EN YÜCE  DOST…

EN YÜCE  DOST… Derdimizde, tasamızda, üzüntü ve sevincimizde her an bize bizden daha yakın olan Rabbimiz en yüce, en aziz, dostumuzdur. Bunun yanında Allahu Tealayı seven, ihlasla sıratı müstakimden ayrılmayan, Allahın şanlı Rasulüne sadakatla bağlanan; Evliyaullah, Veliyullah: veli; dost, arkadaş, itaatkar… insanlarda bizim dost halkamızın bireyidirler. Allahu Tealayı dost bilip, islamın her emrinini samimiyetle kabullenmiş olanlar, Allah’ın sevgili kulları cümlesindendir. Bizler Allahın sevgili kullarını bulma, temiz kaynaklara vesile olması niyyetiyle arayış içine mutlaka girmişizdir. Hani derlerya: arayan mevlâ’sınıda bulur, belâ’sınıda diye. Sonuçta kendi meşrebimize uygun olanlarla içli dışlı olmuş, sevgi bağını kuvvetlendirmiş ve Cenabı hakka bu kulunu karşımıza çıkardıgından dolayı dua’lar etmişizdir. Rabbim bizleri iyi insanlarla karşılaştırsın…Nisa Suresi ayet. 45. mealen şöyle: ***Allah düşmanlarınızı sizden daha iyi bilir. Gerçek bir dost olarak Allah yeter, bir yardımcı olarak da Allah kâfidir…*** Tabiidir ki; en güzel yol göstericimiz Rabbimizdir…

 

EN YÜCE DOST…Bizler yaşadığımız zaman diliminden mes’ülüz. Zamanımızda yeryüzünde hakimiyeti elinde tuttuğu sanılan, güçlü gibi gö­rünen İslâm düşmanı yahudi ve hıristiyanları, kâfirleri ve müşrikleri gözümüzde büyütmeyip, Tek hakim olarak Allahu Tealayı bilir rızasına uygun bir hayat yaşarsak Allahu tealanın yardımını her an yanımızda hisstmemiz uzak değildir. Büyün mesele en yüce dost, velimiz olan Allahu Tealanın bizim hayatımızı düzenlemek üzere bize gönderdiği kitabından ve o kitabın pratik uygulaması olan peygamberinin sünnetinden, hayatından, uygulamalarından haberdar olmaktır. Eğer gece gündüz bu kitabı ve bu peygamberinin hadislerini elimizden bırakmaz, her an en doğru bilgilere ulaşmamızı sürdürür, Rabbimizin rahmeti gereği bize açtığı bu bilgilerle beraber olursak, kesinlikle bilelim ki tüm yeryüzü kâfirleri bizi saptırmak için bir araya gelseler bile bize hiçbir şey yapamayacaklardır…Rabbimiz Kehf Suresi ayet. 44. te mealen şöyle buyurmaktadır:***İşte burada yardım ve dostluk, Hak olan Allah’a mahsustur. Mükâfatı en iyi olan O,en güzel âkıbeti veren yine O’dur…*** Rabbim, bizleri  hayırlara  vesile  olacak  salih amellerle ve iyi  insanlarla karşılaştırsın…

 

EN YÜCE DOST… Rabbimiz  Kuranı  keriminde, Onun şanlı  Resulü  ise sünneti  seniyyesinde İnananların  birbirlerini dost,  veli  edinmelerinin gerekliliğini  öğütlerken, kesinlikle müminlerin dini alaya alan, dinini oyuncak edinenleri veli, dost tanımamaları hususunda ayet  ve  hadisler  bizlere  yol  göstermektedir. Bir kimsenin başkasının yol göstericiliğine inanması, o şahsın gösterdiği yolun itimat edilir, diğerlerinin yanlış olduğuna iddiâ etmesi ise bir vakıadır. İnanıyoruzki Kuranı  kerim  ve  Sünneti  seniyyeden  beslenen İslam alimleri  her  asır’da şer olana, kötülüğe, fitne ve fesat ehline DUR demeyi  bilmiş, Din  ğayreti  ile dopdolu olan Ehli  sünnet  alimlerimiz insanlığın  faydasına,  yararına  olan  salih  âmeller işlememizdede öğüt, nasihat ve vaazlarıyla örnek şahsiyetleriyle, sağlam karakteristik  yapılarıyla maneviyat  sahamızın nurlanmasına vesile  kılınmışlardır. Rabbimiz Maide Suresi ayet. 55. te mealen şöyle buyurmaktadır:*** Sizin dostunuz, veliniz ancak Allah’tır, Resulüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirler…***

 

EN YÜCE DOST…Kardeşlerim, Rabbimiz değişmez ve değiştirilemez hayat mektebimiz olan Kur’anı Kerimde en yüce dost, karar mercii, kanun, yasa, hayat proğramı düzenleyici en yüksek makam, güç, kuvvet ve kudret olarak; Allahu Teala, Allahın şanlı Rasulü(sav) olduğunu beyân buyurmaktadır. Bu iki en yüce gücün dışında,Allahu Tealayı ve Rasulünü sevenlerin dışında dost arayanlar kaybedeceklerdir. Kim Allahu Tealayı, Peygamberini ve mü’minleri dost edinir, on­ları hayatında karar verme makamında görür, onların hayat programı istikâmetinde bir hayat yaşamaya yönelirse onlar Allah taraf­tarları, Allahu tealanın tarafında olanlar onlardır ve yeryüzünde galip gelecek, üstün gelecek ve başarıya ulaşanlar sınıfında olacaklardır. Allahu tealanın safında yer alanlar, tercihlerini Allahın hükümlerinden yana kullanan­lar,Allahu Tealaya kayıtsız şartsız teslim olanlar kurtuluşa erenlerin taa kendileri olacaklardır… Peygamber efendimiz(sav) bir hadisinde Allah dostlarını mealen şöyle tarif etmiştir: **Onlar görüldüğü zaman akla Allahu Teâlâ gelir. Yüzleri nur’ludur. Onlarla beraber bulunanlar şaki olmaz…** Sallu alâ Rasulina Muhammed…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.