Rabbimiz yunus suresi ayet.61,62.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ne zaman sen bir işte bulunsan, ne zaman Kur’an’dan bir şey okusan ve siz ne zaman bir iş yaparsanız, o işe daldığınız zaman biz mutlaka üstünüzde şahidizdir. Ne yerde ne gökte zerre ağırlığınca bir şey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha küçüğü ve daha büyüğü yoktur ki apaçık kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasın. Bilesiniz ki, Allahın dostlarına korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de…*** Kardeşlerim, Evliyaullah, Veliler, Allahın sadık dostları, Allah’ın şerîatına bağlı olan kimselerdir. Kuranı Kerîm’de evliya kelimesi, insanların sahte ilâh ve mâbudlar hakkındaki çeşitli inanç ve davranışlar ortaya koymaları; „Allah’tan başka veliler edinmek“ şeklinde ifade edilmektedir. Allah Resûlü (sav) mealen şöyle buyurmuşlardır. ** Gerçek âlim, insanlara, Allahın rahmetinden ümit kestirmeyen, azabından emin kılmayan, Allahın haramlarına izin vermeyen kişidir. içinde ilim bulunmayan ibadette hayır yoktur. içinde kavrama bulunmayan ilimde de hayır yoktur. içinde düşünme olmayan okumada da hayır yoktur…(Ali ra. Dârimî) Cenabı Hak bizleri gerçekten Ehli sünnete baglı Alimlerden ilim alan ve o ilimle amel eden kullarından eylesin…Amin…
2. Rabbimiz Şura Suresi ayet.6.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah’tan başka dostlar edinenleri Allah daima gözetlemektedir. Sen onlara vekil değilsin…*** Kardeşlerim, Gerçek Allah dostları olan Evliyaullah ile sahte şeyh taslaklarını ayırmamız zaruridir. Eger böyle yapmazsak allah korusun yarım hoca görüntüsündekiler imanımıza musallat olurlar, zararını biz çekeriz. İslami zaaf içerisinde olan ve Geniş halk kitlelerinden bazı kimseler, İslâm hakkında ciddi bilgileri olmadığı için salih zatların kendi kaderlerini değiştireceklerine inanarak batıl yola sapmışlardır. Oysa dini ilimlerden nasibini almış insanlar bilirki; Allah’tan başka hidâyet edici yoktur. Bu tür davranışlar, Allah’tan yüz çevirme ve ondan başkasına yönelme demektir. Allah onlara veli olmayacak, onlara azap edecektir. Gerçek manada, Allah’tan başka veli yoktur, velâyet yalnız Allah azze ve cellenin hakkıdır diye inanıyoruz. Peygamber Efendimiz (sav) bir hadiste mealen şöyle buyuruyor: ** Şüphesiz Allah, ilmi insanların ellerinden çekerek almaz, ilmi, âlimleri almakla alır. Alimlerden kimse kalmayınca, insanlar câhil başkanlar edinirler, onlara sorarlar, onlar da fetva verirler, hem kendileri saparlar, hem de onları saptırırlar…(İbn Amr ra. Buhârî) ** Cenabı hak bizlere şuur ihsan edip, sevdiklerini sevdirsin…Amin…
3. Rabbimiz Ali imran suresi ayet.31.de mealen şöyle buyurmaktadır: *** (Resûlüm! ) De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyunuz ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah son derece bağışlayıcı ve esirgeyicidir…*** Kardeşlerim Veliyullah: veli; dost, arkadaş, itaatkar, komşu, işi üstlenen kişi anlamlarına gelmektedir. İslâmi ıstılahta; Allah dostları, Allah’ın sevgili kulları demektir. Bizler allahın sevgili kullarını bulma, temiz kaynaklara vesile olması niyyetiyle arayış içine mutlaka girmişizdir.Hani derlerya arayan mevlasınıda bulur, belasınıda diye. Sonuçta kendi meşrebimize uygun olanlarla içli dışlı olmuş, sevgi bagını kuvvetlendirmiş ve Cenabı hakka bu kulunu karşımıza çıkardıgından dolayı dualar etmişizdir. Bir kimsenin mukallid ise, başkasının gösterdiği yola göre amel ederek onun koyduğu kurallara, kanunlara ve adetlerine uyması bilinen bir gerçektir. Bir kimsenin başkasının yol göstericiliğine inanması, o şahsın gösterdiği yolun itimat edilir, diğerlerinin yanlış olduğuna iddiâ etmesi ise bir vakıadır. Bir kimsenin bir başkasının yüce kerâmetleri dolayısıylâ kendisine yardım ederek afetler ve musibetlerden kurtaracağına inanması ise sık rastladıgımız olaylardandır. Cenabı hak akıl, zeka, şuur ve düşünme gücümüzü razı oldugu yönde artırsın…
4. Rabbimiz Enfal suresi ayet.2,3.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Müminler ancak, Allah anıldığı zaman yürekleri titreyen, kendilerine Allah’ın âyetleri okunduğunda imanlarını artıran ve yalnız Rablerine dayanıp güvenen kimselerdir. Onlar namazlarını dosdoğru kılan ve kendilerine rızık olarak verdiğimizden (Allah yolunda) harcayan kimselerdir…*** Kardeşlerim, Evliyanın kerâmeti haktır. Evliya, kerâmetini din için bir delil olarak kullanır. İslâm inancında ölüden istekte bulunmak, Kabirleri birer yardım yeri kılmak, ölülere adaklar kesip onlardan şefâat dilemek dine sonradan girmiş bid’atlerdendir. Yardım yalnız Allah’tan dilenir, başka kimseden ve özellikle ölülerden yardım istemek şirktir. Allahu Teâlâ müminlerin ancak birbirlerinin velileri, Allah dostlarını dost edinir. Rabbimiz, Allahın şanlı Resulunü ve müminleri veli edinenler olduğunu ve kesinlikle müminlerin dini alaya alan, oyuncak edinenleri veli edinmemelerini kitabında açıklamaktadır. Ayrıca Peygamber efendimiz (sav) de bir hadisinde evliyaullahı, Allah dostlarını mealen şöyle tarif etmiştir: ** Onlar görüldüğü zaman akla Allahu Teâlâ gelir. Yüzleri nurludur. Onlarla beraber bulunanlar şaki olmaz…** Cenabı hak zamanımıza kadar İslam dinine hizmet eden ehli sünnet bagımlısı İslam alimlerinden razı olsun…Amin…
Sermedkadir