Fıkıh Kaideleri

Rabbimiz Nisa suresi ayet.144.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey iman edenler, mü’minleri bırakıp kâfirleri veliler (dostlar) edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah’a apaçık olan kesin bir delil vermek ister misiniz? *** Kardeşlerim, günlük yaşantımızda karşımıza çıkan bazı Fıkhi kaidelere göz atalım inşaallah: Sevdigimiz ya da hoşumuza giden ya da dügünde, cenazede Her ne hususta olursa olsun birşeyleri alkışlamak bir Müslüman için caiz degildir, Haramdır. Kişi sevincini illaki bir şekilde belli etmek istiyorsa, bir hareket yapmak zorunlulugunu hissediyorsa en güzeli Allahuekber demesidir… Bir kimse ancak Lisanını – dilini ve gözünü yani bakışlarını haramdan korursa – saklarsa Oruç tutma sevabını almaya hak kazanır. Hazreti Ali efendimiz rivayet ediyor ki, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyuruyor:** Cebrail gelerek bana şöyle dedi: “Ey Muhammed, istediğin kadar yaşa, sonunda öleceksin, istediğin kimseyi sev, sonunda ayrılacaksın; istediğin şeyi yap, sonunda karşılığını göreceksin. Şunu muhakkak bil ki, mü’minin şerefi gece ibadete kalkmasıdır, izzeti, Allah’ın kendisine verdiğine kanaat edip, insanlardan bir şey beklememesidir…** Allah (cc) bizleri İslam dininin güzelliklerine itaat eden, teslim olan ve mutlak dogrulara hakkıyla baglı kalanlardan eylesin…Amin…

2. Cenabı hak, mümtehine suresi ayet.13.te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey iman edenler allahın öfkesine ugramış bir toplumu dost edinmeyin; zira onlar inkarcıların kabirde-mezarda bulunan kimselerden umutlarını kestikleri gibi, ahiretten umutlarını kesmişlerdir…*** Kardeşlerim, Muhtelif Fıkhi kaideleri gözden geçirmeye devam ediyoruz. Bir kimsenin bir yere üç gün misafir olması, her Müslümana verilen bir haktır. Bundan fazlası sadaka olur denilmiştir. Ölmek durumunda olanların başında bulunanlar, ruhu çıkmadan hastaya telkin verirler. Yani birazcık sesli Kelimeyi Tevhid okurlar. Fakat hastaya: Oku diye ısrar etmezler. Bir kişi kendi hanımına Dinsiz, kitapsız diyemez eger böyle bir söz söylerse Nikahını tazelemesi lazımdır denilmiştir. Kuranı Kerimi öpmek caizdir. Fakat önemli olan Kuranı Kerimin ihtiva ettigi her bir farzı yaşamaktır içindekilerle amel etmektir. Kuranı kerimin dışına ve yüzeyselligine duyulan sevgi ve hürmetin içindeki surelere ve ayetlere yani bize ulaşan mutlak dogrulara uyulup, teslim olunması ve öylece itaat edilmesi asıl olması gerekendir. Enes (r.a.) rivayet ediyor ki, Peygamber Efendimiz (sav) mealen şöyle buyuruyor:** Alimlere uyunuz. Çünkü onlar dünyanın kandilleri, ahiretin de lambalarıdır…** Allah (cc) Kitabımıza Teslimiyetimizi ve itaatımızı daim eylesin, ögrendiklerimizle amel etmemizi nasip eylesin…Amin…

3. Rabbimiz Bakara suresi ayet.189.da mealen şöyle buyurmaktadır: *** Ey muhammed sana hilal halindeki ayı sorarlar. De ki: Onlar insanlar için ve hacc için zaman işaretleridir…*** Kardeşlerim, Muhtelif Fıkhi kaideleri gözden geçirmeye devam ediyoruz. Şaban ve Ramazan aylarının yirmi dokuzuncu günlerinde güneşin hemen batmasından sonra Hilali aramak ve gözetlemek Müslümanların üzerine farzı kifayedir. Usulüne göre bir İslam bölgesinde, hilal görülse, diger bölgelerdeki Müslümanların da buna uyması gerekir. Bunun aksini iddia edenler heva ve heves sahibi kimselerdir. Kuranı Kerimde takriben 160.dan fazla Şirk kelimesi geçmektedir. En büyük zulüm bilindigi gibi Şirktir. Allah celle şanuhu bu günahı affetmez. Dolayısıyla Şirk kavramını çok iyi anlamalı, ögrenmeli ve ihtiva ettigi hususlardan da kaçınmalıyız. İlmi ile amil olan alimlere hürmet etmek saygı göstermek müminler için bir vecibedir. Rasulullah (s.a.v.) buyuruyor ki:**Gizli şirk, düz kaygan taş üzerinde yürüyen karıncanın bırakacağı izden daha da gizlidir… Sana, öyle bir şey göstereceğim ki, bunu yaptığın takdirde senden şirkin büyüğü de gider. Üç defa şöyle de: “Allah’ım ben bilerek sana ortak koşmaktan sana sığınırım. Bilmeyerek yaptıklarımdan da sana istiğfar ederim…** Cenabı hak şuurumuzla beraber, Firasetimizide artırsın inşaallah.

4. Rabbimiz Bakara suresi ayet.195. te mealen şöyle buyurmaktadır: *** Allah yolunda harcamada bulunun. Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın. İyi davranın; Allah iyi davrananları sever…*** Kardeşlerim, Muhtelif Fıkhi kaideleri gözden geçirmeye devam ediyoruz. Baba ve Anne İslamiyeti çocuklarına ögrettikten sonra, Çocukların günahından Ana – Baba sorumlu degildir. Ana – Babanın günahlarından da çocuklar mesul – sorumlu degillerdir. Kimse kimseyi sevmek zorunda degildir ama sevemedigimiz insanların bile sevilecek bir tarafını bulmaya çalışmak hayrımıza olabilir. Aksi halde dünya birbirine düşman olan insanlar için, tahammül edilemez bir cehennem durumunu alabilir. Kardeşlerim, bilinmelidir ki; küfürden sonra, günahların en büyügü dine sonradan sokulmaya çalışılan bidatleri işlemektir. Onun için, Dinimizi saglam ve güvenilir kaynaklardan ögrenmemiz zaruridir. Namaz kılmadıgı halde kalplerinin temiz oldugunu söyleyen kimselerde ancak gevezelik etmiş olurlar. Ziyâd bin. Nuaym el-Hadramî’den rivayet edilen bir hadiste, Peygamber efendimiz mealen şöyle buyurmuşlardır:** Allah dört şeyi İslâm’da farz kıldı, Bir kişi bunlardan üçünü yapsa, hepsini yerine getirmedikçe faydalı olmaz, bunlar da; Namaz, Zekât, Ramazan orucu ve Kutsal Mâbed (Kâbe)de hac yapmaktır…Ahmed bin hanbel **Allah (cc) bizleri hakkı ile iman eden ve Razı oldugu kulları zümresine dahil eder inşaallah.

Sermedkadir

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.