En Büyük Hastalık İmansızlıktır

Muhterem Müslümanlar.
Bu günlerde namazlarımızda Tebbet suresini çokça okumaya gayret edelim inşaallah. Günümüzün en önemli görülen hastalıklarından birisini yüzünden Dünyada on binlerce insan ölüyor. Şimdilik bu hastalıgın adı Domuz gribi. Daha önce kuş gribi vardı. Kanser hastalıgı her zaman toplumu adından bile ürküten hastalık. Kalp, damar, tansiyon, verem gibi hastalıklar dünyada bilinen rahatsızlıkların önde gelenleri. Ben burada tek tek hastalık türlerini sayma niyetinde degilim.

Şurası bilinen bir gerçektirki, İnsana her hangi bir şekilde dışarıdan giren mikroplar zaman içinde doktorların gayreti, insanlarımızın dikkati sonucunda yok olabilir, insanlar eski sıhhatlerine kavuşabilirler. İnsanlık tarih boyunca hastalıklarla, mikrobik rahatsızlıklarla mücadele etmişlerdir. İnsanoglu Bugüne kadar birçok bulaşıcı hastalığı en az zararla savuşturmayı başarmış ama tarihin karanlık dönemlerinden bu güne kadar insan beyninin içinde yaşayarak gelen ırkçılık mikrobunun kökü bir türlü kazınamamıştır.

Bilinmelidirki bizim son altı yüz küsur yıllık kuvvetli bir devlet gelenegiyle örnek teşkil etmiş olan osmanlı devletinin yıkılışında en büyük etken ırkçılık belası olmuştur. Birinci ve ikinci dünya savaşlarının özünde yine ırkçılık belası vardır ve bu yüzden milyonlarca insan ölmüştür. Her millet kendi toplumunu üstün ırk düşüncesiyle yükseltirken bir başka ırka hayat hakkı tanımamıştır ve tanımamaktadır. Hiç bir ideoloji ve felsefe ırkçılık kadar toplumlara zarar vermemişlerdir. İşte yukarıda saymış oldugum mikrobik hastalıklardan daha tehlikelisi bu ırkçılık mikrobu diyebiliriz.

Dünyaya „Üstün Irk“ düşüncesini yayan Yahudiler, bu ırkçılık mikrobundan en fazla zarar görenlerdirler. Buna rağmen hala aynı hastalılıklarını Filistin’de yaymaya devam ediyorlar ve yüz binlerce Müslüman’ı öldürüyorlar, yerlerinden ediyorlar. Tarihte defalarca Haçlı seferleri düzenleyenler, 11 Eylül günü „Haçlı seferleri başlamıştır“ diyenler aynı hastalığı devam ettiren zihniyetin sahipleridir inancındayız.

Peygamber efendimiz (sav) Mekke halkına „Lâ ilâhe illallah/Allah’tan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur“ deyin ve kurtulun“ dediğinde Peygamber efendimizin öz amcası olan o nasipsiz kişi „Bizi diğer insanlarla eşit mi kabul ediyorsun kahrolasıca“ der. Bunun üzerine Tebbet suresi nazil olur. Kur’an-ı Kerime baktıgmızda sevgili peygamberimize düşman olanların adı geçmez. Yalnız Ebu Leheb’in adı geçer. O da sevgili peygamberimizin amcasıdır. Bu ne demektir? Bir insan, imansız, adaletsiz, baskıcı, ezici, yok edici olursa, o peygamber amcası olsa da onun hiçbir değeri yoktur.

Aynı ırktan olan atalarımız, dedelerimiz, ecdadımız arasında iyilikleri topluma mal olmuş insanlar varsa onlarla ve onların iyilikleri ile iftihar ederiz, onları samimiyetle sever, hayır dualarımızla anarız. Ama Hakka ve halka karşı isyan etmiş, hakları çiğnemiş biri babamız olsa İbrahim Aleyhiselam gibi onu reddederiz. O kişi oğlumuz olsa Nuh aleyhiselam gibi ailemizden saymayız. Eğer o kişi eşimiz olsa Lut aleyhiselam gibi reddederiz ve onunla iftihar etmeyi bırakın aramızdaki bagı koparır atarız.

Peygamber efendimiz (sav) „Hepiniz Adem’densiniz, Adem de topraktandır“ buyurmuş. „Arab’ın Arap olmayana üstünlüğü yoktur“ buyurmuş. Bizleri bu konularda uyarmakla kalmamış sohbet için arkadaşlarının arasına oturduğunda bir tarafında Hazreti Ebubekir otururken, öbür tarafında Ebu Leheb’in, Ebu Cehil’in, velid bin mugirenin basit görüp o baldırı çıplakları yanından uzaklaştırırsan biz de sohbetini dinleriz dedikleri Suheybi rumi, Bilali habeşi, Selmani farisi, Ebu zerri gıffari ve ammar bin yasir gibi sahabileri asla yanından ayırmamıştır. Kendini üstün gören Ebu Leheb gibileri de zelil ve perişan olarak layık oldukları yere yollanmışlardır.

Müslümanlar ne zamanki Rabbimizin, Hucurat suresinde işaret ettigi, ırkı, rengi, dili ne olursa olsun „Müminler ancak kardeştirler“ emrine, buyruguna itaat ettilerse o derece izzet ve şeref sahibi olmuş, Bu inanç ve imandan ne zaman koptularsa zelil ve perişan olmuşlardır. Allahım bizleri ırkçılık hastalıgından muhafaza eyle. Bizleri ırkçılık fitnesine bulaşmaktan koru. Bizleri ırkçılk mikrobunun esiri eyleme ya rabbi…Rabbimiz tebbet suresinde mealen şöyle buyurmaktadır:*** Ebu Lehebin elleri kurusun, zaten o helak oldu.Onu malı ve kazandıgı şey kurtaramadı. O, alevli bir ateşe girecektir. Karısı da odun hamalı olarak. Boynunda da bükülmüş bir ip olacaktır.*** Allahım bizleri dinimize sımsıkı sarılanlardan eyle…Amin…

SERMEDKADİR

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.