ahmed bin Hanbel elinde HADİS KÜLLİYATIMIZ zamanımıza kadar ulaşmıştır. Her dönemde anlaşılması maksadıyla şu ana kadar YÜZ bine yakın Mealler ve TEFSİR yazılmış,  Akaid, FIKIH, Siyer – İslam Tarihi,  Kelâm, Sosyal sistem, TIP, Matematik, Fen bilimleri, Astronomi… konuları üzerine çok zengin EDEBİ eserler günümüze kadar ulaşmıştır. Cenabı HAK, yazı, söz, anlatım, VAAZ, nasihat ve öğütleriyle  emeğini esirgemeyen alimlerimizden razı olsun… Rabbimiz Fussilet suresi ayet. 33.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah’a davet eden, salih amel işleyen ve: „Ben gerçekten müslümanlardanım“ diyen kimseden DAHA GÜZEL SÖZLÜ kim olabilir..?*** Elhamdulillahi Rabbul Âlemiyn…Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.