Emanet

Muhterem Kardeşlerim…
Emanet, emniyette ve güvende olma halidir. Dilimizde ve anlayışımızda, Emanet, hıyanetin zıttı olarak güvenilir olma, bir kişiye geçici olarak bırakılan şey anlamında kullanılır .Emanet. İnsanın, Allah’a, ailesine, içinde bulunduğu topluma, hayvanlara ve doğal çevresine, hatta insanlığa karşı görev ve sorumluluklarından tutunuz da, korunmak üzere geçici bir süre için yanında bırakılan eşyaya varıncaya kadar hepsine emanet denmiştir…

Özetle emanet, insanın sorumluluk alanına giren her şey emanet hükmündedir.Peygamberlerin özelliklerini sayarken kendilerinde bulunması gerekli beş nitelikten birisinin „Emanet” olması, emanetin, mana ve önemini açıkça ifade etmektedir. Bu sıfat, peygamberlerin her yönü ile güvenilir olduklarını ifade eder.

Peygamber efendimiz (sav) Mekke müşrikleri tarafından daha peygamber olarak gönderilmezden önce EL EMİN yani güvenilir insan olarak tanınmıştı. Mekkeliler onu bu özelligi ve güzelligi ile tanırlardı. Peygamber olarak görevlendirilince, Mekke müşrikleri içinde bulundukları makam, mevki, saltanat gibi maddi ve manevi kazanç kaybına uğrayacaklarını düşündüklerinden ona düşman oldular ve onu ortadan kaldırmak için bütün güçlerini seferber ettiler.

Onu öldürmek için bir araya gelen bu insanlar, birbirlerinden çok ona inanıyor, kıymetli eşyalarını, altın ve mücevherlerini ona emaneten bırakıyorlardı. Mekke’den Medine’ye hicret ettiği gece yanındaki emanetlerin sahiplerine verilmesi için Hz. Ali’yi bu sebeple yatağında bırakmıştı. İnanıyoruz ki; İnsanın sorumluluk alanına giren her şey emanettir.

Peygamber efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: „Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan sorumlusunuz. Devlet Başkanı üstlendiği görevden sorumludur. Kişi ailesinin koruyucusu ve eli altında olanlardan sorumludur. Kadın, eşinin, evinin koruyucusu ve eli altında bulunanlardan sorumludur. Hizmetçi, efendisinin malının koruyucusu ve eli altında bulunanlardan sorumludur. Dikkat ediniz. Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan sorumlusunuz.”

Hiç şüphe yok ki, insanın ilk sorumluluğu, kendisini yaratan ve akıl gibi üstün yetenekler veren Allah’a karşı olan sorumluluğudur. Allah Teâlâ insanlara bu sorumluluklarını Kurân-ı Kerim’de şöyle hatırlatmaktadır: “Biz emaneti göklere, yere ve dağlara arzettik. Onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insanoğlu yüklendi. O gerçekten çok zalim ve cahildir.” Ahzap, 2/ 72

Ayeti Kerimede bahsedilen “emanetler”, sadece dini emir ve yasaklar olmayıp insanın sorumlu tutulduğu, kendi maddi ve manevi varlığı, aile ve çocukları, yaşadığı ve havasını teneffüs ettiği, kaynaklarından istifade ettiği dünyamız ve içinde olan insanı, hayvanı ve çevresiyle bütün alanları kapsamaktadır.

Önemli İki özellik vardır ki; bunlar İnanan insanlarda yani Müminde huy haline gelmez. Bunlar; Hıyanet ve yalandır. İnsan olarak, Allahın en seçkin yaratığı olarak pek çok emanetler taşımaktayız. Ailemiz ve çoluk çocuğumuz önemli emânetlerimiz arasındadır. Çocuklarımızın eğitilmesi, her türlü zararlı akımlardan uzak tutularak, Dinimiz, Mukaddes degerlerimiz, Cemaat ve Cemiyetimiz için yararlı olacak şekilde yetiştirilmesi görevlerimiz cümlesindendir.

Müslüman anne ve baba çocuklarının Dini degerlerine baglı, kabiliyetlerine göre ya ilmi ya da Mesleki bir alanda geleceğe hazırlanmalarına özen göstermeli ve ahlâklı, edepli, terbiyeli, Sorumluluk duygusunun bilincini taşıyan birer insan olarak topluma kazandırmalıdırlar. Bu görevlerini ihmal eden anne ve babaların sonradan büyük pişmanlık duyacakları kaçınılmazdır. Peygamber efendimiz (sav) buyuruyorki: ** Hiçbir baba çocuğa güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz…**

Mutlak manada Sağlığımız da bir emânettir. Sağlığımıza zarar veren her şeyden korunacağız. Hayatın tadı, ibadetin zevk ve neşesi, vücut sağlığına bağlıdır. Sağlığı yerinde olmayan bir müslüman, Allaha, Anne ve Babasına, Ailesine, Dinine ve mukaddes degerlerine karşı olan görevlerini gereği gibi yerine getiremez.
Bu sebepten ötürü yüce dinimiz, sağlığa büyük önem vermiş, onu tehdit eden her türlü uyuşturucu maddeleri yasaklamıştır. Malımız ve servetimiz bize emanettir. Bir gün geçici dünya hayatına vedâ ederken malımızı ve her şeyimizi burada bırakacağız. Ancak Allah’ın huzurunda hesap verirken malımızı nereden kazanıp nereye harcadığımızın hesabını vereceğiz. O yüzden Emanete riayet etmesini bilelim. Emanet ehli olmaya gayret edelim…

SERMEDKADİR

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.