Emanete Riayet

Cenabı hak Nisa suresi ayet.58.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir…*** Kardeşlerim…Emanet, emniyette ve güvende olma halidir. Dilimizde ve anlayışımızda, Emanet, hıyanetin zıttı olarak güvenilir olma, bir kişiye geçici olarak bırakılan şey anlamında kullanılır. Emanet. İnsanın, Allah’a, ailesine, içinde bulunduğu topluma, hayvanlara ve doğal çevresine, hatta insanlığa karşı görev ve sorumluluklarından tutunuz da, korunmak üzere geçici bir süre için yanında bırakılan eşyaya varıncaya kadar hepsine emanet denmiştir…Emanet,insanın sorumluluk alanına giren her şey emanet hükmündedir. Peygamberlerin özelliklerini sayarken kendilerinde bulunması gerekli beş nitelikten birisinin „Emanet” olması, emanetin, mana ve önemini açıkça ifade etmektedir. Bu sıfat, peygamberlerin her yönü ile güvenilir olduklarını ifade eder. Peygamber efendimiz (sav) şöyle buyurmuştur: **Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan sorumlusunuz. Devlet Başkanı üstlendiği görevden sorumludur. Kişi ailesinin koruyucusu ve eli altında olanlardan sorumludur. Kadın, eşinin, evinin koruyucusu ve eli altında bulunanlardan sorumludur. Hizmetçi, efendisinin malının koruyucusu ve eli altında bulunanlardan sorumludur. Dikkat ediniz. Hepiniz çobansınız ve hepiniz çobanlığınızdan sorumlusunuz…** Allah celle şanuhu biz müslümanların sorumluluk ve mesuliyet bilincini artırsın. Herzaman ve daima Emanete riayet edenlerden eylesin…

2. Kardeşlerim; Hiç şüphe yok ki, insanın ilk sorumluluğu, kendisini yaratan ve akıl gibi üstün yetenekler veren Allah’a karşı olan sorumluluğudur. Allah Teâlâ insanlara bu sorumluluklarını Ahzap suresi ayet.2.de mealen şöyle hatırlatmaktadır:*** Biz emaneti göklere, yere ve dağlara arzettik. Onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insanoğlu yüklendi. O gerçekten çok zalim ve cahildir…*** Kardeşlerim, Ayeti Kerimede bahsedilen “emanetler”, sadece dini emir ve yasaklar olmayıp insanın sorumlu tutulduğu, kendi maddi ve manevi varlığı, aile ve çocukları, yaşadığı ve havasını teneffüs ettiği, kaynaklarından istifade ettiği dünyamız ve içinde olan insanı, hayvanı ve çevresiyle bütün alanları kapsamaktadır. Peygamber efendimiz (sav) Mekke müşrikleri tarafından daha peygamber olarak gönderilmezden önce EL EMİN yani güvenilir insan olarak tanınmıştı. Mekkeliler onu bu özelligi ve güzelligi ile tanırlardı. Peygamber olarak görevlendirilince, Mekke müşrikleri içinde bulundukları makam, mevki, saltanat gibi maddi ve manevi kazanç kaybına uğrayacaklarını düşündüklerinden ona düşman oldular ve onu ortadan kaldırmak için bütün güçlerini seferber ettiler. Onu öldürmek için bir araya gelen bu insanlar, birbirlerinden çok ona inanıyor, kıymetli eşyalarını, altın ve mücevherlerini ona emaneten bırakıyorlardı. Peygamber efendimiz (sav) Mekke’den Medine’ye hicret ettiği gece yanındaki emanetlerin sahiplerine verilmesi için Hz. Ali’yi bu sebeple yatağında bırakmıştı. Rasûlullah (sav) veda haccında mealen şöyle buyurmuştur: ** Dikkat edin, size mü’mini tanıtıyorum; o, insanların can ve mal yönüyle güvendiği kişidir, Müslüman; elinden ve dilinden insanlara zarar gelmeyen, mücahid; Allaha itaat yolunda nefsiyle mücâdele eden ve muhacir de; hata ve günahları terk eden kişidir…** Cenabı hak bizleri bu hakikatleri devamlı göz önünde bulunduran ve bu gerçeklere hakkıyla teslim olanlardan eylesin…

3. Cenabı hak mü’minun suresi ayet.8.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Müminler, emanetlerini gözeten ve sözlerini yerine getirenlerdir…*** Kardeşlerim önemli İki özellik vardır ki; bunlar İnanan insanlarda yani Müminde huy haline gelmez. Bunlar; Hıyanet ve yalandır. Dolayısıyla bir müslüman hiç bir zaman ihanet ve yalancılıkla itham edilecek davranış içerisine girmemelidir. İnsan olarak ve tabiiki, Allahın en seçkin yaratığı, yaratılmışlarında en şereflisi olarak pek çok emanetler taşıdıgımız bir gerçektir. Ailemiz ve çoluk çocuğumuz önemli emânetlerimiz arasındadır. Çocuklarımızın eğitilmesi, her türlü zararlı akımlardan uzak tutularak, Dinimiz, Mukaddes degerlerimiz, Cemaat ve Cemiyetimiz için yararlı olacak şekilde yetiştirilmesi görevlerimiz cümlesindendir. Müslüman anne ve baba çocuklarının, Dini degerlerine baglı, kabiliyetlerine göre ya ilmi ya da Mesleki bir alanda geleceğe hazırlanmalarına özen göstermeli ve ahlâklı, edepli, terbiyeli, Sorumluluk duygusunun bilincini taşıyan birer insan olarak topluma kazandırılmalıdırlar. Bu görevlerini ihmal eden anne ve babaların sonradan büyük pişmanlık duyacakları kaçınılmazdır. Hayatın keşkesinin olmadıgını ve son pişmanlıgında fayda vermedigini bilenlerdeniz. İnanıyoruz ki; İnsanın sorumluluk alanına giren her şey emanetti Peygamber efendimiz (sav) buyuruyorki: ** Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz…** Allah celle şanuhu en degerli emanetlerimiz olan eşimiz ve çocuklarımıza bizleri hakkıyla sahip çıkanlardan eylesin…

4. Rabbimiz, Mearic suresi ayet.32-33.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ve onlar ki, kendilerine emanet edileni korur, verdikleri sözü yerine getirirler. Ve onlar ki, şahitliklerinde dürüstdürler…*** Kardeşlerim: Emanet kavramı hakikaten çok geniş ve hayatımızın her noktasında kendisini belli eden özellik ve güzelliklerimizdendir. Örnek olarak, mutlak manada Sağlığımız da bizlere bir emânettir. Sağlığımıza zarar veren her şeyden korunmakta başlıca vazifelerimizdendir. Hepimiz akıl yoluyla düşünüyor ve biliyoruzki; hayatın tadı, ibadetin zevk ve neşesi, vücut sağlığına sıhhatli olmamıza bağlıdır. Sağlığı yerinde olmayan bir müslüman, Allaha, Anne ve Babasına, Ailesine, Dinine ve mukaddes degerlerine karşı olan görevlerini gereği gibi yerine getiremez düşüncesindeyiz. Saglık ve sıhhatimize aşuırı dikkat etmemizi emreden yüce dinimiz, sağlığa büyük önem vermiş, onu tehdit eden her türlü uyuşturucu maddeleri de yasaklamıştır. Ayrıca, Malımız ve servetimizde bize birer emanettir. Bir gün geçici dünya hayatına vedâ ederken malımızı ve her şeyimizi burada bırakacağız. Ancak Allah’ın huzurunda hesap verirken malımızı nereden kazanıp nereye harcadığımızın hesabını vereceğiz. O yüzden Emanete riayet etmesini bilelim. Emanet ehli olmaya gayret edelim deger ve kıymetimize zarar vermeyelim… Peygamber efendimiz (sav) bir hadisinde mealen şöyle buyuruyor:**Mü’min saf ve şereflidir/cömerttir, fâcir ise dolandırıcı ve cimridir/alçaktır…** Allahım bizleri o dosdogru yolun olan sıratı müstakimden ayırma, bizleri ehli sünnet vel cemaatta sabit olanlardan eyle. Sana binlerce şükürler olsun allahım…Amin…

Sermedkadir

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.