Emir ve Yasaklar Bütünü

Cenabı Hak Ali imran Suresi Ayet.104.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Sizden, iyiye çagıran, uygun olanı emreden ve kötülügü yasaklayan bir topluluk olsun. İşte onlar başarıya ulaşanlardır…*** İnanıyoruz ki; Kuranı Kerimin temel gayesi yeryüzünde ahlaki bir toplum oluşturarak bu toplum vasıtasıyla insanlıgın başlıca temel degerlerini ve bunun yanında tabiiki başta insan haklarını korumaktır…

İyiligi her zaman ve her yerde ayakta tutmak ve başkalarına zorlama olmaksızın güzellikleri tavsiye etmek; Kötülükleri ise ki bu kötülüklerin en başında da insan hak ve hürriyetlerini ihlaller gelir kanısındayız gerekirse güç kullanarak ortadan kaldırmak bütün Müslümanım diyen Ehli imanın örgütlü ve disiplinize olmuş güç olarakta Devletin sorumlulugu altındadır…

En başta bizim adımız Müslümandır. Müslüman şahsiyet başta Kurana, İmana, İlime, irfana ve Nura kendini adayan insandır. Müslüman birey Sıratı müstakiym adlı dosdogru yolda yürüyen O nurlu yolun bilincini içinde taşıyan Şan ve Şeref sembolüdür. Müslüman İmanı, İktidarı, kalbi baglılıgı, kuvvetli maneviyatı ve Dininin kendisine vermiş oldugu o yüksek moral gücüyle bütün dünyaya ve koskoca Kainata meydan okuyabilir…

Müslüman Şahsiyyet: Allaha, Kurana, İmana hizmet yolunda sadece Allah rızası için çalışan, bu davası ugrunda maddi ve manevi her türlü çabayı esirgemeyen, korkmayan çekinmeyen, bütün varını yogunu hatta canını bu ugurda vermekten çekinmeyen bir yapının elemanıdır. O, daima acılara, eziyetlere, musibetlere, çilelere, kederlere katlanmasını bilen kişidir…

Müslüman birey: Hakkın hizmetçisidir. Dini hizmetleri karşılıgında gelecek olan menfaatı ve o yönde sadece maddi karşılıgı hedef almayan bir yapıya sahiptir. Müslüman mükafatını yalnızca Rabbinden talep eder. Hak olanı sadece hakk ölçüleri içerisinde yaşar o dairenin dışına çıkmamaya azami gayret gösterir. Müslüman: Batılın, tugyan ehlinin, şeytanın ve şeytanın askerlerinin, İblisin, Belamın, Firavun zihniyetlilerin, Nemrut karakterlilerin, Ebu Cehil kafalıların karşısında olan kişidir…

Müslüman Birey: Ürkek, korkak, titrek ve pısırık olmamalıdır. En basit tavır ve hareketlerden sarsılma, yılma ve yıkılma, bıkma ve usanma nedir bilmeyen özelligin sahibi olmalıdır. Dünya hadiseleri müslümanı hiç bir zaman ümitsizlige ve çaresizlige sürükleyemez. Çünkü Müslüman bireyin arkasında, önünde, sagında ve solunda Mülkün sahibi vardır. Allahın ezeli ve ebedi kudret ve İradesine baglı kalan külli iradesine teslim olan bir güzellige sahiptir…

Müslüman saglam karakteriyle, Nursuzlara, ahlaksızlara, insanlık düşmanlarına ilahi bir ses, diriltici bir nefes olmak durumundadır. Müslüman hiç bir zaman ne Amerikanın ne de Avrupalının katiyyen dilencisi ve uşagı durumunda olamaz ve de olmamalıdır. Müslüman sadece Şeriatın ilahi hükümlerine sımsıkı baglanan, İslam Cemaatının şanlı bir ferdi Tevhide baglı, sevgi, saygı, hürmet ve mütevazilik örnegi Düşmanlarına karşı da mümkün oldugunca Kuvvetli ve Metanetli, dirayetli ve güçlü bir şahsiyetin sahibidir…

Müslüman Sadık, Samimi, dürüst, mert ve korkusuz bir yapının sahibidir. Müslüman her zaman dogruyu, iyiyi ve gerçek olanıo söyleyendir. Ancak herkese her dogrunun da söylenmeyecegi bilincicinin taşıyıcısıdır. Müslüman hiç bir fani önünde beli kırılırcasına egilmeyen, bükülmeyen bir yapıya sahiptir. Müslüman kudreti İlahinin dışındaki yaratılmışlara ölümüne balglanamaz ve de karşısında kıyamda duramaz. Müslüman Kula kulluk zilletine sessiz kalmayan şahsiyetin ve yapının temsilcisidir. Müslüman muhteşem ve görkemli bir İMAN Abidesidir. Onun en degerli silahi, en degerli varlıgı İmanıdır…

Müslüman mutlak surette zalimlikten, zulmetten, küfürden, dalaletten, esaretten, İsyandan, Hainlikten, Rezilliklerden, her türlü kötülüklerden, Nifaktan, fuhuştan, İhtilaflardan, Müslümana muhalefetten, Husumetten, Ayrılıklardan Riyadan, yalancılıktan, Düşmanlıktan körü körüne gaflet, bilgisizlik, yobazlık ve Cahillikten yana degil, Aksine Müslüman İmandan taraftır. Müslüman Nur tarafındadır. Müslüman ilim ve İrfandan yanadır…

Müslüman İhlastan ve İhsandan yanadır. Müslüman İtaattan ve hürriyetten taraftır. Müslüman Faziletten ve Hidayetten taraftır. Müslüman ittifaktan ve Tevhide baglılıktan yanadır. Müslüma iyilik ve izzetin oldugu yön ve taraftadır. Müslüman safları bozucu degil bütünleşen bir yapının adamıdır. Müslüman Hayırlı işlerde köstek olmayı degil, Destek olmayı amaçlayan bir karakterin ve mizacın elemanıdır. Müslüman mukaddes bilinen her hususta toplanıp, anlaşan, birleşen Vahdeti isteyen kişidir…

Müslüman her işinde ayarlı, kararlı, prensipli, ölçülü, usulüne uygun hareket edici, saglam metodun benimseyicisi, Üslubu, hal ve tavırları ölçülü olandır. Müslüman olumsuzlukların adamı degil, müsbet ve olumlu hareket edendir. Müslüman başına gelebilecek her türlü musibetlere karşı sabırlı olandır. Müslüman hamdetmesini bilen insandır. Müslüman Şükredebilme özelligini kalbinde nur gibi taşıyan, sıkıntılı anlarda ise Sebat edebilen güzelliklerin adamıdır…

Nihayetinde Müslüman topyekün Kuran ahlakıyla ahlaklanan ve Peygamber Efendimizin (sav) Sünneti seniyyesine tam baglı olan, Hakkın ve Hakikatin şahitligini yapandır. Müslüman Yüce İslam Dininin isteklisi, Şeriat hasreti çeken, Hayır ve hasenatın yılmaz hizmetlisi, O dosdogru yol olan Sıratı müstakimin , Ehli sünnet vel cemaat yolunun takipçisi, bu ugurda her türlü fedakarlıktan kaçınmayan, her fırsatta mukaddes ŞEHADET şerbetini bir an evvel içmeye çalışan, bu ulvi yolda ve dava da asla taviz vermeyen, yılmayan, yıkılmayan, korkmayan, ürkmeyen, durmadan yürüyen, ilerleyen, dönmek nedir bilmeyen bir hakk askeridir Müslüman…

Müslüman teslim olan demektir Allaha teslim olan, Dine teslim olan, Kuranı Kerime teslim olan, Şanlı Rasulün Sünneti seniyyesine teslim olan, İmanında , İtikadında, Muamelelerinde, İnsani ilişkilerinde kafasının dogrultusunda degilde Kuran ışıgında yürüyen, Ehli sünnet vel cemaat yolunu kendisine rehber edinen, Allah Rasulünü örnek ve önder bilen, fani olan insanlara ancak degerleri ölçüsünde itibar eden, İnsanları rengiyle, makam ve mevkisiyle degil , şanına ve şöhretine itibar etmeyip, Allaha baglılık ve takva ölçü ve ayarına riayet eden bir yapının itaatkar mensubu Müslüman…

Müslüman öncelikle Adil olmalı, adalete riayetkar davranmalı, İnsanlara iyilikten başka bir şey düşünmemeli, Müslüman ahde vefa gelenegine sımsıkı baglı kalmalı, Müslüman affetmenin büyüklük ve yücelik oldugu şuuruna varmalı, Müslüman önder ve örnek aldıgı Şanlı rasulün izini ve yolunu takip ederek güzel ahlaktan ayrılmamalı. Müslüman cahillerden ve cahilliklerden yüz çevirmesini bilmeli. Müslüman sabretmesini bildigi gibi , şükür etmesini de unutmamalı. Müslüman yakınlarına, yoksullara, fakirlere yardımcı olma yolunda örnek şahsiyyet olmalı…

Müslüman harcama ve mal biriktirme yolunda orta yolu takip etmekle görevli olan şahsiyyettir. O ne saçıp savuracak ne de sımsıkı elinde olanı cimrice tutacak, yani orta yolu muhafaza edecek olan insandır. Müslüman kendisi dışındakilerle mücadelede en iyi yolu tercih edecek, hasmı ile en iyi şekilde mücadelenin örnegini verecek, Müslüman her an ve zamanda korku ve ümit arasında yaşamaya kendisini alıştıracak. Müslüman dünyadan sıyrılma konusunda ve Allaha yönelmede en güzel usül ve metodu takip edecek…

Müslüman Allahtan gerektigince korkacak, aynı zamanda ölçü ve tartının hakkınıda vermesini bilecek. Müslüman Rabbini zikredecek, Dogru yola uyacak, Salih ve faydalı, yararlı işler işlemeye yönelecek. Müslüman istikamet sahibi olacak, Müminleri gözetip kollayacak, insanlara merhamet kanatlarını indirecek, kucaklayıcı ve koruyucu olacak, Allah yolunda güzelliklerin davetçisi olacak, Müslüman inanan insanlarada DUA edecek, içinden çıkamadıgı durumları Allaha havale edecek, Her konuda İhlaslı olmayı kendisine adet edinecek…

Müslüman boş ve faydasız şeylerden uzak durmasını bilecek, Müslüman emaneti korumasını bilecek, Mümkünse geceleri ibadet edecek, Rabbinden Bol bol DUA ve niyazda bulunacak. Müslüman tabiidirki her türlü tedbirini aldıktan sonra tevekkül ehli olmasını bilecek. Nasıl DÜNYA için çalışıyorsa Ahireti içinde gayretli olmasının şuuruna varacak. Bilebildigi ölçüde İyiligi emredecek ve insanları kötülüklerden kaçınmaları hususunda uyaracak. Müslüman alçak gönüllü ve mütevazi olacak. Müslüman kendi nefsini her türlü kötülüklerden arındırmanın çabası içerisine girecek…

Müslüman her ne kadar makamı, mevkiisi, meslegi , ekonomik durumu, sosyal statüsü, Bilgisi, İlmi, Kariyeri ne olursa olsun Allaha muhtaç oldugunu yaratıcıya karşı muhtaç olma durumunu hiç bir zaman aklından çıkarmayacak. Müslüman ne olursa olsun HAK ile hükmetmesini bilen bir yapı ve karakterin sahibi olacak. Müslüman iyinin en iyisine, güzelin en güzeline meşru olanın en muteberine sahip olmaya çalışacak. Müslüman şeytanın saptırmasını hiç bir zaman aklından çıkarmayıp Allahtan yardım istiyecek, uyanık olacak. Eüzü billa…

Müslüman çokça Allahı anacak. Bol bol Kuran okuyacak. Müslüman Hak ve Hakikat yolunda dayanışma ve yardımlaşma içerisine girecek. Müslüman güzel söz söyleyecek, Müslüman dogru ve dürüst olacak, Müslüman yaşantısının her devresinde korku ve ümit içerisinde olacak, Müslüman hayırda yarışmasını bilecek, Müslüman öfke ve sinirli durumlarında öfkesini yutmasını bilecek. Müslüman, kafirlere karşı sert, Müminlere karşı ise merhametli olacak. Müslüman Allah için sevecek Allah için bugz edecek…

Bu saydıgımız hususlar Emirlerle alakalı hususların belli başlı olanlarından sadece bazılarıdır. Yasaklar kapsamına gelince onlardanda bazı örnekler vermeye gayret edelim inşaallah. Müslüman öncelikle zulüm kavramından kesinlikle uzak duracak yani bir Müslüman kesinlikle zalim konumuna düşemez ve zulmetmez inancına sahip olacak.

Müslüman aynı zamanda Fuhuş olarak bilinen bütün çirkinliklerden uzak duracak. Bilindigi gibi fuhuş Bilinen kötülüklerin ve haddi tecavüz etmenin Allahın koymuş oldugu güzellik sınırlarını geçmenin her türlü adıdır. Sınırlar ihlal edilmeyecek yani kadın olsun erkek olsun hiç bir Müslüman Fahişe olmayacak. Hakları gasbetmeyecek. Sapkınlıklara meyletmeyecek…

Bir Müslüman Yetim malı yemeyecek, aynı zamanda hakkı olmayan mala da göz dikmeyecek. Sapık ve saptırıcı kimselerin yollarına tabii olmayacak. Müslüman İsraf etmeyecek, bunun yanında aynı zamanda cimrilik te yapmayacak yani cömert olacak. Açıktan veya gizli günah işlememeye gayret gösterecek. Müslüman bilhassa DİNİ mevzularda bilgi sahibi olmaya çalışacak, kendisini Cahiller sınıfına dahil etmeyecek, bütün kötülüklerin bilgisizlikten geldigini idrak edeip her türlü bilgisizligi ve cahilligi kötü görüp Allah yolunda bilgi sahibi olmaya heves ve gayret gösterecek…

Her türlü kibir, gurur, büyüklenme ve kendini begenme hallerinden varsa vaz geçmesini bilecek bu davranış şekillerinin Şeytana ve İblise yakışan tavır oldugunun bilincini hiç bir zaman aklından çıkarmayacak. Müslüman Dünyaya aşırı meyilli olmayacak tabir caizse Dünya ile Ahiret arasında bir denge, Dünya ile ögünmeyi bırakacak,aşırı tutku ile baglanmayacak, bir orta yol bulmaya çalışacak Dünyası için çalıştıgı gibi Ahireti içinde çalışmasını bilecek…

Müslüman Arzu ve emellerinin, heveslerinin peşinden koşturan basit oyunlar ve eglenceler adamı olmaktan sakınacak. Bir Müslüman hiç bir zaman Allahın gazabından emin olmadıgı gibi, Allahın lütfundan da ümidini kesmeyecek. Allahın vermiş oldugu sayısız Nimetlere karşı kayıtsız kalmayacak. Müslüman her halukarda Ölçü ve tartılara aşırı riayetkar olacak. Hiç bir zaman hile yapmayacak, hile yapmayı da aklından geçirmeyecek. Yer yüzünde bozgunculuk, anarşi çıkarmayacak suçsuz ve günahsız insanlara zarar vermeyecek…

Bir Müslüman bilinçsizce, şuursuzca, körükörüne Atalarının yolunu takip etmeyecek. Zalimlere destek vermeyecek. Vermiş oldugu sözden ahdinden dönmeyecek. Bir Müslüman kesinlikle Allahı anmaktan geri kalmayacak. Bu hususta ne yapmak gerekiyorsa öylece davranışlarını düzenleyecek Allaha zikirle, Namazla ve her türlü ibadetlerle ulaşmaya gayret sarfedecek. Bir Müslüman Anne ve Babaya İsyan etmekten kesinlikle sakınacak, onların gönlünü almak için elinden ve dilinden gelen gayreti gösterecek…

Bir Müslüman savurgan olmayacak, asılsız kuruntuların ve vesvese tabir edilen boş ve lüzumsuz davranışların peşinden koşmayacak. Sanki küçük dagları ben yarattım havasıyla böbürlenenlerin arkasından gitmeyecek böylelerinin sofrasında ve sohbetlerinde bulunmaktan kaçınacak. Arzu ve heveslerine tabii olan bu tür insanlara tabii olmadıgı gibi onlarla ilişkiyi kısa yoldan kesecek…

Bir Müslüman Şehvetlerinin peşinden koşmayacak, bile bile suç işlemekten kaçınacak. Kesinlikle şu son hafta içinde Türkiyedeki bazı gazetelerde oldugu gibi Cenabı Allahın ayetleriyle istihza yani alay etmeyecek. Ayetleri tartışma konusu yapmayacak, zamanımızda da bu tür şeyler olurmu diye başlayan şeytanın avukatlıgını yapıcı gevezeliklerden kaçınılacak. Dinde aşırılıga kaçılmayacak, İfrat ve Tefrit olayından mutlak surette geri durulacak. Bir Müslüman ne konuda olursa olsun fazla aceleci davranmayacak. Nefsinin oyuncagı olmayacak…

Bir müslüman; Gıybet, dedikodu, laf getirip götürme gibi çirkin davranışlardan uzak duracak. Yaptıgı iyilikleri ve güzellikleri başa kakmayacak. Diger insanları alaya almayacak, kaş göz ifadeleri ile birilerini rencide etmeyecek, Onları küçük düşürmeye çalışmayacak. Riyakarlıktan uzak duracak. Kesinlikle yalan konuşmayacak. Dini, ahlaki ve manevi duyguları, degerleri belli bir bedel karşılıgında satma alçaklıgına kalkışmayacak ve buna da tevessül etmeyecek. Hakkı batıl ile karıştırmayacak, Bildigi hususları da Müslümanlarla paylaşacak yani İlmini saklamayacak…

Müslüman kalbi yumuşak olur, kalp katılıgından sıyrılacak. Şeytanın yoluna uymayacak Allaha baglanma yolunda aşırı gayret sarfedecek. Müslüman aynı zamanda kendi saglıgını korumada hassas davranacak. Sıhhatini tehlikeye atıcı davranışlardan sakınacak. Müslümanın dostu yine müslümandır diye inanıyoruz. Müslüman kafirleri dost edinmeyecek. İnsani ilişkiler, ticari ilişkiler ve kültürel ilişkiler farklıdır bunlara kimsenin bir şey dedigi yok, Müslüman kimseye zarar veremez ama zarar görecegi bir ortamdan da mutlaka uzaklaşmasını bilecek yapıya sahip olmalıdır diye inanıyorum…

Müslüman her halukarda hainlik yapamaz, hıyanet edemez O, Allahın hükmüne boyun egicidir. Tagutun, Şeytanın, İblisin ve Şeytanın uşaklarının hükmünü kesinlikle reddeden bir tavırında sahibidir. Müslüman kişi suçsuz insanlara iftirada bulunamaz, Günah ve taşkınlıkta başkaları ile birlik olup dayanışma içerisine giremez. Bile bile açıktan kötü söz söyleyemez, küfür ve sövgü sözlerini temiz bilinen agzına alamaz…

Müslüman hak etmedigi bir kazancı yiyemez, rüşvet alamaz. Kötülükleri emredemez. Münafıklık yapamaz. Müslüman suizandan yani zannın kötü olanından uzak durur. Her halukarda hüsnüzann sahibi olmak lazımdır. Tecessüsden yani birilerinin gizli hallerini araştırmaktan uzak durur. Gıybet ve yalan yere yemin etmekten uzak durur. Son olarak Müslüman tabiidir ki Allah ve Onun şanlı Rasulüne muhalefet etmeyi aklının ucuna bile getiremez…

Emirler ve Yasaklar hususunda kısaca bazı örnekler verdikten sonra İslami yaşantımızı daha bir güzelleştirmek için ne gibi gayretler gereklidir biraz da o hususlara bakacak olursak, o güzellikleride şu şekilde sıralayabiliriz: Müslümana öncelikle saglam bir İman lazımdır. Bu imanın, “boğazdan aşağıya inen”, kalpte olan gerçek, kesin, samimî ve geçerli bir iman olması gerekir.

Din yani İslâm lazımdır. Bunun hüküm ve öğretim ve egitimini İlmihal dediğimiz din bilgisi kitaplarında bulmamız mümkündür. Müslümana yüksek ahlâk, yüksek karakter, fazilet, hikmet lazımdır, gereklidir. Allahın, Peygamber vasıtasıyla insanlığa göndermiş olduğu Kuranı Kerimi yol gösterici, düstur olarak kabul etmek ve onun hükümlerine uymak, öğütlerini tutmak, çizdiği sınırları aşmamak gerektir.

Peygamber Efendimizi (sav) tasdik etmek, O’nu kendisi ve bütün insanlık için en büyük örnek ve Önder olarak kabul etmek, Ona sımsıkı baglanmak gerekmektedir. Müslümanım diyen kişiye Fıkıh ve Şeriat lazımdır. Çünkü, Allah’a karşı ibadet vazifelerini ve dünya muamelelerini ancak fıkıhtan öğrenebiliriz.

Müslümana yaşadıgı her dönem içerisinde Ümmet şuuru lazımdır. Allah bütün mü’minleri kardeş kılmış ve Muhammed Ümmeti yapmıştır. Ümmet şuuruna sahip olmayanlar olumsuz kavmiyetçilik çukurlarına ve tefrikaya düşerler ve zelil olurlar. Müslümanım diyen kişiye, Adalet lazımdır. Müslüman ADİL olmak durumundadır. Yüce Allah kullarına adaletli olmalarını kesin şekilde emretmiştir. Kendi aleyhimizde, Babamızın, kardeşimizin aleyhinde de olsa yalancı şahitlik yapmamamız, adil olmamız bildirilmiştir.

Mukallid Müslümanların MEZHEP sahibi olmaları gerekir. Çünkü onların ilmi, kendi başlarına Kitabtan ve Sünnetten dinî/şer’î ahkâm çıkartmaya yetmez. Peygamber zamanında Mezhepmi vardı diyerek başlayan mezhepsizlern kuru gevezeliklerini toptan reddediyoruz. Ehli sünnet yolu üzerinde olmak gerekmektedir. Peygamber Efendimiz (sav) ** Ümmetim içinde bir ihtilaf çıkarsa siz sevadı azamda- Yani saglam bir yol üzerinde- olunuz…** buyurmuşlardır.

Tefrikadan, nifak ve şikaktan, fitne ve fesattan kaçınmak, uzak olmak lazımdır.
Takva yani Allah’tan korkmak, yasaklarından kaçınmak, emirlerini yerine getirmek niyetine, azim ve cehdine sahip olmak lazımdır. Peygamber Efendimizi (sav) Müslümanlar kendi canından, çoluk çocuğundan daha fazla sevmek ve korumak zorundadırlar…

Müslümanlar Elinden ve dilinden Müslümanların emin güvende olması lazımdır.

İstikamet doğruluk, dürüstlük lazımdır. Hani şimdilerde çok konuşuluyorya; Adam gibi adamdı gibi bizlerde diyoruz ki; Müslüman lafzında ifade edildigi gibi Müslüman gibi Müslüman olmak lazım diyoruz.

Allahım sana inandık, sana baglandık ve yalnız sana güveniyoruz. Bizleri dosdogru yolun olan SIRATI MÜSTAKİM den ayırma Ya Rabbi. Bizleri yalnız ve sadece senin Emir ve Yasaklarına uyan kulların zümresine dahil eyle Ya Rabbi. İslam Dinini yaşamada, anlamada, kavramada bizlere kolaylık nasb eyle Ya Rabbi. Bizleri Ehli Sünnet vel Cemaat yolundan ayırma Ya Rabbi. Bir göz açıp kapanıncaya kadar bizleri kendi nefsine uyanlardan eyleme Allahım. Sen her şeylere kadirsin… Amin…
Sermed Kadir… 09.12.2007

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht. Erforderliche Felder sind mit * markiert