EMPATİ İLE YAKLAŞALIM… Biz müslümanlar, muhatabımız her kim olursa olsun kendi ahlâki, edebi ve inancımızın bize vermiş olduğu terbiye doğrultusunda hareket etmekle yükümlüyüz. Eğer niyetimiz karşımızdaki şahsı anlamak ise, onunla ılımlı, mâkul, seviyeli bir dostluk kurmayı arzularız. Şayet bunun aksine bir durum gelişecekse; vereceğimiz tepki *ne zarara uğrama ve ne de zarar verme* ilkesi doğrultusunda hareket ederiz. Genel kanaatımız güven, itimad üzerine olan bir çabanın dışa yansıması nasıl gerçekleşiyorsa o doğrultuda uygulamaya geçeriz. Bizler çoğu fiillerimizde çok aceleci davranıp, bizi rencide eden karşımızdaki şahsa aynı oranda mukabele etmeye yelteniriz, böyle bir tarz doğru olmayan bir yöntemdir. İmam Rabbanı’nin çok güzel bir öğüdü vardır der ki;*Sakın sana söven, küfreden şahsa sen de küfretme, sövme. O kişinin dağarcığında daha ağzı açılmadık ne herzeler mevcuttur, baş gelemezsin….*Bizler her hâlukârda islami kimliğimizi unutmayalım. Rabbimiz Enfal suresi ayet. 49. da mealen şöyle buyuruyor:***O zaman münafıklarla kalplerinde hastalık bulunanlar, sizin için, „Bunları, dinleri aldatmış“ diyorlardı. Halbuki kim Allah’a dayanırsa, bilsin ki Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir…***
EMPATİ İLE YAKLAŞALIM… En çok beğendiğim sözlerden birisi:* Şahsına yapılmasını istemediğin bir hareketi sende bir başkasına yapma.*uyarısıdır. Empati sözcüğü Fransızcadan dilimize geçse de günümüzde sık kullanan ifadelerdendir. Empati kavramı, bireyin bir başkasının duygu ve düşüncelerini kendi zihniyle anlaması ile ilişkilidir. Söz, fiil ve hareketlerimize yansıttığımız duygu yüklü hâlimiz manâ olarak gündeme getirdiğimizde,*kendini diğerinin yerine koyma* fiilinin zorunlu sonucuna ulaşırız. Empati kurmak kurmak, herkesi hakkıyla olmasa da bir derece anlamaya çalışma ameliyesidir. Empati kurmak, herkesle eşit derecede olmak ya da empatinin yanına mütevaziliği de bırakıp bir derece geri planda kalmak veya daha da alttan almayı gerektiren bir oluş biçimidir…Mümkün olduğunca içinde yaşadığımız toplumda uyum içerisinde olmak bizlere fayda sağlar ümidindeyiz…Rabbimiz Bakara Suresi ayet. 286. da mealen şöyle buyurmaktadır:***Allah her şahsı, ancak gücünün yettiği ölçüde mükellef kılar. Herkesin kazandığı hayır kendine, yapacağı şer de kendinedir…***
EMPATİ İLE YAKLAŞALIM…Özünde duygusal bir anlamı barındıran Empati kavramı, bir insanın başka birinin doğru veya yanlış olsun duygusal bir anını fark etmesi ve ardından aynı duyguyu kendisinde duyması üzerinde odaklanır. Her iki duygusal durumun birbirine ne kadar benzediği tartışmalı bir konudur. Bundan da ötede, diğer kişinin neler hissettiği ortamdan, doğrudan doğruya gözlemden veya bilgi almak yoluyla öğrenilebilir. Bu kavram diğer kişinin duygusal durumunun „empati yapan“ kişide yeni bir duygu ortaya çıkmasına yol açması durumu ile alâkalıdır. Onun için bizler devamlı dini içerik yönleri ile, imanımızın bizlere aşıladığı güzelliklere vurgu yapma lüzumunu dile getiriyoruz. Çünkü hesap gününün mutlaka geleceğine imanımız tam, söz, fiil ve hareketlerimizden dolayı bir başkasının hakkına tecavüzü asla tasvip etmeyiz. Hiç kimseyi rencide etme yoluna sapmadan, iyi düşünelim, hayırlara vesile olacak amellerle meşgul olalım…Tirmizi’nin zamanımıza ulaştırdığı hadis mealen şöyle:**Haya îmandandır, îman ise cennettedir. Utanmazlık cefadandır, cefa ise cehennemdedir…**
EMPATİ İLE YAKLAŞALIM…Kardeşlerim, Empati yapmak genelde kişinin kendisini başkalarının duygularına ya da söz, fiil ve hareketlerine karşı yansıtma tavrı ve hareketidir. Empati yapan kişi genelde olabilecek yanlış hareketlerden, olumsuz davranışlardan kurtulma çabasıdır. Bizler *hayırda hayır yoktur* sözünün mucibince evet diyerek, her muameleye olumlu düşünerek müdahale edebiliriz. Şöyle ki;empati yaptığımız anda muhatabımıza bu davranışımız o kadar sevimli gelebilir ki, belki de vermiş olduğumuz pozitif enerji yapmış olduğumuz empati sonucunda sempati’ye dönüşebilir. Bizim gayemiz düşman kazanmak değil, dost meclislerinin sayısını artırmak olmalıdır. İnsanlara duyduğumuz sempati yani insanların iyiliğini isteyerek o şahıslarla müsbet yönde ilgilenmemiz her iki taraf için de olumlu netice verecektir inancındayız. Velhasılı kelâm, iyi düşünelim, iyi davranalım, iyilikten kopmayalım, birbirimize yabancılaşmayalım, her an dostluk köprüsünü sağlamlaştıralım, kazanan bizler olacağız Allahın izniyle…Tirmizi’nin bilere ulaştırdığı hadis ile konumuzu bağlayalım, mealen şöyle:**Merhamet edenlere Rahman da merhamet eder.Yeryüzündekilere merhamet edin ki, göktekiler de size merhamet etsin…** Sallu alâ Rasulina muhammed…
Sermedkadir…