GEÇMİŞİ UNUTMADAN, GELECEĞE ÜMİTLE…

GEÇMİŞİ UNUTMADAN, GELECEĞE ÜMİTLE… Mâzimizden KOPUK yaşamak, Geçmişimizden habersiz bir şekilde hayata atılmak, Binlerce yıllık Tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden SIYRILIP bambaşka mecra’lara kürek çekmek, Ata’larımızı, Ceddimizi, tarihin DİPSİZ kuyularına gömüp AYRI VE AYKIRI Ulus’lara GIPTA etmek ne yazık ki; bizleri ASIL konumumuzdan çıkarıp başka Ulusların, diğer toplumların PEYKİ, her çektiği yere götürdüğü hizmetkârı olmaktan ÖTE başka bir işe yaramıyacaktır. İnanıyorum ki; Müslüman GÜZEL âdet’lerini korumak zorundadır. Müslüman toplumun ÖRFÜ geleceği ile kaynaştırılıp, daha iyiye, güzele ve bu milletin hayrına olacak YÖN vermelidir. Müslüman Türk toplumunu Tarihin hangi döneminde olursa olsun belli edecek ANANE’LERİ yaşatılmalı, gençlerimiz geçmişinden utanmadan, Şeref, onur ve haysiyetiyle güzelliklerine sarılabilmelidir. Unutmayalım ki; göreneklerimiz binlerce YIL toplumumuz içerisinde denenmiş, sınanmış, tecrübe edilerek gelecek nesile bir canlı MİRAS olarak bırakılmıştır. Sahip çıkanlara ne mutlu… Rabbimiz A’raf Suresi ayet. 7. de mealen şöyle buyurmaktadır: ***Onlara, tam bir bilgiyle her şeyi NAKLEDECEĞİZ, bizim bulunmadığımız bir zaman, KAYBOLDUĞUMUZ BİR VAKİT yoktu ki…***

 

2.  GEÇMİŞİ  UNUTMADAN, GELECEĞE ÜMİTLE… Her zaman ve daima ÜMMET BİRLİĞİ, MİLLET, ULUS… her ne ise tanımladığımız kişilik, kimlik ve statümüzü  VAHDET, Birlik, bütünlük şemsiyesi altında muhafaza etmek gaye’lerimizden birisi olmalıdır. Müslüman Türk; TARİH boyunca İZZET İLE yaşamış bir MİLLET olarak ZİLLET batağına düşmeyi haysiyetine, şerefine ZÜL saymış, bağımsızlığı, özgürlüğü, hürriyeti esas alan SİYASİ, KÜLTÜREL VE ASKERİ geçmişiyle tertemiz bir MİRAS bırakmıştır. Peygamber Efendimizin (sav) tedrisinden, eğitiminden, tahsilinden bilgi edinmiş olan; RAŞİT HALİFE’LER başta olmak üzere, Müslümanın İdarecilik, SİYASET, öncelikle İNSAN unsuruna vermiş oldukları değer açısından kıymetli görüşleri ve mantıklı projeleri KISA denilecek zaman zarfında 3. kıtanın büyük bir bölümünde ADALET ile hükmetmeyi bilmişlerdir. Ama bu arada bir önceki idarecinin yaptığını yıkarak değil, o yapıya ilave çalışma ve gayretlerle devam ederek, planı, projeyi, geliştirerek, daima ülke insanının menfaatlarını ön planda düşünerek hareket edenler İSABETLİ idareciliğini İSLAM ŞERİATINA bağlılıklarıyla da İSBAT etmişlerdir…

 

3.  GEÇMİŞİ UNUTMADAN, GELECEĞE ÜMİTLE… ÖRF, ANANE, GELENEK, GÖRENEK gibi değerlerimizden teker teker koptukça ne yazıkk ki, kendi kendimizi dahi tanımakta zorluk çekiyoruz. Anane’lerimiz günden güne yok oluyor. Aslında bu değerlerimizle beraber bizler de kendi kendimizi yokmu sayıyoruz acaba? İnançta, kültür’de, edebiyat’ta ve kısaca bir Milleti millet yapan TEMEL değerlerde İNTİHÂLCİ, kopyeci bir anlayışın esiri mi olduk acaba? Bizim diyeceğimiz değerlerimiz kalmazsa işte o zaman tamamiyle kendimizi boşlukta bulacağımız yıllar çok uzak değildir Allah korusun. İnanmayan Kıbrıs Türkü’nün şu anki durumuna bir baksın. Daha KIRK yıl geçmeden MANEVİYAT diye bir şey bırakmadılar. Camii’ler, NİKAH DAİRESİ hâline getirildi, ALLAH, PEYGAMBER, KUR’AN, SÜNNETİ SENİYYE, MUKADDES değerler bilinmiyor, Kültürel değerler tamamiyle unutulmuş, KUTSAL addedilen değerler MÂZİ’YE gömülmüş. Kıbrısta Bşbakanlık yapmış olan, Mehmet Ali Talat’ın dediği gibi; *Biz ne Türküz, Ne de Rumuz: Biz Kıbrıslıyız* ne demekse… Kıbrısta Cumhurbaşkanlığı yapmış, Mustafa Akıncı olayına hele HİÇ değinmek istemiyorum…

 

4.  GEÇMİŞİ UNUTMADAN, GELECEĞE ÜMİTLE… Kardeşlerim, Demekki ÖZ’ÜMÜZÜ kaybetmeyecegiz. Öz’ünü kaybeden benliğini de kaybeder. Çok ZAMAN geçmeden, Kendiside kaybolur… Müslüman DİN’İ ile çelişmeyen ÖRF’ÜNDEN kopmamalı. Müslüman Ayet ve Sünneti seniyye bütünlüğüne bağlı olan ANANE ilkelerinden ayrı düşmemeli. Müslüman kültürel yapısı nerede olursa olsun mukaddesatını hatırlatan geleneğini YOK saymamalı. Müslüman günü kurtarma çabası ve gayreti ile her gördüğü tarzı, stili, usul ve metodu TAKLİD edeceğim derken göreneklerini kaybetmemeli. Müslüman tedbir’lerinde İSABETLİ olmalı. Günümüzün şartları neyi gerektiriyorsa Münasip olan kararı o yönde verebilmelidir. Ziya Paşa’nın dedigi gibi: * Âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.* düsturuyla hareket edersek Samimi ve Mütevazi hâlimizle kâlpleri kazanabiliriz. Müslüman birey, Emanete hiçbir zaman HIYANET etmemeli. Ömer efendimiz, Adalet mülkün temelidir diyor. Müslüman Adâlete RİAYET etmeli; hikmet, iffet ve şecaat sahibi olmalı, korkak, ürkek ve pısırık olmamalı. Ögrenimini, bilgisini ve ilmini yerli yerinde ve zamanında kullanmasını bilmeli. Hakka ve hukuka RİAYET etmeli. Hakkı ve hukuku korumada CESUR davranmalı İslamın İZZET VE ŞEREFİNİ her şeyin üzerinde görebilmeli… Sallu alâ Rasulina Muhamm…

 

Sermedkadir…

Schreibe einen Kommentar

Deine E-Mail-Adresse wird nicht veröffentlicht.