FAİZ YEMEYİN…

FAİZ YEMEYİN…Ali imran suresi ayet. 130. mealen şöyle:***Ey iman edenler. Kat kat arttırılmış olarak faiz yemeyin. Allah’tan sakının ki kurtuluşa eresiniz…*** İslam dini insan unsuruna aşırı değer vermiş, öncelikle aile kavramı kutsal kabul edilmiş, ailevi sağlamlığı bozucu, yıkıcı, ırz, namus, şeref, iffet, haysiyet, hususunda zaaf içerisinde olanlar lanetlenmiştir. İslam şeriatında korunması gereken can kavramından sonra *mal* kavramı gelmektedir. Aynen *faiz* konusunda da bu hassasiyet gösterilmiş, helâl, temiz, sosyal dayanışmayı, ekonomiyi çökertici, İktisadi hayatı felce uğratıcı her türlü faizli uyğulamaları da lanetlenmiştir. Adına ister faiz diyelim isterse ribâ diyelim; Bu belâ sosyal dayanışmayı yerle bir edecek insanları maddi açıdan çöküntüye uğratacak, Müslümanı kafire muhtaç edecek, güçsüz, zelil, rezil, biçare konumuna düşürecek haram edilmiş bir illet olarak beyân edilmiştir. İslam dini alışverişte, muamelelerde, ticarette faiz illetini şiddetle yasaklamıştır. Kur’anı kerim birçok âyette faizin haram olduğunu belirtmiş, mü’minlere faiz yemeyin uyarısında bulunulması boşuna değildir…

İslam Şeriatının ikinci ana kaynağı Sünneti seniyye’de ise; Peygamber Efendimiz (sav) faiz belâsından Müslümanları şiddetle uzak tutmuştur. Veda Hutbesinde, Peygamber efendimiz (sav) mealen şöyle buyurmaktadır:**Cahiliye dönemindeki yapılan tüm faizler aya­ğımın altındadır. Sizin için ancak ana paranız vardır. Ne zulme­din ne de zulme uğrayın. İlk kaldırdığım faiz de; Abdulmuttalip oğlu Abbasın bütün ribâsını geçersiz kılıyorum…**Görüldüğü gibi, İslâm şeriatı, faiz illetini en büyük günahlardan saymaktadır. Fâizin haram olduğuna inanan müslüman birey *Fâize haram di­yorsunuz, alışve­rişe de helâl diyorsunuz. Oysa fâiz de alışveriş gibidir. Fâizin alışve­rişten ne farkı var? Bu ikisinin birbirinden hiç bir farkı yoktur. O halde alışveriş helâlse bu da helâldir, yok eğer fâiz haramsa o zaman sizin bu yaptığınız ticaretler de haramdır.* demeye çalışıyorsa; İslam inancında mutlaka bir bozukluk vardır kanaatındayız… Yine de kardeşlerimiz ilmihal ve fıkıh kitaplarını okumayı ihmâl etmesinler…

Anlamaya ve kavramaya çalıştığımız ayeti kerime mekkede nazil olmuş ve cahiliye zamanında faiz usulünü ortaya koymaktadır. Şöyle ki: O zaman bir şahıs, diğer bir şahısa meselâ bir miktar faiz ile ve bir sene müddetle yüz lira borç verirdi. Müddeti biter de bu borç verilemezse borç verenin tâlebi üzerine borçlu, bu borcun miktarını meselâ ikiyüz liraya yükseltirdi. Böylece ödenemeyen borcun faizi seneler geçtikçe kat kat artırılırdı. Rabbimiz bu ayetiyle bu tür uyguylamanın ne kadar çirkin olduğunu beyân ederek böylesi bir muameleyi yasaklamaktadır. Yoksa böyle bir olayı ifade eden bu âyeti kerime kat kat olmayan bir faizin caiz olduğu mânasını taşımaz. Bilakis böylesi cahiliye adetinin pek insafsızca olduğuna işaret eder. Yoksa faiz, az olsun çok olsun mutlak olarak haram olduğu bilinen bir gerçektir. Allahu tealanın varlığına, birliğine iman ve bütün emirlerine, yasaklarına boyun eğmenin gerekli olduğuna inanmış olan mü’minler aranızda kat kat attırılmış olarak faizli muameleden kaçının birbirinize insafsızca muamelede bulunmayın emrine uymak, riayet etmek zorundadırlar…

Kardeşlerim, günümüzde de faiz illetinin zararları cahiliye dönemindekinden daha az değildir. Faiz kurumlarından aldığı ve zaman içinde katlana katlana ödenemez konumuna gelen borcu yüzünden hayatına kıyanları, intiharı tek seçenek olarak görenleri görsel ya da yazılı medyada, iletişim araçlarında görüyor, duyuyoruz ne yazıkki. Faiz illeti öyle bir günahtır ki; Rabbimiz başka ayetlerde örneğin, Bakara suresi ayet. 276. da mü’min olduğu halde faize devam edenlerin Allahu tealaya  ve şanlı rasülüne harp ilan ettiklerini beyân buyuruyor. Bilinen bazı günahlarda mesela, zina eden, hırsızlık yapan, içki içen kişilerin yaptıklarının büyük gü­nah olduğu afvedilmediği takdirde cehennemde azabı tadacağı bildirilir ama Allahu tealaya ve rasulüne savaş açmakta oldukları beyân edilmez. Bunlar bireysel suçlardır. Ama faiz bütün bir milleti ilgilendiren, pa­ranın değerini düşüren, enflasyonu artıran zenginle fakir arasındaki mesa­feyi açan toplumsal günahtır. Mü’min için en temiz yol Allahın emir ve yasaklarına riayet edip, faizi bırakıp takva üzere bir hayat sürme tarzıdır diye inanıyoruz. Ticareti helâl, faizi haram bilip faizden uzak duranlara selam olsun…

Sermedkadir…KAYS…07.01.2023…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.