EMANETİ EHLİNE VERELİM… Muhterem Müslümanlar…Beşeri Hukuka inananlar Herhangi bir hukuki ceza davası gündeme geldiğinde Avukatlık bürosunun yolunu tutarlar. Veya bir hastalığa duçar olduğumuzda tedavi maksadıyla doktorlardan yardım isteriz. Evimizin planını Mimara, Araba ehliyeti almak için şoför okuluna yazılırız. Evimizin bahçe düzenlemesini Bahçıvana emanet ederiz. Çocuğumuzu yetiştirmesi için güveneceğimiz eğitimcilere müracaat ederiz. İnanıyoruz ki; İlmi ehliyete önem veren herkes de aynı şeyleri yapar. Ama bütün bunlar netice de dünyevi hususlardır. Ahirette Allah’ın huzuruna gideceğimize ve dünyada Allah Celle şanuhu bizi mükellef tuttuğuna göre ahiretteki sıkıntılardan kurtulmak için de elbette Ahirette yargılanacağımız hükümleri bilen kişiye başvurmamız elzemdir, zaruridir, gereklidir…
İşte Ahirette yargılanacağımız hükümleri bilen kişi de Peygamberlerdir. Peygamberlerin sözleri de iki çeşittir. Birisi zarurat-ı diniyye dediğimiz açık hükümler bir diğeri de herkesin hemen anlamayacağı ihtimallere açık beyânlar. Rabbimiz bu ihtimallere açık beyânlarla da bizi imtihan etmektedir. İşte bu noktada yollar ikiye ayrılıyor. Ya müctehid âlimlere tabii olur mukallid olmanın sorumlulugunu taşırız ya da Allah korusun nefsimizn oyuncagı olursak, şeytanın şerri peşimizi bırakmaz…Onun için diyoruzki her işi sahibine emanet edelim.Eğer böyle bir yola baş koyarsak inşaallah kaybedenlerden olmayız.
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَنِ الرَّحِيم الَّذِينَ إِنْ مَكَّنَّاهُمْ فِي الْأَرْضِ أَقَامُوا الصَّلَاةَ وَآتَوْا الزَّكَاةَ وَأَمَرُوا بِالْمَعْرُوفِ وَنَهَوْا عَنْ الْمُنْكَرِ وَلِلَّهِ عَاقِبَةُ الْأُمُورِ
Rabbimiz Hacc Suresi ayet.41.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Onlar ki, yer yüzünde kendilerini yerleştirir iktidar sahibi kılarsak, dosdoğru namazı kılarlar, zekatı verirler, ma’rufu emrederler, münkerden sakındırırlar. Bütün işlerin sonu Allah’a aittir…*** Muhterem Mü’minler… Yeter ki Müslümanlar Allah’ın göstermiş oldugu dosdogru yola tabii olsunlar… Yeter ki Müslümanlar Allah’ı Rab, O’nun şanlı Rasulünü önder ve örnek bilsinler. Yeter ki Müslümanlar Allah’a ve Resûlüne itaat etsinler. Tüm kâfirlere karşı, tüm düşmanlarına karşı Allah Celle Şanuhu onlara yardım edecek ve Müslümanlar dünyanın da âhiretin de galipleri olacaklardır. Dünyada da âhirette de kazananlar onlar olacaklardır İnşaallah… Peygamber efendimiz (sav) bir Hadisinde mealen şöyle buyurmaktadır: ** Emaneti güvendiğin kimseye ver… Sana hainlik yapana sen hıyanet etme…**(Tirmizî.)
Muhterem Kardeşlerim… Müslümanlar sözlerinde, ahitlerinde durmayı ilke edinmişlerdir. Mü’minler Sözlerine sâdık davranırlar. Gerek Rablerine verdikleri sözlerine, gerekse Allah kullarına verdikleri sözlerine sâdık davranırlar. Emânete ihanet etmezler. Emin ve güvenilir insanlar olmak zorundadırlar çünkü İmanları böyle olmalarını emreder… Ayrıca Müslümanlar, İyiliği emrededip kötülükleri yasaklamakla mükelleftirler. İslam dininin savunucuları, Sadece kendilerinin değil, tüm toplumun güzel ve dengeli olmasını sağlamayı ğaye edinmiş bir topluluktur. Mü2minler sadece kendilerini değil inanmış hiç bir kişinin cehenneme yol almasını istemezler. Onları Cehennem odunu olmaktan koruyup, cennete ulaştırmayı kendilerine en büyük iş, en büyük dert edinirler. Toplumda iyilerin, iyiliklerin yaygınlaşıp, kötülüklerin ve kötülerin yok olmasına ğayret ederler. Tüm dünyada huzur ve sükunu sağlamayı amaç edinirler…
Kardeşlerim…Dinimizi, Kitabımızı, mukaddes bildiğimiz değerleri öğreneceğimiz merci İlmi ehliyeti saglam ve güvenilir olmalıdır. Denilmiştir ki; Yarım DOKTOR candan, yarım HOCA ise dinden eder. Günümüzde yarım hoca kılıklı modernist MEDYA müctehidleri din hususunda ahkâm kesmede son sürat yol alıyorlar… Delilsiz, kanıtsız, şahitsiz, kaynaksız kendi indi görüşleriyle kafa karışıklığının ve bilgi kirliliğinin artmasına sebep oluyorlar…
Kuran ilimlerinden haberi sadece kulak dolgusu bazı sözler ve ellerindeki meal, Kuranı kerimin indirildiği dil olan Arapça’dan dahi yeterli bilgi kırıntısı olmayan, Kuranın icazından, Nasih ve mensuhundan, muhkem ve müteşabihinden habersiz, rivayetlere ters bakan, Mezheplerden son derece rahatsız, Hadisi şeriflere şüphelerle dopdolu, Bin dört yüz küsur yıllık İslami Literatürü adeta görmezden gelen yenilikçi, acayip bir kanaat önderliğine soyunmuş insanların devrinde yaşıyoruz. Bu da bizim imtihanımız. İnşaallah…Peygamber efendimizin şu mübarek sözlerine kulak verelim inşaallah: ** Ey kavim, yavaş olunuz. Sizden önceki ümmetler peygamberlerine muhalefet etmeleri ve kitâbların bir kısmım diğer bir kısmına vurmaları yüzünden helak oldular. Kur’an, bir kısmı diğer kısmını yalanlamak üzere inmemiştir. Bilakis bir kısmı diğer bir kısmını doğrular. Ondan bildiğinizle amel edin, bilmediğinizi de bir bilene götürün…** Rabbim yâr ve yardımcımız olsun…